"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL -KARAR- Dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 27.1.1998 tarih 5-698 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı ile bu tür davalarda verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi 3.2.1998 tarihinden itibaren kadastro dairelerine verilmiştir. Hal böyle olunca dosyanın ilgisi yönünden Yüksek 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm kadastro öncesi tapu kayıtlarına dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, ...Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ...7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ... 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.10.2011 (Pzt.)...
ın tüm mirasçıları adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, sadece miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunduğu biçiminde anlamak, yorumlamak ve kabul etmek gerekir. TMK.nun 701.ve 702. maddelerinde aranan ilkeler ve özellikle tasarrufi işlemlerde (ki dava da bir tasarrufi işlemdir) öngörülen oybirliği ilkesi mirasçılar arasında açılıp yürüyen davalarda uygulanmaz. Öte yandan davacı dışında diğer mirasçılar tarafından yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılarak bir dava ve istek bulunmadığına göre bu mirasçılar yönünden de iptal ve tescile karar verilmiş bulunması HUMK.nun 74. maddesine aykırıdır. O halde, yalnızca davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken dava dışı mirasçılar yönünden de iptal ve tescile karar verilmiş bulunması doğru değildir....
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilşkindir. Tapu iptal ve tescil davalarında, husumetin kayıt malikine yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, dava konusu 165 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kadastro sonucunda davalı Çökek Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edilmiştir. Hükmü temyiz eden Hazine ve Milli Eğitim Bakanlığının temyize konu 165 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Hazine ve Milli Eğitim Bakanlığının, davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön göz önünde bulundurularak Hazine ve Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL,TESCİL,ELTAMININ ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak miras bırakan anneleri ...'ın 1995 yılından beri felçli olması nedeniyle 110 ada 208 parsel sayılı taşınmazının davanın tarafları arasında taksim edildiğini ve kendilerine ait olan kısmı tel örgü ile çevirdiklerini, davalının durumu gittikçe ağırlaşan felçli ve aklı hiç bir şeye ermeyen murisi diş taktıracağını söyleyip tapu dairesine götürerek, taşınmazı adına tescil ettirdiğini, davalının murise para ödemediği gibi mirasçılardan mal kaçırdığını ileri sürerek, taşınmazın taksim edilen şekli ile adlarına tescilini istemişler, yargılama sırasında payları oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuş, birleşen davasında taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir....
Somut olayda uyuşmazlık, davacı ...’nin davalılardan öre halen evli olduğu, aralarında boşanma davası devam ettiği dönemde ailesinin yardımı ile satın aldığı ancak yabancı uyruklu olduğu için davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasıdır.Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davsıdır. Bu durumda, en uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, yalnız tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, davalı ...’un çekişmeli taşınmazı dava tarihinden önce dava dışı ...’e temlik ettiği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, kayıt maliki ...’in de başvurusu üzerine davaya fer’i müdahil olarak kabul edilmiş olmasının, adı geçene davalı sıfatını vermediği gibi eldeki tapu iptal ve tescil davasının görülebilirliğini de sağlamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakana ait 8,9,79 ve 134 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmasında davalılar adına tespit edildiğini, kadın oldukları için ayrıma tabi tutulduklarını, yapılan işlemlerden murisin ölümünden sonra haberdar olduklarını ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile, ayrıca 150 kuzulu koyunun hisselerine düşen miktarının aynen ya da nakden ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, murisin terekesinin paylaşılmadığını, davacıların haklarını vereceklerini söylemişlerdir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasında 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, alacak davasının ise süresinde yenilenmediği gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak davasının ise HUMK nun 409/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Davacı eş, evlilik birliği içinde edindiği ve tapuda satış suretiyle davalıya devrettiği taşınmazlarda davalının hiçbir katkısı olmadığını ve davalının ilk evliliğinden olan çocuklarından mal kaçırmak gayesi ile bu taşınmazların kendisine devrini sağladığını iddia ederek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Bu halde dava, mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu durumda uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....