MÖHUK'un 55.maddesine göre; kural olarak tanıma ve tenfiz talepleri bir çekişmesiz yargı işidir.Tanıma ve tenfiz talepleri bakımından yargılama usulünün basit yargılama şeklinde olması, yargılamanın bir an önce karara bağlanması amacıyla hareket edildiği izlenimini vermektedir. Bu noktada esasa ilişkin inceleme yapmaksızın, yabancı bir mahkeme tarafından verilen kararın şekil ve esas bakımından MÖHUK kapsamında düzenlenen tanıması ve tenfizi kabil kararlar niteliğine ilişkin şartları taşımanın yeterli olduğu kabul edilmektedir. Öyleyse tanıma ve tenfiz talepleri bakımından bir dava değil, talep ve talep sonucu çerçevesinde verilen bir karar olduğu hususu basit yargılama usulünün kabul edilmesi ile de desteklenmektedir. Zira tanıma ve tenfiz talepleri bakımından kanun koyucu çekişmeli bir durumun yaratılmasını değil, derhal uyuşmazlığın çözümlenmesini amaçlamıştır(Ali Önal, MHB, Cilt: 37, Sayı: 2, 576–610. Tanıma Ve Tenfiz Kararlarının Hukuki Niteliği.)....
Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 04/01/2021 tarih ve 2020/1564 Esas 2021/1 Karar sayılı kararı ile, görevli mahkemenin Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek mahkemenin görevsizliğine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava yabancı mahkeme kararının tanınması istemine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 51 maddesinde ise tenfiz kararlarını vermeye görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmiştir....
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, yabancı mahkemeden verilmiş vasi tayini kararını tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının Köln Sulh Hukuk Mahkemesinden eşinin hastalığı nedeniyle almış olduğu vasi tayini kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini istemiştir. Mahkemenin davanın reddine dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece "vasi tayini kararlarında Türk Mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu, yabancı mahkemenin vermiş olduğu vesayet kararının Türkiye'de denetim makamı tarafından denetleme olanağı bulunmadığı" gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir. 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 38. maddesi tenfiz kararının hangi şartlarda verileceğini, 42.maddesi ise tanıma şartlarını düzenlemiştir....
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
Dava; araç satış bedelinin tahsiline yönelik verilen, Paris İstinaf Mahkemesinin kararının tanıma ve tenfizine ilişkindir. Yabancı bir ülkede verilen kararların Türkiye’de etki doğurması için kural olarak, Türk mahkemelerinde tanıma veya tenfiz davası açılması gerekmektedir. Yabancı kararların, bu konuda özel bir milletlerarası antlaşma olmadıkça doğrudan doğruya tanınması veya tenfizi mümkün değildir. Tanıma ve tenfizin gerçekleşmesi için bazı şartlar öngörülmüştür. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun(MÖHUK) yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tanınması ve tenfizi şartlarını m. 50 vd.’da düzenlemektedir. Hakim yalnızca milletlerarası anlaşmalarda veya kanunda öngörülen tanıma ve tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir takdirde bulunmaya yetkilidir....
Davalı vekili, Türkiye ile ilamı veren Amerika Birleşik Devletleri arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma bulunmadığını, müvekkilinin usulüne uygun şekilde ilgili davaya çağrılmadığını, dava konusu mahkeme kararının kesinleştiğine ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığını, mahkeme kararının dayanağının ne olduğunun ve hangi nedenle haklarında hüküm kurulduğunun belli olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tanıma ve tenfizi istenen kararın açıkça kamu düzenine aykırı olmadığı, mahkeme kararının aslının ve onaylı tercümesinin dosyaya sunulduğu, kararın mahkeme tarafından verildiğinin, mahkeme hükmü taşıdığının ve kesinleştiğinin sabit olduğu, A.B.D ve Türkiye arasında fiili karşılıklılığın mevcut olduğunun bilindiği, MÖHUK hükümlerine aykırılık bulunmadığı, davacıların tanıma ve tenfiz taleplerinin yasal şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir....
Talep, yabancı mahkeme tarafından verilen kararın tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davacı şirket tenfizini istediği Milano Medeni Hukuk Mahkemesi’nin 14.05.2017 tarih ve ... sayılı ilamında davalı şirketten ticari ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu ileri sürerek tanıma ve tenfiz talebinde bulunmuştur. Tanıma ve tenfiz hususları 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Tanıma, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisinin yabancı bir ülkeye teşmilini ifade eder. Tenfiz ise; yabancı mahkeme ilamının icrai etkisinin /kuvvetinin kabul edilmesidir. Dava dilekçesinde tanıma ve tenfiz istemlerinde birlikte bulunulmuştur. Bir yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için öncelikle tanınması gerekir. Yani tenfiz zaten tanımayı da içerir....
Buna göre yabancı mahkemece, hüküm kendisine karşı tenfiz ve tanıma istenen kişinin yokluğunda verilmiş ise bu kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun şekilde çağrılmış olması veya o mahkemede temsil edilmiş olması bunun da kararda belirtilmiş bulunması zorunludur. Bunun dışında bir itiraz sebebi yasada kabul edilmemiştir. Gaziantep .... Hukuk Dairesi'nin .... E., .... K., ve Antalya .... Hukuk Dairesi'nin ... E., .... K. Sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere tanıma ve tenfiz davalarında arabuluculuk dava şartı bulunmadığından mahkememizce yargılama yapılmıştır. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kesin olarak verildiği ve kararda apostil şerhinin bulunduğu görülmüştür. Mahkememizce tanıma ve tenfizi istenilen kararın verildiği Romanya ile ülkemiz arasında karşılıklılık sözleşmesinin var olduğu tespit edilmiştir....
----arasında karşılıklı anlaşma olduğu, karar içeriğinin kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği, davalıların savunmalarının kısıtlandığına dair bir savunmanın olmadığı karşılıklı anlaşma tanıma ve tenfiz şartlarına uyduğu anlaşıldığından mezkur kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....