Hüküm, alacaklı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz’in 2014/1487 Esas, 2014/19046 Karar ve 23/10/2014 tarihli kararı ile İş Ortaklığı adına çıkan icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken İş Ortaklığı yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu belirtilerek bozulmuştur. Mahkeme'ce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda diğer borçlu..... yönünden icra emrinin iptaline karar verilmiştir. Hüküm borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlular vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Mahkemece, bozma ilamı gereğince .... Ortaklığı adına çıkan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken diğer borçlu ...... yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır. Bozmaya uyulduğu halde, gereklerinin yerine getirilmemiş olması ve bozma ilamı doğrultusunda karar tesisi için hükmün yeniden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
İcra Dairesinin 2021/6631 Esas sayılı dosyasında, 138.367,91 TL işe başlatmama tazminatı ile 105.520,32 TL boşta geçen alacaklar yönünden takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Şikayet dilekçesinin incelenmesinde, icra emrinin kısmen iptali ve icra emrinin tazminine ilişkin işlemin iptali talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılmak suretiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Oysa taleple bağlılık ilkesi uyarınca, takibin iptali talebi bulunmadığı nazara alınarak talepten fazlasına karar verilemez....
Davacı tarafça, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, ilamlı takip şartları bulunmadığı ileri sürülerek icra emrinin iptali istenmiş ve açıkça alacağın teminatı olarak birden çok kişiye ait birden çok taşınmazda ipotek tesis edilmiş olması ve bu nedenle tüm ipoteklerin birlikte paraya çevrilmesinin talep edilmesi gerekirken sadece davacı ile ilgili takip başlatılmasının mümkün olmadığı iddiasıyla takibin iptali istenmiştir. Mahkemece yetki itirazının reddine, icra emrinin iptali talebinin kabulüne karar verilmiştir. Takibin iptali talebi ise, icra emrinin iptali sebepleri yönünden incelemiş ve bu sebeplerin takibin iptalini gerektirmeyeceği, icra emrinin iptalini gerektireceği gerekçesiyle takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2019 NUMARASI : 2018/932 ESAS - 2019/122 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2018/9886 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde ipotek akit tablosu ve resmi sened bulunmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiğini, ödeme emrinde hesap özetinin bulunduğunu ve bu kısmın da iptali gerektiğini, taraflar arasında faiz olmamasına rağmen alacaklı tarafça faiz talep edildiğini belirterek, ödeme emrinin ve takibin iptalini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hatalı yanları olmakla birlikte kısmen doğru olduğunu, dava dosyasından ve verilen karardan anlaşılacağı üzere takibin yanlış açıldığını ve takibin iptali gerektiğini, nitekim talep kısımlarının yanlış olduğunu, ayrıca taraflarına yollanan icra emrinin kanuna muhalif olduğundan dolayı icra emrinin komple iptali gerektiğini, icra emrinin tamamen iptali mümkün değilse, kısmen iptali gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmiş fakat yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakıldığını ve vekalet ücretinin verilmediğini belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yan davalı veya ilgili idare üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; İİK 16. maddesine dayalı icra müdürlüğü işlemini şikayettir....
Şti., ile ipotekli taşınmaz malikleri Muammer Erkan Eratalay ve T1 aleyhine, toplam 381.619,76 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, örnek no 6 icra emrinin davacıya 28/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 27/01/2020 tarihinde takibin ve icra emrinin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, davacı tarafından, davalının kabul beyanında bulunduğu ve dava dilekçesinde takibin iptali talep edildiğinden takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılması talep edilmiştir....
Davacı - borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda; kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, icra emri ekinde takip dayanağı belgelerin tebliğ edilmediğini ve borcunun olmadığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptali talebinde bulunduğu, HMK’nın 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi ise hakime aittir. O halde mahkemece öncelikle dava dilekçesinde ileri sürülen hususların HMK 33.maddesi uyarınca hukuki nitelendirilmesinin yapılarak işin esasının incelenerek yargılama yapılması gerekmektedir. Her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz ile birlikte icra emrinin ve takibin iptali talebinde bulunulmuş ise de; Dairemizce HMK 33.maddesi uyarınca yapılan hukuki nitelendirmede takibin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi olması nedeniyle dava, borca itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali ve takibin iptali olarak nitelendirilmiştir....
İdare Mahkemesi'nin 2014/1941 esas sayılı ilamına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin dayanağının idare mahkemesi ilamı olmasına rağmen ilamsız icra yolunun talep edilmesinin doğru olmadığını, müvekkil idarenin harçtan muaf olmasına rağmen harç talep edildiğini belirtip harca ve faize itiraz ederek, takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı .... İdare Mahkemesi'nin 2014/1941 esas sayılı ilamının incelenmesinde, yargılama giderleri dışında eda hükmü bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle takip konusu yapılan alacaklar yönünden ilamsız icra yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62. maddesi uyarınca, her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 16.11.2012 tarih, 2012/9309 Esas, 2012/10609 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40.maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 16.11.2012 tarih, 2012/9311 Esas, 2012/10606 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği...