İcra Müdürlüğünün 2020/10231 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başladığını, takibe konu çekte keşide yerinin Bismil olduğunu, takipte Bismil İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çekin boş olarak zayi olduğu konusunda muhatap bankanın bilgilendirildiğini, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, itirazların kabulü ile takibin yetkili Bismil İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiştir....
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1- b-2.bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının imzaya ve borca itirazının reddine, yargılama aşamasında takibin durdurulmasına karar verildiğinden davalının tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, İstanbul Anadolu 1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2021/277 ESAS 2021/489 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Adana 5....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2021/974 ESAS, 2021/1195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Mardin olduğunu, imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini işbu sebeple yetki itirazının kabulüne, davanın kabulüne, takibin iptaline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde takibin iptali talep edilmesine ve bilirkişi raporunda imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olmasına karşın, ilk derece mahkemesince talepleri gereğince takibin iptali yerine durdurulmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde imzaya ve borca itiraz ettikten sonra imzaya itirazından vazgeçerek borç miktarının 12.000,00 TL olduğunu ve ödendiğini ileri sürmek sureti ile borcu kısmen kabul ettiğine göre, İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/17555 esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 22.467,30 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, davalı aleyhine % 40 oranında inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Somut olayda borçlu 22/10/2009 tarihli itiraz dilekçesinin konu bölümünde yetkiye ve takibe itiraz şeklinde itirazda bulunduğunu bildirmiş ise de açıklama bölümünde takip yapılan İzmir İcra Müdürlüğü'nün değil Karşıyaka İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek bu sebeple icra takibine ve yetkiye itiraz etttiğini bildirmiştir....
İcra Müdürlüğü 2017/26173 E sayılı icra dosyasına yönelik olarak imzaya ve borca itiraz etmiş olup, 22/10/2019 tarihli duruşmada imzaya itiraz etmişlerse de; imza itirazları bulunmadığını ve borca “itfa” sebebiyle itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davacıya itfa iddiasına ilişkin belgeleri sorulmuş ancak dosyaya ibraz etmemiştir. Dosya mevcut durumu ile Bilirkişiye tevdi edilmiş ve 02/11/2020 tarihli raporda faiz isteminde 232,06 TL fazlalık olduğu ve takipten sonra işletilecek faiz oranının %10,50 TL istenmiş ise de 9,75 olması gerektiği belirtilmiş olmakla Mübrez rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmuş , Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 24....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/16147 esas sayılı takibin devamı niteliğindeki Çarşamba İcra Müdürlüğü'nde 2020/315 esas sayılı takip dosyasında muris tarafından imzaya itiraz edilmemekle birlikte, söz konusu takip iptal edilmiş olup, dava konusu takip yeni bir takip olduğuna ve davalılara ödeme emri tebliğ edildiğine göre, mirasçılar murisin itirazlarına bağlı kalmaksızın itiraz hakkını kullanabilir. Davalılar imzaya itiraz ettiklerine göre artık, takibin dayanağı adi senet İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge niteliğinde değildir. Bu halde uyuşmazlığın çözümü dar yetkili mahkemenin görevi dışında kalıp yargılamayı gerektirir. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı kararın verilmesi isabetsizdir....
Davacı vekilince yargılamayı sürüncemede bırakacak şekilde, ilk derece mahkemesine müracaatında her hangi bir borca itiraz ileri sürmeksizin ve borca itirazlarını da saklı tutarak yetki itirazında bulunulması, ilk derece mahkemesince de davacının yetki itirazının kabulü yönündeki karar aleyhine borca itirazlar ileri sürülerek istinaf yoluna başvurulması haksız ve kötü niyetli olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile HMK'nın 351. maddesi atfıyla HMK'nın 329/2 maddesi uyarınca davacı vekili hakkında takdiren 3.000,00 TL disiplin para cezası uygulanması gerekmektedir....