Davalı- borçlu takibe itirazında imzaya itirazının yanı sıra borca da itiraz ettiğini bildirmiş; 14.7.2005 havale tarihli delil listesini sunmuştur. Mahkemece, davalı-borçlunun borca itiraz sebepleri üzerinde yeterince durulmamış ve itiraz sebepleri tartışılmamıştır. Davalının borca itiraz sebepleri hususunda gerekirse delil listesi çerçevesinde araştırma yapılması, delil listesinde yemin deliline de dayandığına göre gerektiği takdirde yemin delilinin de hatırlatılması, ondan sonra tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmaktadır. Kabul şekline göre de; itiraza konu takip 82.000 $ karşılığı TL.sı 113.000 TL.üzerinden yapıldığı halde, dolar üzerinden takibin devamına karar verilmesi doğru değildir....
Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2013 tarih ve 2013/... sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı ... Yasası'nın .... maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın .... maddesinde, daireler arası işbölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan ... takibine karşı borca ve imzaya itiraz nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkin olup, ... Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar Yüksek .... Hukuk Dairesi'nin 2013/1532 E, 10525 K sayılı sayılı ilamı ile bozulmuş olduğundan hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 16.09.2008 No : 654/490 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili bankadan aldığı kredi kartı borçlarını ödememesi nedeniyle başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibine itirazında ve yargılama aşamasında takip dayanağındaki belgelerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını ve müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığın bildirerek davanın reddini istemiştir....
Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca , yada her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönüne icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır....
Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına elgel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmemiş,itirazın iptali davası açılmış olup, bu itibarla mahkeme kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına elgel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmemiş,itirazın iptali davası açılmış olup, bu itibarla mahkeme kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, " Davacıların şikayet, imzaya ve borca itirazlarının ayrı ayrı reddine, işlemiş faiz yönünden itirazın kısmen kabulü ile takipte fazladan istenen 454,67- TL gecikme faizinin iptali ile 65.000,00- TL asıl alacak ve 4.948,46- TL işlemiş gecikme faizi yönünden takibin devamına, davacıların imza itirazının reddine karar verilmiş ve yargılama sırasında geçici önlem olarak takibin T1 ve T7 yönünden durmasına karar verildiğinden İcra ve İflas Kanununun 170/son maddesi uyarınca takibin devamına karar verilen tutarın yüzde yirmisi oranında 13.980,00- TL kötü niyet tazminatının davacılar T1 ve T7’nın mirasçılarından alınarak davalıya ödenmesine, İcra ve İflas Kanununun 170/son maddesi uyarınca takibin devamına karar verilen tutarın yüzde onu oranında 6.948,00- TL para cezasının davacılar T1 ve T7’nın mirasçılarından alınarak hazineye gelir kaydına" dair karar verildiği görülmüştür....
Oysa borçlu yargılama sırasında 17/05/2016 havale tarihli ek beyanını içerir dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş ve mahkemece bu husus değerlendirilerek yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece yetki itirazının yasal süresi içerisinde ileri sürülmemesi bakımından reddine karar verilerek imzaya ve borca itirazların esasının incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda imzaya ve borca itiraz da beş günlük süresi içerisinde değildir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin, imzaya ve borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebeplerlerine bağlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı itiraz, borçlunun borcu olup olmadığının ilamsız icra prosedürü içinde tespit edilmesine yarayan bir yoldur. İmzaya itiraz dışındaki bütün itirazlara borca itiraz denir; borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, faiz oranına itiraz, yetki itirazı gibi (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara 2013, s. 778, 783). Borca itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz (İİK m. 169). İcra mahkemesi hâkimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senet metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir (İİK m. 169/a-2). 18....