Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesindenlönce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usülden reddedilemez" denildiğini, tanıma ve tenfiz kurumunun 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da düzenlenmiş bir usul hukuk kurumu olduğunu, tanıma tenfiz davalarında hakimin Revision Au Fond Yasağı gereği uyuşmazlığın esasını inceleyemeyeceğini, bu durumda Türk hakiminin yalnızca dava dilekçesinde yer alan unsurların varlığını araştırmakla yükümlü olduğunu ve bu şartlar mevcutsa tanıma ve tenfiz kararını vermekle yükümlü olduğunu, tanıma ve tenfiz davalarının konusunun ise Türk mahkeme ve hakem kararlarını tanıyan yabancı bir ülkede mahkeme ya da hakem heyetinin hukuka uygun olarak yaptığı yargılamanın sonucunda verilen kararın varlığının...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2022/565 Esas - 2022/658 Karar TARİH: 20/10/2022 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz KARAR TARİHİ: 26/01/2023 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Rusya Federasyonu Saint Petersburg, Leningrad Ticaret Mahkemesinin 02.09.2021 tarih, ... sayılı kararının aynen tanınması ve tenfiz edilmesini, davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişideki hak ve alacaklarının şimdilik 16.916,32 ABD Doları, 16.986,28 Avro ve 81.411,-Rus Rublesi bedel üzerinden HMK madde 392 ve İİK madde 259 ve devamı yasal düzenlemeler gereği takdiren teminatsız olacak şekilde ihtiyaten haciz kararı verilmesini talep etmiştir....
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacize itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebine dayanak yaptığı Suudi Arabistan Bankacılık ve Finans Anlaşmazlıkları ve İhlaller Komisyonu ile İtiraz Üzerine Bankacılık Ve Finans Anlaşmazlıkları İhlaller Komisyonu'nun yargı merci olmadığını, yabancı ülke mahkemelerince verilmiş bir yargı kararı bulunması koşulu yerine getirilmediğinden tanıma tenfize konu olamayacağını, bu nedenle bu karara dayanılarak da ihtiyati haciz niteliğinde ki ihtiyati tedbir istemine dayanak yapılan şartların da oluşmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, yaklaşık ispat koşulunun bulunmadığını, karşılıklı işlem şartının yerine getirilmediğini, tanıma ve tenfiz istemine konu edilen kararın kararı veren komisyonda hukuka aykırılıklar bulunduğunu, müvekkilinin tenfiz ve tanıma istenen kararın inceleme görüşmelerine hiç katılmadığını, duruşmalara diğer davalı şirket vekili olarak Avukat ...'...
MÜTEVEFFA : MİRASÇILAR : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Tanıma ve Tenfiz KARAR TARİHİ : 05/12/2022 KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/12/2022 Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Bağdat (Irak) İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. Mahkemece, "HMK 19 ve 5718 sayılı Kanunun 51/2 maddesi dikkate alınarak mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna" dair verilen karara karşı davalı tarafından, görevsizlik kararının dosya üzerinden verilmesinin hatalı olduğu, tanıma ve tenfizi istenen kararın İş Mahkemesi kararı olması nedeniyle İş Mahkemelerinin görevli olduğu, akabinde yetkisizlik kararı verilebileceği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Yabancı ilamla ilgili tanıma veya tenfiz kararı verilmedikçe veya bu yönde açılan dava reddedildiği takdirde, o ilam, Türkiye’de hukuki sonuç doğurmaz ve taraflar boşanmış sayılamazlar. Tanıma tenfiz kararı verildikten sonra, eşler yabancı mahkemenin boşanmaya ilişkin verdiği kararın kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Maddi hukuka ilişkin 5718 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenleme, özellikle miras hukuk ve aile hukuku bakımından önemli haksızlığı gidermiş ve boşluğu doldurmuştur. Ancak unutulmaması gereken ayrıntı, yabancı mahkemelerce verilen hükümle sağlanan haklardan Türkiye'de yararlanmak için, tanıma tenfiz kararının alınmasının gerekliliğidir. Başka bir anlatımla yabancı mahkemenin verdiği kesinleşmiş kararla sağlanan haktan, ancak Türkiye'de tanıma tenfiz kararının alınmasından sonra yararlanılabilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; MÖHUK'un tanıma ve tenfiz davalarında görev hususunu düzenleyen MÖHUK 51....
Davalı------ Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında bugüne kadar herhangi bir ticari ilişki vuku bulmadığını, tanıma ve tenfizi talep edilen karar incelendiğinde kararın ---- firması ile ilgili olduğunu ve firmanın----- Kanunlarına göre kurulu olduğunu, adresinin ise ---- olduğunu, ------bu isimde bir şirketin olmadığını ve husumet itirazlarının olduğunu, talep edilen tanıma ve tenfiz isteminin kanun ve kurallara aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın husumet itirazları, MÖHÜK 54/ç'ye aykırı hareket edilmesi ve sair itirazlar dahilinde reddine, davacı tarafın ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
Kanunun 38. maddesinin (a) ve (d) bentlerindeki koşullar aranmadan yabancı mahkeme kararlarının tanınmasında da tenfizde olduğu gibi yargılama yapılır ve karar verilir. Ancak, yabancı mahkeme kararlarının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespiti gerektiği, ihtilafsız kaza kararlarının tanınması veya yabancı mahkeme ilamlarına dayalı olarak Türkiye’de idarî bir işlemin yapılmasında da 42. madde hükmü uygulanacaktır. Somut olayda; Davacının bu davadaki isteği, Türkiye'deki nüfus kütüğünde Batu olan oğlunun adının, Amerikan Mahkemesinde açtığı dava sonucu Nepal olarak değiştirilmesine ilişkin mahkeme kararını infaz ettirmek ve nüfus kütüğüne oğlunun adını Nepal olarak kaydettirmektir. Bu amacına ulaşmak için açtığı davada önce tenfiz ve daha sonradan tanıma istemektedir. Tanıma ve tenfiz taleplerinden hangisi davacının lehine ise ona göre davaya yön vermek gerekir....
Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.) Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez....