WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan Kanun'un 297/c maddesinde ise; kararın; “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” içermesi gerektiği belirtilmiştir. Somut davada mahkemece, davacı borçlu şirketin imzaya itiraz dışındaki taleplerinin hiç biri değerlendirilmeden sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır ....

İİK.nun 170. maddesinde ise imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın da duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Somut olayda başvuru, borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan maddeler gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ispat yükünün müvekkile yüklenmesinin şirket yetkilisinin medar-ı tatbik imzaları alınmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, delilleri toplanmadan karar verildiğini, bilirkişinin yeterli donanım ve tecrübeye sahip olmadığını beyan etmek suretiyle kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava kambiyo takibinde imzaya itiraz nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir....

    Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. İlk derece mahkemesince, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nun 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesi kararının, düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir karar verilmediği anlaşılmış olmakla, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun imzaya itiraz ettiği, mahkemece alınan rapor doğrultusunda imzaya itirazın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Hakkında başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrini 12/04/2019 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süre içinde itiraz ve şikayetlerini yaptığını, yetkiye, imzaya, borca ve faize itiraz ettiğini, zamanaşımı defiini ileri sürdüğünü, takip dayanağında Afyon icra dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini, ancak Sinanpaşa İcra Dairesi'nde takibin başlatıldığını, Sinanpaşa'nın yetkisiz olduğunu, Adana'da ikamet ettiğini, yetkili yerin Adana İcra Daireleri olduğunu, davalıya borcunun bulunmadığını, davalının kendisinin imzasını kullanarak ve taklit ederek sahte senet düzenlediğini, düzenlediği sahte senette tahrifat yaptığını, düzenlenme tarihinin 2008 olarak yazıldığını, ancak daha sonra 2018 olarak tahrifat yapıldığını, tahrifat olduğundan davalı tarafından sunulan belgenin kıymetli evrak niteliğinde olmadığını, davalıya borcu olmadığından borca ve faize ve diğer ferilerine itiraz ettiğini, senetlerin zamanaşımına uğradını, davalı...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2017/2041 ESAS - 2021/1116 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2017/ 38230 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Dargeçit olması nedeniyle icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve takip konusu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacının imzaya itirazının kabulü ile İstanbul 9....

        Borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiği anlaşıldığından davacının imzaya itirazları ve borca itirazları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı Gülsüm'ün dava dilekçesi ile ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini ikrar ettiğini, ödeme emrinin iptalini açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu tarafından imzaya ve borca itiraz edilmesinin borçlunun ödeme emrinin iptalini istemesine engel olmayacağı, ödeme emrinin iptali ile imzaya itirazın farklı hukuki sonuçları olduğundan, takibin kesinleşme tarihi ve takibe ilişkin bir kısım hususlar ödeme emrinin tebliği ile sonuç doğuracağından davacının ödeme emrinin iptalini istemesinde hukuki yararının bulunduğu, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının ikrara yönelik olmadığı anlaşılmıştır....

        Sayılı dava dosyası ile imzaya itiraz ettiğini, açılan bu davada mahkemece davacı borçlu tarafından asıl alacağın %15'i oranında naktin icra dairesi veznesine yatırılması veya teminat mektubunun icra dairesine ibraz edilmesi halinde davacı borçlu T3 yönünden takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verdiğini, borçlu vekili tarafından kararda belirtilen oranda naktin (565.000,00- TL) icra dairesinin veznesine yatırıldığını ve neticede icra dairesinin 30.07.2020 tarihli kararı ile takibin durduğunu, Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli, 2020/217 E., 2020/611K. sayılı hükmü ile borçlunun imzaya itirazının reddine karar verildiğini, verilen bu kararın icra dairesine sunulduğunu, söz konusu karar üzerine Adana 3....

        İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulması ile yetinilmesi gerekirken; takibin durdurulması yerine iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan ilk derece mahkemesince takibin iptaline, icra takibine durdurulmasına, konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararın çelişkili olup, takip durdurmakla hacizlerin kaldırılmayacağı anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu