İcra Müdürlüğü'nün 2014/5322 esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlattığını; davalı/borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durduğunu; davalı/ borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ve takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, usule ilişkin olarak, itirazın iptali davalarının icra dosyasının bağlı olduğu mahkemede açılabileceğini; davalı hakkındaki icra takibinin .......
SONUÇ: Hükmün gerekçesinde "İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, davanın açıldığı mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği kuralına davacı tarafça aykırı hareket edildiği, .... İcra Müdürlüğünün ...E. sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takibin durması üzerine yetkisiz icra dairesine süresi içerisinde başvurulup dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin ve yetkili icra dairesi üzerinden davalı borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesinin sağlanması gerekli iken doğrudan .. Mahkemelerine başvurulup itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmış olmakla, usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından davacı tarafın talebinin reddine dair karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur." sözlerinin silinerek yerine ''icra takibinin borçlunun ikametgahı olan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında yapılmış icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması, gerçek bir alacağın bulunmasının gerektiği, eğer dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİk 143.madde) veya geçiçi aciz (İİK 105.madde) belgesinin bulunması da gerektiği, aciz belgesinin varlığının sadece İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları...
Alacaklı davacı tarafından itirazın iptali istemiyle ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan dava sonucunda davalı tarafın yetki itirazında bulunması üzerine mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. Yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dava dosyasının gönderildiği ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce işin esasına girilerek yargılama neticelendirilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davalarında yetkili olan mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için de, o mahkemenin yargı çevresi içerisindeki İcra Dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış 2012/5266-16886 bir icra takibinin bulunması gerekir. Aksinin kabulü halinde dava ile icra takibinin arasındaki bağlantı kesilmiş ve İİK 4.maddesinin emredici hükmüne aykırı olarak mahkemece kendi yargı çevresinde olmayan icra dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur. Somut olayda, ...’da açılmış bir icra takibi bulunmamaktadır....
Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemece, dava konusu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı kanaatine varılmış ise de, yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... vekili; dava tarihinden önce borçlu hakkında açılmış geçerli bir icra takibinin varlığına ihtiyaç bulunduğunu, müvekkili hakkında 12/03/2014 tarihinde tasarrufun iptali davası açıldığını, bu tarihten önce bir icra takibi yapılmış olması gerekmesine rağmen müvekkili hakkındaki icra takibinin 08/05/2014 tarihinde yapıldığını, borçlu üçüncü şahıs hakkında alınmış bir aciz vesikası bulunmadığını, iptali istenen tasarrufi muamelenin, alacağın oluştuğu tarihten önce yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, davalı borçlu ...'ın ..., ..., İçerenköy mah. 801 ada, 248 parsel, B.2, bağımsız bölüm 3 nolu taşınmazı diğer davalı ...'a satmak suretiyle oluşan tasarrufun davacı yönünden iptali ile taşınmaz üzerinde ... ... 24....
İcra Müdürlüğünün 2018/2516 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, davalının icra takibine haksız ve yersiz şekilde itiraz ederek takibi durdurduğu, yapılan itirazın yerinde olmayıp icra takibine itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve alacağın %20 sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, davacı ... firmasından toptan ürün aldığını ve bu ürünlerin bedelini 02/02/2017 tarihli 2.400,00 TL lik borcu yoktur ibareli ve Koç Dağıtım - ... kaşeli makbuz ile burcun tamamını firmanın çalışanı Ercan Caner'e ödemiş olduğunu, davacı firmaya burcu olmamasına rağmen hakkında başlatılan icra takibinin haksız ve yerinde olmayıp davanın reddine, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, itirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır. Bursa 13....
Müdürlüğü'nün 2009/7706 Esas sayılı icra takibinin iptaline, alınması gerekli 11.684,69 TL harçtan peşin alınan 2.540,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.144,54 TL harcın davalıdan tahsiline, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ..... gereğince hesaplanan 15.463,23 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça yapılan toplam 3.227,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi, murisin borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar üç talep bakımndan da davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmeli ve bu davaların sonucu bekletici mesele yapılmalıdır....
Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için icra takibinin ortaklığı oluşturan tüm kişi yada şirketlere karşı başlatılmış olması gerekir. Somut olayda icra takibinin ortaklığı oluşturan şirketlerden hiç bahsedilmeksizin " ...- ... ADİ ORTAKLIĞI" na karşı başlatıldığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK nun 114/2 maddesinde diğer yasalardaki özel dava şartlarının varlığı kabul edilmiş olup, itirazın iptali davasının özel dava şartının usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibi olduğu, icra takibinin adi ortaklığı oluşturan tüm kişi yada şirketlere karşı başlatılması gerekli olup, somut olayda icra takibinin ortaklığı oluşturan şirketlerden hiç bahsedilmeksizin " ...- ... ADİ ORTAKLIĞI" na karşı başlatıldığı, bu hali ile usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilip, özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
Mahkemenin yetkisine bir itirazda bulunulmadığı, icra takibinin yapıldığı yer dışında başka bir mahal mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabileceği gözetilerek davalının itirazı reddedilip işin esasına girilip yargılama yapılarak uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 8.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....