Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda borçlu, şikayet dilekçesinde takibi 24.04.2013 günü öğrendiklerini belirtmiş, buna göre de icra müdürlüğüne 26.04.2013 günü itiraz dilekçesi vermiştir. O halde mahkemece, borçlunun öğrendiğini beyan ettiği 24.04.2013 tarihinden itibaren yasal (7) günlük süre geçtikten sonra 13.11.2013 günü yapılan şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, tebligatın iptali ve takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Maddesi, usulsüz tebligat şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

    Ayrıca davacı takip talebinde davalı alacaklının adresinin yazılmadığını ileri sürüp takibin iptalini de istemiş ise de davalı alacaklının vekil ile temsil edildiği, davacının adresinin takip talebinde yazmamasının sonradan tamamlanacak bir eksiklik olduğu gibi takibin mahiyetine göre yetkiye ve borca itirazın ödeme emri tebliği üzerine müddeti içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiğinden bu yöndeki şikayet ve itirazında reddi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, İstanbul 12. İcra Dairesinin 2019/40997 esas sayılı dosyasında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yetkiye - borca itiraz ve takibin iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, Davacının 25/03/2021 tarihli hastane ruhsatı ihalesinin tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Şikayet, müteveffa borçlu (T3) ile davacılardan T2 aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu T3'in takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine, davacı mirasçılara gönderilen 28/02/2019 tarihli ödeme emrinin ve takibin iptali istemine, yine davacılar T3 ve T1 de mirası reddetmeleri nedeniyle kendilerine gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile takibin iptali istemlerine ilişkindir....

      sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminde bir usulsüzlük olmadığı tespit edildikten sonra, takipte istenen tutar ile kredi sözleşmesinde yazılı ve ihtarname ile bildirilen tutarın uyumlu olmadığı ve takipte istenen alacağın neden kaynaklandığının belirtilmediği gerekçesiyle istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

        öğrendiği gün takibe itiraz edildiğini, bu nedenle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihi olan 06/10/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, itirazın bu tarihte olması hasebiyle itirazın süresinde olmadığından bahisle takibin durdurulmamasına ilişkin işlemin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir....

        Davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verildiğinden usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmesinin herhangi bir etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar-borçlu vekilleri istinaf dilekçesinde özetle;takibin iptali davasının bekletici mesele yapılmadan karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, icra emrinin ve kıymet taktir raporunun müvekkillerine usulsüz tebliğ edildiğini, satış ilanının ise hem borçlu vekili hemde haciz alacaklısı vekili sıfatıyla iki kez tebliğ edildiğinden ve takip dosyasında vekaletnamesi olmadığından usulsüz tebliğ edildiğini, Devrim AKA'ya gönderilen satış ilanının ise, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan çarşıya gittiğinden bahisle 3. Kişiye tebliğ edildiğini, 3....

          Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....

          UYAP Entegrasyonu