WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun takip kesinleştikten sonraki ibra ve itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile itfa nedeniyle takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı İdris Ağrımak tarafından süresinde istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ibranamenin İİK md. 71/1 maddesinde sayılı nitelikte belgelerden olmadığı, ibra sözleşmesi şarta bağlı olarak düzenlenmiş olduğundan itfa iddiasının değerlendirilmesinin yargılamayı gerektirdiği, bu sebeple İİK md. 71/1 uyarınca itfa sebebiyle mahkemece şikayetin reddine karar...

    , kabule göre; icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun kısmen itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK’ nun 33/2. maddesine göre itfa olunan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin asıl alacak ve faiz miktarının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Mahkemece, dava konusu senedin vadesinin 31.08.1998 olduğu halde, takibin 29.10.2008'de yapıldığı, bu durumda 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra takip başlatıldığından takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 33.maddesinde; "icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....

      İcra Müdürlüğünün 2008/1761 Esas) sayılı takip dosyasında talep edenler Muammer Alaşan ve Zeliha Alaşan yönünden İİK'nın 71/2 maddesi atfıyla İİK'nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

      Somut olayda, borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, takas ve mahsup talebi yanında itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuş, Mahkemece "...borcun takas mahsup ve ödeme şeklinde itfa edildiği anlaşıldığından İİK'nın 33/1.maddesi gereğince bu borçlu bakımından icranın geri bırakılmasına, icra avukatlık ücreti bakımından icranın geri bırakılması talebin reddine" karar verilmiştir.. İcra Mahkemesi'nin hükmü, takas ve mahsup edilen alacak miktarı yönünden açık olmadığı gibi, itfa nedeniyle yapılan başvurunun değerlendirilmesi hakkında da bir netlik taşımamaktadır. Mahkemece verilen hüküm bu haliyle açık olmadığı gibi, şüphe ve tereddüt uyandıracak, infazda zorluk çıkaracak şekildedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas-1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İlamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez....

        Borçlu vekilinin İİK.nun 33/1.maddesine dayalı olarak itfa itirazında bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” Bu durumda mahkemece borçlunun itfa itirazını İİK.nun 33/1.maddesinde belirtilen yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi isabetsiz ise de mahkemece istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanmasına karar verilmiştir....

          Başvuru bu hali ile İİK'nin 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. Tüm bu nedenlerle Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar usul ve yasaya uygun ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nin 33/1. maddesi kapsamında itfa itirazı niteliğinde olup, bu itirazın kabulü halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan İİK 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında, davacının davasının kabulüne, Çorlu 4....

          Bu durumda davacı yanın isteminin takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosyaya yapılan ödemeler ile borcun itfa edildiğine ilişkin olduğu, dava konusu muhtıranın da borcun itfa edilmesi sebebiyle iptalinin talep edildiği ve bu yöndeki taleplerin süresiz olarak ileri sürülebileceği açıktır. Mahkemece yapılan yargılamada bilirkişi raporu alınmış, ancak şikayete konu memur işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede dava açılmadığı gerekçesi ile süre aşımından dava reddedilmiştir. İİK'nın 33/2. Maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki itfa talepleri ve ödeme sebebiyle borcun bulunmadığı iddiası her zaman ileri sürülebilir nitelikte olduğundan ilk derece mahkemesince davanın esasının incelenip karar verilmesi gerekirken süre aşımından reddine karar verilmesi isabetli değildir....

          İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İstem, icranın geri bırakılması isteğinden oluşmaktadır. İcra ve İflas Kanununa göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre onaylanmış ya da icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle belgelendirildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya onaylanmış belgelere veya icra tutanağına dayandırılmalıdır....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2856 KARAR NO : 2022/1547 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2021/96 ESAS, 2021/530 KARAR DAVA KONUSU : İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/96 Esas, 2021/530 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2019/13695 Esas sayılı dosyasından Eskişehir 2....

          UYAP Entegrasyonu