WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tanımanın iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.", aynı Yasanın 300. maddesinde ise; "Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her halde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Yukarıdaki süreler geçtiği halde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.", 295. maddesinde; "Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz." hükümleri yer almaktadır. Somut olayda; davacı vekili, davacının annesi...'nın, ...'...

    in mevcut kaydının iptali ve gerçek anne-babası hanesine tescili istemine ilişkindir. 1-Tanıma yoluyla tescilin iptali istemi yönünden yapılan temyiz incelemesinde: ... ..., davalı ...'in hanesine Türk Medeni Kanunu’nun 295. maddesi uyarınca davalı ...'in nüfus memurluğuna yaptığı yazılı başvuru üzerine tanıma yoluyla 10/12/2009 tarihinde tescil edilmiştir. Davanamede bu çocuğun ...'in hanesindeki kaydının iptali ile ...'in çocuğun babası olmadığı ileri sürüldüğüne göre dava nüfus kaydının iptali değil Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesine dayanan tanımanın iptali niteliğindedir. Davanın yasal dayanağını teşkil eden Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesi ise aile hukuku kitabında yer alıp 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince davaya bakma görevi aile mahkemesine aittir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. Bu husus dava şartıdır....

      Aile mahkemeleri TMK'nın 282. ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davanın kabul edilmesi halinde davacıların nüfusta babası gözüken kişi ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair Kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK'nın 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Malatya 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/02/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmaya İlişkin Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasına ilişkin istekler basit yargılama usulüne tabi işlerden (5718 sayılı MÖHUK.m.55/1) olup, davayı kabul açıklamasının tek başına sonuç doğurmayacağına ve hakimin tanımanın şartlarını re'sen incelemekle yükümlü olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 8 yıldır gayri resmi birlikte yaşadıklarını, iki defa çocuk aldırdığını, daha sonra tarafların 28/04/2015 doğumlu Arda Eymen isimli müştürek çocuklarını olduğunu, davalının müşterek çocuğu 28/05/2015 tarihinde tanıdığını, davalının resmi nikahlı eşi ve çocuklarının baskısı ile üzerindeki taşınmazları muvazaalı olarak devir ettiğini, davalının tanıdığı küçük Bircan Eymen'in tanımanın iptali davası açtığını, muvazaalı devirler ve tanımanın iptali davasını eşi ve çocuklarının baskısı ile açtığını, davalının şuanda müşterek çocuğa bakmadığını, davacının işsiz ve kimsesiz olduğunu, evinin elektriğini, suyunu ödeyemediğini, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000,00 TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı...

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 8 yıldır gayri resmi birlikte yaşadıklarını, iki defa çocuk aldırdığını, daha sonra tarafların 28/04/2015 doğumlu Arda Eymen isimli müştürek çocuklarını olduğunu, davalının müşterek çocuğu 28/05/2015 tarihinde tanıdığını, davalının resmi nikahlı eşi ve çocuklarının baskısı ile üzerindeki taşınmazları muvazaalı olarak devir ettiğini, davalının tanıdığı küçük Bircan Eymen'in tanımanın iptali davası açtığını, muvazaalı devirler ve tanımanın iptali davasını eşi ve çocuklarının baskısı ile açtığını, davalının şuanda müşterek çocuğa bakmadığını, davacının işsiz ve kimsesiz olduğunu, evinin elektriğini, suyunu ödeyemediğini, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000,00 TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı...

            Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise resmi sicilin belgelendiği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Somut olayda; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 11.03.2015 tarihli davanamesi ile 20.04.2001 doğumlu ...'nın gerçek annesinin ... ve gerçek babasının ... olduğu halde nüfusta anne ve babası olan ... ve ... kızı olarak kayıtlı olduğu belirtilerek, ...'...

              Aile Mahkemeleri, TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....

                A R A R Davacı vekili, vekil edeni tarafından, küçük....un tanınarak nüfusuna kaydedildiğini, ancak daha sonra ... 1.Aile Mahkemesi'nin 2014/221 Esas sayılı dosyası ile tanımanın iptali davası açtığını, bu davada, küçük .... menfaatlerinin korunması açısından, kayyım atanması için vekil edenine süre verildiğini açıklayarak, küçüğe kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, TMK'nun 411. maddesi dikkate alındığında, kayyım atanmasına yönelik davada yetkili mahkemenin kayyım atanması talep edilen şahsın yerleşim yerindeki vesayet daireleri olduğu, kendisine kayyım atanması istenenin ... ilinde ikamet etmediği gerekçesi ile, Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 426. maddesi kapsamında kayyım tayin edilmesi istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu