Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip ehliyeti, bir kimsenin bizzat ve ya iradesi ile tayin ettiği bir temsilci (avukat) vasıtasıyla, alacaklı olarak icra takibi ve bununla ilgili işlemleri yapabilmesi veya icra takibinin borçlusu olarak haklarını koruyacak işlemlerde bulunabilmesi (mesela ödeme emrine itiraz edebilmesi) ehliyetidir. Takip ehliyeti bulunmayan borçluya karşı yapılan icra takibinde, borçlu kanuni temsilcisi (veya onun atayacağı vekil) tarafından temsil edilir. (Baki Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuk; Ankara 1983, S.104, 105, 107, 109) Somut olayda, alacaklı tarafından kredi kartı sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yoluyla takibe başlandığı, davacı borçlu vasisince takip tarihi itibariyle borçlunun takip ehliyetinin bulunmadığı ve hacir altında olduğu ileri sürülerek takibin iptali isteminde bulunulduğu, Adana 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, adi senede ve rehin açığı belgesine dayalı olarak borçlu hakkında başlattığı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; borçlu, süresinde icra dairesine yaptığı itiraz üzerine takibin durması gerekirken, itirazının dikkate alınmayarak takibe devamla aleyhine haciz işlemleri yapıldığını ileri sürerek takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, rehin açığı belgesinin İİK'nun 68/1 maddesinde sayılan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetinde olduğu, borçlunun itirazının hükümsüz olup, takibe devamla...

    Davacı 100.yıl T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; site yöneticisine açıkça bono düzenleme yetkisi verilmediği sürece, site yönetiminin ve dolayısıyla kat maliklerinin söz konusu borçtan sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürerek site yönetimine ait karar defteri örneklerinin ibraz edilmesine rağmen mahkemece yapılan incelemede sadece ödeme emrinin iptaline karar verildiğini; takibin iptali ve icra inkar tazminatı talepleri hakkında araştırma yapılmadığını, eksik inceleme ile takibin İptali, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti ile masrafların davalıdan tahsiline ilişkin taleplerine yönelik karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını, ödeme emrinin iptalinin yanı sıra takibin iptaline, davalı tarafın kötü niyetli olması dikkate alınarak icra inkar tazminatına mahkumiyetine ve vekalet ücreti ile masrafların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

    Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı 2004 Bas. Sahife 137 HGK.nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12¬574 E. 2003/564 K. sayılı içtihadı). İcra takibinde borçlu olarak gösterilen .... ve .... İş Ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığından ve dolayısıyla taraf ehliyeti olmadığından takip yapılamayacağından hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Borçlu .... hakkında ise takip yapılmadığı halde kendisine ödeme emri gönderilmesi doğru olmadığından, adı geçen şirkete gönderilen ödeme emrinin iptali gerekir. O halde mahkemece, adi ortaklık adına yapılan şikayetin kabulü ile adi ortaklığın taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle hakkındaki takibin iptaline ve hakkında takip yapılmadığı halde kendisine ödeme emri gönderilen .......

      Mahkemece usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından davacı-borçlu hakkında çıkarılan icra emrinin iptaline, takibin iptali ve sair istemlerin reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/09/2020 gün, 2020/290 E. 2020/901 K....

      AVM Hizmetleri Ltd.Şti. aleyhine ilama dayalı olarak takip yapılmış, borçlu vekili tarafından mahkemeye verilen şikayet dilekçesinde; borçlunun ilamda vekili olduğu halde icra emrinin vekil yerine asile tebliği işleminin usulsüz olduğu, dayanak ilamın tespit niteliğindeki işe iade ilamı olup, ilamlı takip yapılamayacağı, ilamda yer almayan noter ihtar ücretinin icra emri ile istenemeyeceği gerekçeleriyle icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, icra emrinin vekil yerine asile tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline, sair şikayetlerin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği gibi, borçlu aleyhine yapılan takipte icra emrinin ilamdaki vekil yerine asile tebliği işlemi usulsüzdür....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/748 esas sayılı dosyasında 03/07/2019 tarihli karar ile ödeme emrinin iptaline karar verdiğini, sair itirazların değerlendirilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurduğunu, icra dosyasında iptal kararından sonra müvekkiline yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak vekil kaydı olmasına rağmen ödeme emrinin asillerin adresine gönderildiğini, ayrıca yapılan takibin haksız olduğunu, müvekkillere gönderilen takibe dayanak çek suretinde tasdik imza yer almadığını, çek aslının icra kasasına sunulmadığını, çek suretinin tasdikli olmadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ayrıca borca itiraz ettiklerini , talep edilen faizin de fahiş olduğunu, oran belirtilmediğini ve yüksek faiz istendiğini, istenilen çek tazminatı ve komisyonun da haksız olduğunu, çek tazminatının tüm borçlulardan istenildiğini, çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğunu söyleyerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarasının yazılı olduğunu, ödeme emrinde neyin ne olduğunun dahi belli olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin takibe konu ipotek sözleşmesinin tarafı olmadığını, ipotek akit tablosunda imzasının bulunmadığını, daha önce aynı ipoteğe dayalı olarak takip yapıldığını, takibin icra mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, bu nedenle mükerrer olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini istemiştir....

        Fazla yatırılan 40.038,27 TL davalıya ödenmiş ise faizsiz olarak davalıdan geri alınarak davacıya iadesine '' şeklinde hüküm kurulduğunu, şikayete konu icra emrinde ise; alacaklı tarafa hükmolunan kamulaştırma iade bedeli olan 40.038,27 TL ye, takip tarihine kadar işlemiş faiz olan 7.582,04 TL faiz talep edildiğini, ilam ile icra emrinin birbirine uymadığından icra takibi usul ve yasaya aykırı olup takibin iptalini talep ettiklerini belirterek takibin durdurulmasına, ilamlı icra takip işlemi ve icra emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2016/43400 sayılı dosyasından düzenlenen ödeme emri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58., 60. Ve 61. maddeleri hükmüne aykırı olduğundan Mahkeme’ye müracaatla ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiğini, İstanbul 5....

        UYAP Entegrasyonu