Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemece, dava konusu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı kanaatine varılmış ise de, yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2018/2516 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, davalının icra takibine haksız ve yersiz şekilde itiraz ederek takibi durdurduğu, yapılan itirazın yerinde olmayıp icra takibine itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve alacağın %20 sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, davacı ... firmasından toptan ürün aldığını ve bu ürünlerin bedelini 02/02/2017 tarihli 2.400,00 TL lik borcu yoktur ibareli ve Koç Dağıtım - ... kaşeli makbuz ile burcun tamamını firmanın çalışanı Ercan Caner'e ödemiş olduğunu, davacı firmaya burcu olmamasına rağmen hakkında başlatılan icra takibinin haksız ve yerinde olmayıp davanın reddine, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, itirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır. Bursa 13....

      Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için icra takibinin ortaklığı oluşturan tüm kişi yada şirketlere karşı başlatılmış olması gerekir. Somut olayda icra takibinin ortaklığı oluşturan şirketlerden hiç bahsedilmeksizin " ...- ... ADİ ORTAKLIĞI" na karşı başlatıldığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK nun 114/2 maddesinde diğer yasalardaki özel dava şartlarının varlığı kabul edilmiş olup, itirazın iptali davasının özel dava şartının usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibi olduğu, icra takibinin adi ortaklığı oluşturan tüm kişi yada şirketlere karşı başlatılması gerekli olup, somut olayda icra takibinin ortaklığı oluşturan şirketlerden hiç bahsedilmeksizin " ...- ... ADİ ORTAKLIĞI" na karşı başlatıldığı, bu hali ile usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilip, özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

        Müdürlüğü'nün 2009/7706 Esas sayılı icra takibinin iptaline, alınması gerekli 11.684,69 TL harçtan peşin alınan 2.540,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.144,54 TL harcın davalıdan tahsiline, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ..... gereğince hesaplanan 15.463,23 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça yapılan toplam 3.227,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi, murisin borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar üç talep bakımndan da davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmeli ve bu davaların sonucu bekletici mesele yapılmalıdır....

          Mahkemece itirazın iptali davasına konu takibin yapıldığı Eskişehir İcra Dairesinin yetkisiz olduğunun İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile sabit bulunduğu, davalı borçluya yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emri gönderilmediği gerekçesiyle konusu kalmayan davanın reddine karar verilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için davacı alacaklının yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine başlaması veya icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi gerekir. İcra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığının tespiti halinde dava ön şartı bulunmadığı için davanın reddi gerekir....

            Mahkemenin yetkisine bir itirazda bulunulmadığı, icra takibinin yapıldığı yer dışında başka bir mahal mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabileceği gözetilerek davalının itirazı reddedilip işin esasına girilip yargılama yapılarak uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 8.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Mahkemece, ".... itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 6.055,57 TL üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %25 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle" şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de hüküm fıkrasında ".... itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 6.055,57 TL üzerinden yıllık %25 oranında avans faizi yürütülmek suretiyle...." şeklinde karar verilmiş, bu suretle faizin başlangıç tarihi ve değişen oranlarda mı yoksa sabit faiz oranı mı uygulanacağı konusunda hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmış olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HMK’nın 294 ve 297 maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili bankanın Genel Kredi Taahhütnamesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu takibin dava açılırken bulunması önem arz etmeyip yargılama sırasında da icra takibinin yapılması yeterli bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece davalı borçlu aleyhine davacı hazine tarafından yapılmış bir icra takibinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dairenin önceki bozma kararından sonra davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 11.09.2008 ve 30.10.2008 tarihli yazılardan borçlu davalı hakkında değişik kurum ve kuruluşlara haciz bildirilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

                    Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu takibin dava açılırken bulunması önem arz etmeyip yargılama sırasında da icra takibinin yapılması yeterli bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece davalı borçlu aleyhine davacı hazine tarafından yapılmış bir icra takibinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dairenin önceki bozma kararından sonra davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 11.09.2008 ve 30.10.2008 tarihli yazılardan borçlu davalı hakkında değişik kurum ve kuruluşlara haciz bildirilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu