Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri ve 103 davet kâğıdını içeren tebligatların usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 103 davet kâğıdının tebliğinin de usulsüz olduğunu iddia ederek ıttıla tarihinin ona göre düzeltilmesini talep ettiklerini, ödeme emri tebliğlerinin usulsüzlüğünün yerel mahkemece de tespit edildiğini ancak 103 davet kâğıdının usulsüz tebliğinin dikkate alınmadığını, usulsüz 103 davet kâğıdı tebliği dikkate alınmadığı için süre aşımı neden gösterilerek takibin iptali taleplerinin de reddedildiğini, takipte alacaklı olarak gözüken kişiler yetkili hamil olmadıklarından takip yapma ehliyetleri bulunmadığını, mahkemece hatalı süre aşımı tespiti ile borcun olmadığı yönündeki iddiaların da değerlendirilmediğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat ve ödeme emri ile takibin iptali talebi ile ilgili şikayete ilişkindir....
Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğü'nce 2020/2209 esas sayılı icra takip dosyasından Düzce Tapu Sicil Müdürlüğü'ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazların tapu kaydına 07/07/2020 tarihinde İİK m. 150/c şerhinin işlendiği, hacze karşı şikayeti incelemeye Sakarya İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle takibin iptali ve haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ayırma ve yetkisizlik kararının usulsüz olduğunu, haczedilmezlik iddiasının mülkiyetindeki tüm yerler ile ilgili olduğunu ve icra müdürü tarafından re'sen gözetilmesi gerektiğini, satışa konu edilen 375 ve 351 parsel yönünden dikkate alınması gerektiğini, verilen ipoteklerin zirai kredi için zorunlu ipotekler olduğunu, takiplerin iptali gerektiğini, hukuksuz takip nedeni ile satış yapıldığını, Düzce İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itirazın iptali davası açılabilmesi için geçerli bir itirazın bulunması gerektiğini, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2017/6585 Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları usulsüz tebligat şikayeti sonuçlanmadan bu davanın açılmasının yersiz olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/312 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebligat şikayetinin kabulü yönünde karar verilmişse de; kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 21....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/372 Esas sayısında açılan mirasın hükmen reddi davasına ilişkin olarak düzenlenen 08/11/2019 tarihli dava dilekçesinde her ne kadar müvekkilinin murisi Yılmaz Ovalı hakkında başlatılan dava konusu icra takip dosyasından bahsedilmiş ise de bu tarihte henüz müvekkiline takibin yöneltilmediği ve her hangi bir tebligat yokken bu tebligatın usulsüz olduğu ileri sürmelerinin ya da bu tebligattan haberdar olmalarının fiilen mümkün olmadığını, nitekim usulsüz tebliğ tarihinin mirasın reddi davası açılmasından sonraya 13/12/2019 tarihine tekabül ettiğini, ilk derece mahkemesinin gerekçesinin hatalı ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, istinaf kaldırma kararında dahi bu husus belirtilmiş iken mahkemece yeniden verilen usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddi kararının isabetsiz olduğunu, yine taşkın hacze ilişkin şikayetin konusu kalmamakla birlikte yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden haklılık durumunun tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan...
GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Davacıya çıkarılan ödeme emri tebligatının aynı konutta yakınına tebliğ edildiğini, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün davacı vekilinin itirazını bu yönde değerlendirme yaparak usulsüz tebligat talebini reddettiğini, mahkemece davanın süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, ancak mahkemenin usulsüz tebligat ile ilgili bir araştırma yapmadan değerlendirme yaptığını, istinaf talebi üzerine Kayseri BAM 5....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve takibe konu senetlerin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, kısmen reddine, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 17.10.2016 olarak düzeltilmesine, diğer itirazların hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2020/284 ESAS, 2020/536 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2018/6210 E. Sayılı dosyası kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunu, tebligattan yeni haberdar olan müvekkili yönünden iş bu takibe süresi içinde, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve sair tüm ferilerine karşı itiraz etme zaruretinin de hasıl olduğunu, takibe dolar kuru üzerinden geçilmiş olup iş bu takip bakımından fiili ödeme günündeki kurun esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı alacaklı tarafından belirlenen faiz oranının usule ve yasaya aykırı olduğunu, takibin bu yönüyle iptali gerektiğini, İzmir 6....