Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, imzaya, borca itiraz ile senedin vasfına ve alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayete ilişkin dava süresi İİK'nın 168, 169,170 ve 170/a maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, takibe dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün, alacaklının aynı alacağa yönelik olarak menkul, gayrımenkul rehnine dayalı mükerrer takip şikayeti ise İİK 45. maddesi uyarınca kamu düzeninden olması nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Davacılar ödeme emrine yönelik şikayeti 7 günlük yasal süresi içerisinde ileri sürmüştür....
Alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 168. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, bu haliyle, borçlunun itirazlarını, icra mahkemesi yerine icra dairesine bildirmesi yasal olmadığı gibi, yanlış merciye başvurusu hukuki sonuç da doğurmaz. Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı şirket hakkında 01/03/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesine binaen ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 13 nolu ödeme emrinin 21/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacınında birtakım iddialarla ödeme emrinin ve takibin iptali yönünde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır. HMK 355.madde gereği istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılması gerekmekle incelemede kaideten taleple bağlı olarak gerçekleştirilmiştir....
İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının 15/02/2016 tebliğ tarihli olduğu, yenileme emrinin 24/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, daha önceden tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin icra dosyasında bulunmadığı, dolayısıyla muteriz borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği, borçluya yenileme emri tebliğinden sonra ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmektedir....
İş bu dava 12.05.2008 tarihinde açılmış olup, davacı aynı zamanda ödeme emrinin iptali için 14.05.2009 tarihinde İcra Hukuk mahkemesinde dava açmış, iş bu davanın yargılaması sırasında davaya konu ödeme emri İcra Hukuk Mahkemesince iptal edilmiştir.Bu davaya ve itiraza konu ödeme emrinin davalının (borçlunun) şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'nce iptal edilmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından mahkemece karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi gerekirken yanılgılı düşünce ile davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince davanın niteliğinin hatalı tespit edildiğini, davanın, usulsüz tebliğ şikayeti değil, ödeme emrinin iptali ve takibin iptali talepli bir dava olduğunu, ödeme emrinde icra müdür yardımcısı imzasını yada parafının bulunmadığını, taraflar arasında üç adet kira sözleşmesi bulunduğunu, ödeme emrinin hangi sözleşme ve hangi taşınmaz için hazırlandığının anlaşılamadığını, dayanak olarak gösterilen sözleşmenin zarfın içine eklenmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 58/3 ve 61. maddeleri uyarınca takip dayanağı kira sözleşmesinin ödeme emri ile tebliğ edilmediği, ödeme emrinin belirsiz kira sözleşmesi ve taşınmaz için düzenlendiği iddialarıyla ödeme emrinin iptali şikayetidir....
aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; senet aslının icra kasasına alınmamış ise ödeme emrinin iptali talepleri haklı iken bu itirazlarının dikkate alınmadığını, ayrıca İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, mükerrerlik sebebi ile takibin iptali gerektiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip alacaklısı ile takibe konu bonoda lehdar olarak gözüken kişinin isimlerinin birbirinden farklı olduğu gerekli kontrolün icra memurunca da yapılmayarak, kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senede dayalı olarak icra takibi başlatıldığından bahisle takibin iptali talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde takibin iptaline yönelik şikayet olarak nitelendirilerek,şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....