Maddesine dayalı tapu iptal ve tescil talebi yönünden gerekçeli kararda bu talebin yasal koşulları oluşmadığından bahisle tapu iptal tescil kararı verilemeyeceği açıklanmış olmakla birlikte, hüküm fıkrasında tapu iptal tescil talebine ilişkin hüküm kurulmamıştır.Bu nedenlerle mahkemece gerekçe ve hükmü çelişkili, infazda tereddüt yaratacak ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bir şekilde hüküm verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. 2-) Bozma nedenlerine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1963 yılında yapılan kadastro sırasında dava konusu taşınmazın tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... ve ... adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra 160/320 hissesinin ise satış yoluya 1984 yılında ... adına tescil edildiği, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2008 tarihinde kesinleşen 2006/150-2007/387 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verildiği, eldeki davanın ise 06/03/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur....
Dava tapu iptal ve tescil isteği ile ikincil talep olarak muhdesat aidiyetinin tespiti isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından her ne kadar davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, davada tapu iptal ve tescil talebi ile muhdesatın aidiyetinin tespiti olmak üzere iki terditli talep bulunmaktadır. Ancak mahkemece davacının tapu iptal ve tescil talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve bu istek hakkında herhangi bir hüküm kurulmadan muhdesat aidiyetinin tespiti davası bakımından hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur....
KARAR Davacılar, dava dışı bir şahıstan harici satış sözleşmesi ile bir taşınmaz satın aldıklarını, sözleşme gereği tapu devri yapılmadığından satıcıya karşı açılacak olan tapu iptal tescil davasında kendilerini temsil etmek üzere davalı avukata vekalet verdiklerini, davalının kendilerini sürekli oyaladığını, tapu iptal tescil davasını açmadığını, bu şekilde kendilerini zarara uğrattığını beyanla davalıya vekalet ücreti olarak ödenen 3.600,00 TL ile taşınmazın rayiç bedelinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 26.000,00 TL' sinin ve 25.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, vekaleti aldığı halde tapu iptal ve tescil davasını açmadığını, emsal dosyalarda çıkacak olan kararları beklemek ve davacıları zarara uğratmamak amacıyla bu şekilde davrandığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 4898 ada 2 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede ... Belediyesince yapılmış olan 37 No'lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek 4898 ada 2 parsel sayılı taşınmazın binmeli alana isabet eden 18,97 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ve kök parsele geri dönüşümünü teminen Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; davacı ...’ın, davalı kardeşi ... ve oğulları adına kadastro yoluyla tescil edilmiş olan taşınmazlar ile ilgili tarafların tescil sonrasında haricen anlaşmalarına rağmen davalı ...'un anlaşma edimini yerine getirmediğini açıklayarak kadastro öncesi hukuki sebep olan miras hakkına dayanarak miras payı oranında dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescil talebinde bulunduğu, davacının ve davalı ...'un muris babalarının kadastro öncesi 1973 yılında ölmüş olduğu, davacının Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesinde yazılı miras taksim sözleşmesine dayalı bir talepte bulunmadığı, talebinin kadastro öncesi sebebe dayanmakta olduğu anlaşılmaktadır....
YARGITAY MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaKİ uyuşmazlık şahsi hakka dayanan tapu iptal ve tescil veya olmadığı takdirde bedele ilişkin olup, davacının temyizi tapu iptal ve tescil talebini de karşıladığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca Yargıtay 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (... 1.AHM) Dava konusu uyuşmazlık, taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil, olmadığı taktirde, tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Mahkemece, tapu iptali tescil isteminin biçimine uygun sözleşme bulunmadığından reddine, bakım alacağı istemi yönünden İş Mahkemesi’nin görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine göre ve biçimine uygun sözleşme bulunmadığından davacı vekilinin tapu iptal tescil istemine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, ölünceye kadar bakma nedenine dayalı tapu iptali tescil, bu istem yerinde görülmediği takdirde bakım alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı istemlerini kademeli olarak ileri sürmüştür. Kademeli davalarda ilk önce asıl talep hususunda inceleme yapılır, bu istem yerinde bulunur ise kademeli talebin incelenmesine gerek kalmaz. Asıl talep yerinde görülmezse, o zaman kademeli talep incelenir. Davacının tapu iptal ve tescil istemi reddedilmiştir....