Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2013 (Çrş)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karar ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalıya tebliğ edildiğine dair tebligat evrakı dosya arasında bulunmamaktadır. Tebliğ edildi ise belgesinin dosya arasına alınması, tebliğ edilmedi ise karar ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalıya usulünce tebliği ve onun yönünden de temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.29.09.2014 (Pzt.)...

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Belçika Doğu-Flandre Asliye Hukuk Mahkemesi Dendermonde Yerleşkesi Aile ve Çocuk Mahkemesine ait 2018/3429/A ve 2020/3470 Numara ile 26/03/2020 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının 30/05/2020 tarihinde kesinleştiğini, Yabancı mahkemece verilen kararın tanınması tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ;Davalı aleyhine açılan Belçika Mahkemesi dava dosyasında davalıya herhangi bir tebligat yapılmadığını, delil sunma hakkının kısıtlandığını, usul ve esas yönünden haksız açılan yabancı mahkeme kararının tanınması-tenfizinin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir....

      Yabancı mahkeme kararlarının tanınması 2675 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) nun 42. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı kararının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Ancak, tanımada anılan yasanın 38.maddesinin (a) ve (d) maddelerindeki şartlar aranmayacaktır. Ayrıca, yabancı mahkeme kararına dayanarak Türkiye de bir idari işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanacaktır. Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde, "cebri icraya yol açmaksızın sadece kesin hüküm gücünün kabul edilmesi" şeklinde tanımlanan yabancı mahkeme kararının tanınması işlemindeki kural ve koşullar, “karşılıklılık“ ve “karşı tarafın savunma hakkına uyulmuş olması” koşulları dışında aynen tenfizdeki gibidir. Bunun sonucu olarak da, kamu düzenine aykırılık görüldüğü taktirde hakim tarafından resen (kendiliğinden) gözetilmelidir....

        Aynı dönem içerisinde birden fazla sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak sigortalı olunamayacağı yasal gerçeği, doktrin ve uygulamada “çatışan sigortalılık” olarak tanımlanan ve aynı dönemde birden fazla sigorta kurumuna tabi sigortalı çalışmalardan hangisine üstünlük tanınması gerektiğinin tespitini gerektirmiştir. Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık söz konusu olmadığından her iki sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalılığının çakıştığı dönemde baskın çalışma araştırılarak, baskın çalışmanın geçtiği Kuruma tabi sigortalılığa üstünlük tanıması gerekir. Dairemizin bu konudaki görüşü de, aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili sigortalı çalışmalardan hangisi kişinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliğini taşıyorsa o çalışmaya üstünlük ve geçerlilik tanınması gerektiği yönündedir....

          in kovuşturma evresinde sanıktan şikâyetçi olmadıklarını ve kamu davasına katılmayacaklarını açıkça bildirmiş olmaları karşısında velinin iradesine üstünlük tanınması ve sanığın cezalandırılmasını istemesi dışında davaya katılma başvurusu sorulmayan ve ayrıca bu konuda bir talebi bulunmayan vekilin sözü edilen beyanının CMK.nın 237/2. madde ve fıkraları nazara alınarak hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmadığı da gözetilip CMUK.nın 317. maddesi gereğince temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, anılan kanun hükümleri sanık aleyhine sonuç doğurabilecek şekilde yorumlanmak suretiyle mağdurun kamu davasına katılmasına ve buna dayanarak zorunlu vekilinin temyizi ile inceleme yapılıp hükmün onanmasına ilişkin sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

            Seri numaralı 02.06.2010 tarihinde verilen iflas kararının tanınması ve tenfizine ilişkin olup, verilen iflas karının kamu düzenine uygun olup olmadığının denetlenmesi gerektiğinden iflas davasına bakma görevi (1), (2) ve (3) Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğunda dosyanın (1), (2) ve (3) Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine gönderilmek üzere Tevzii Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Dava, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... esas numaralı ......

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşmiş karara ilişkin tenfizin şartlarının 5718 sayılı MÖHUK'un 54. maddesinde düzenlendiği, maddede kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerektiğinin belirtildiği, tanınması istenen Hollanda adli merci kararının iflasa ilişkin olduğu ve davacının tacir veya iflasa tabi kişilerden olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusun esastan reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, iflas kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 2....

                Dava, vasiyetnamenin açılması ve mirasçılık belgesi verilmesine dair yabancı mahkeme kararlarının tanınması istemine ilişkindir. Kanunlarımızda yabancı mahkeme kararlarının tanınması davası hasımsız bir dava olmadığı için taraf teşkili sağlandıktan sonra görülmesi gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi gereğince taraf teşkili dava şartı olduğundan, HMK'nın 115. maddesinin 1, 2, ve 3. fıkralarında açıklanan dava şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekir.Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgili olup, hakim tarafından re'sen gözetilir. Somut olayda, davanın hasımsız olarak açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davası hasımsız açılamayacağı için, mahkemece, murisin altsoyu dahil mirasçı olabilecek kişilerin tümünün sağ olup olmadıklarını gösterecek şekilde nüfus aile kayıtlarının eksiksiz olarak getirtilmesi ve yasal mirasçısı olup olmadığının açık ve net bir şekilde tespiti gerektiği kuşkusuzdur....

                  Mahkemesinin 15/12/2003 tarih ve 2 FH 1130/03 sayılı nafaka tespiti kararının tanınması ve tenfizi ile 36.826,316 TL ... için, 29.445,26 TL... için belirlenen nafakanın tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın Türkiye'de açılan boşanma davasının hükümleri ile çeliştiğinden bahisle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, ......

                    UYAP Entegrasyonu