için aylık 200 euro, .... için aylık 180 euro, ....... için aylık 120 euro olmak üzere toplam 700 euronun çocuk nafakası olarak ödenmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek; ilamın tanınma ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; ...... Mahkemesinin 14 Ağustos 2002 tarih, 117 F 1294/02 sayı 13 Ekim 2014 kesinleşme tarihli kararının müşterek çocuk...... yönünden yabancı mahkeme ilamının 5718 S.K.nun 50 v.d. maddeleri gereğince Türk Hukuku yönünden tanınma ve tenfizine, Diğer müşterek çocuklar ........ve ....ilişkin talebin yabancı mahkeme kararının kesinleşme tarihi itibarı ile anılan çocuklar reşit olduğundan reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir . 1-) 5718 sayılı yasada yeralan ilgili düzenleme şu şekildedir; MADDE 52 – (1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir........istemi dilekçe ile olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Kartal 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 21.4.2010 gün, 2010/5302-4312 sayılı, 2.Hukuk Dairesinin 24.5.2010 gün 2010/8399-9863 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, yabancı mahkemelerce verilen mirasçılık belgelerinin tanınma ve tenfizi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 7.3.2008 tarihli kararının 1/b maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 7.Hukuk Dairesine verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve tarafların sıfatı itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Sanıkların aşamalarda ısrarla suçlamayı reddetmeleri, olayın tek görgü tanığı olan ...' ın soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde sanıkların kesinlikle müştekiyi tehdit etmediklerini, kovuşturma evresinde ise tehdit ettiklerini belirtmesi karşısında adı geçen tanığın kovuşturma evresindeki anlatımına üstünlük tanınma nedeni yöntemince açıklanmadan yetersiz gerekçe ile hükümler kurulması, Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ...'un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(Muhalif) Karşı Oy Taraflar arasında 01.11.2012 başlangıç tarihli, 2 yıl süreli, iş yeri olarak kullanım amaçlı kira sözleşmesinin akdedildiği, tapuda bağımsız bölüm olarak kayıtlı mecura 6306 sayılı yasa kapsamında 31 Ekim 2012 ve 8 Kasım 2012 tarihli riskli yapı şerhinin düşüldüğü, sözleşme süresi bitmeden Kadıköy belediyesinin 29 ve 30 Ocak 2013 tarihli yazıları ile 70 gün tahliye süresi tanınma tanınma suretiyle riskli yapının yıkılacağının taraflara tebliğ edildiği, nihayet aynı Belediyenin 26 Nisan 2013 tarihli yazısı ile yıkımın tamamlandığı anlaşılmıştır. Davacı, 2000 TL harca esas değer göstermek suretiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı belirsiz alacak davasında mecura yapılan dekorasyon ve inşai çalışmalar nedeniyle masraf talebinde bulunmuştur. Kira sözleşmesi genel koşullar 16. maddesinde "Kiracı, kiralanana yaptığı faydalı ve lüks şeylerin bedelini kiralayandan isteyemez....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Göçmen kaçakçılığı Hüküm : TCK'nın 79/1-b, 35, 62, 52/2, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Katılma talebinde bulunup katılan sıfatını almayan mağdurlar ..., ... ve ... vekillerinin hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığı ayrıca sanığa atılı suçun niteliği itibariyle davaya katılma hakları da olmadığı anlaşıldığından mağdurlar vekillerinin temyiz isteklerinin CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Sanık ve müdafiinin temyizine gelince; Suçta kullanıldığı iddiasıyla müsaderesi talep edilen ve muhafaza altına alınan TC3309 tanınma işaretli Hürdeniz isimli geminin müsaderesi ya da iadesi konusunda mahkemece her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Yaşı küçük olan mağdurun duruşmada beyanının alınması sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulması gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurularak 5271 sayılı CMK'nin 236/3. maddesine aykırı hareket edilmesi, 2) Kovuşturma aşamasında alınan bir kısım tanık beyanlarının sanık lehine, bir kısmının ise aleyhine olduğu tespit edildiği halde hükmün gerekçesinde sanık aleyhine olan tanık beyanlarına üstünlük tanınma nedenleri karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Katılanın aşamalarda değişmeyen iddiasında sanıkların kendisine hakaret ve tehditte bulunduğunu belirtmesi, tanıklar ..., ..., ...,...... ve ...’in ise bu iddiayı doğrulamaları, sanıkların gösterdiği diğer bir grup tanıklar ......,...’un ise hakaret ve tehdit sözlerini duymadıklarını ifade etmeleri karşısında, çelişik anlatımlar yöntemince tartışılıp reddedilmeden, sanıkların savunmalarına üstünlük tanınma nedeni de kanıtlara dayalı olarak açıklanıp değerlendirilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1- Mağdur polis memurlarının soruşturma evresindeki ifadelerinde kendilerinin polis memuru olduklarını söylediklerinden söz etmemeleri, sanığın kendilerini görür görmez hakaret ettiğini belirtmeleri, sanığında aşamalarda değişmeyen savunmalarında mağdurların polis memuru olduklarını bilmediğini ileri sürmesi ve savunmanın tanık ... tarafından da doğrulanması karşısında sanığın ve tanık Zehra’nın bu beyanlarına neden itibar edilmediği, karar yerinde açıklanıp tartışılmadan mağdurların mahkeme huzurundaki ifadelerine üstünlük tanınma nedeni de açıklanmadan TCK'nın 125/1. maddesi yerine aynı kanunun 125/3-a maddesi ile ceza tayini, 2- Sanığın tek hareketiyle iki müştekiye hakaret ettiği dolayısıyla sanık hakkında TCK'nın 43/2 maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanığın aynı suçtan iki kez cezalandırılması, Yasaya aykırı ve sanık ...'...
Ancak; 1-Katılanın, eşinin dayısı olan sanığın, telefonda kendisini tehdit ettiğini iddia ettiğini ve arama kaydının bulunduğu ancak katılanın iddiasını destekleyen başkaca bir delilin de bulunmaması, sanığın aşamalarda değişiklik göstermeyen beyanlarında, katılanı aradığını ancak tehdit etmediğini belirtmesi karşısında, katılanın beyanına üstünlük tanınma nedeni açıklanmadan ve sanığın yakınanı sorunlarını konuşmak için arayıp tehdit etmediği yolundaki savunması yöntemince tartışılıp reddedilmeden yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; Sanığın, katılanı hitaben söylediği kabul edilen “senin 5 yıl boyunca azrailin olacağım, 5 yıl boyunca sana çektireceğim, benim kim olduğumu göreceksin” biçimindeki sözlerin TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeden aynı maddenin 1. fıkrasının 2. cümlesi gereğince hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden CMUK’nın 326/son maddesi gözetilerek...
Mahkemece; vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınma kararının ibraz edilemediği, dava açıldığı tarih itibariyle davacının dava açma sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2. maddesi yollamasıyla) ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 30.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....