, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin adrese yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 10.maddesine uygun olduğu belirtilerek reddine karar verildiği kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 2017/1119 Esas 2017/2681 Karar 27.02.2017 tarihli ilamı ile "Somut olayda; asıl şikayet dosyasında borçlu vekili, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile takip talebi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin bulunmaması sebebiyle takibin ve ödeme emrinin iptali talebinde bulunmuş, mahkemece; tefhim edilen kısa kararda, “asıl dosyada tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin reddine” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise; asıl şikayet dosyasındaki her bir talebin neden reddedildiğine dair gerekçe oluşturarak, “şikayetin reddine” hükmedilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği, mahkemece çelişkinin giderilmesi amacıyla yeni bir karar verilmesi gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak asıl dosya olan usulsüz tebliğ şikayeti...
kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, takip dosyasına sunulan 04/02/2016 tarihli dilekçenin aslı bulunamadığından üzerinde imza incelemesinin yapılamadığı, bu halde belge altındaki imzanın borçluya ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetin süresinde olduğu kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 11.04.2016 olarak düzeltildiği ve bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. HMK 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında şüphe ve tereddütten uzak şekilde gösterilmesi usulen mecburidir. Somut olayda, dayanak Emet icra müdürlüğünün 2019/139 sayılı dosyasında ve dava dilekçesinde iki borçlu olduğu halde mahkemece tek borçlu davacı T1 hakkında hüküm kurulduğu ve karar başlığında yalnız T1'nin yer aldığı ayrıca davacı borçlular tarafından dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin de ileri sürüldüğü ancak ilk derece mahkemesince davacıların usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı ve hüküm kurulmadığı aşikardır....
Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte senette lehtar olduğunu ancak protesto edilmediğini ve dolayısıyla alacaklının kendisini takip hakkı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, kambiyo hukuku bakımından şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının tebligatın usulsüz olduğu yönündeki iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca süreden reddine, 14/02/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetin esastan reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, müvekkilinin muhtardan tebligatı aldığı tarihin, icra dosyasından haberdar olduğu tarih olduğunu, dosyanın usulsüz tebligat ile kesinleştiğini öğrendikleri tarihin 14/02/2020 olduğunu, icra müdürlüğüne borca itirazlarını sunduklarını, daha önceden Antalya 10....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davadaki talebi aşar şekilde hüküm kurulduğunu, davadaki talebin takibin iptali talebi olmadığını, ilk derece mahkemesince talebe aykırı olarak verdiği kararın usul ve yasaya aykırı bir karar olduğunu, davacının kredi sözleşmesindeki adresine kat ihtarının gönderildiğini, kredi sözleşmesindeki adrese çıkarılan tebligatın iade edilse bile yapılmış sayılacağını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 149, 150/ı şartları oluşmadığı, hesap kat ihtarı tebliğinin usulsüzlüğü iddiasıyla icra emrinin iptali şikayeti ile icra emri, kıymet takdir raporu tebliğlerinin usulsüzlüğü, satış işlemlerinin iptali şikayetidir....
GEREKÇE : Her ne kadar davacı tarafından mahkememizde sözleşmeden kaynaklı alacak davası nedeniyle itirazın iptali davası açılmış ise de Fikri sınai Hukuk Mahkemelerinin görevinin kanunda açık olarak belirtildiği, Sınai Mülkiyet Kanunundan , Fsek mevzuatından kaynaklanan ve diğer kanunlarda açıkça belirtilen hallerde mahkememizin görevli olduğu, Söz konusu davanın sözleşmeden kaynaklı alacak davası olup bir tarafının tacir olduğu ve ticari bir uyuşmazlığın söz konusu olduğu, Davacının davaya konu alacak nedeniyle icra takibinde bulunduğu, takibe itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, daha sonra davalının tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti üzerine takibin durduğu, davacının iş bu itirazın iptali davasını açtığı ,davalının cevap dilekçesinde icra takibine konu borcu ödediklerini ve alacağın söz konusu olmadığını beyan ettiği, Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusunun tarafların aralarında mutabık kaldıkları...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/1276 ESAS- 2021/1658 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/28452 E. Sayılı dosyasında hakkında ilamsız takip yapıldığını, takip nedeni ile tarafına çıkarılan tebligat usulsüz olup, takipten 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyanla; tebligat usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz yapılan ödeme emri, kıymet takdir raporu, davet mektubu ile dosyada yapılan tüm işlemlerin iptaline, icra takibi ve kıymet takdirinden 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 19....