WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2020 NUMARASI : 2018/438 ESAS, 2020/134 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu çeklerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, çeklerin kambiyo vasfında olmadığını, borçlarının da bulunmadığını söyleyerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış borca itiraz davasıdır....

Başvuru bu haliyle İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İcra mahkemesi dar yetkili olup, borca itiraz halinde ancak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca inceleme yapabilir. İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, takip konusu senedin tanzim tarihi 08.02.2013 olup, dosyada bulunan ... Noterliği'nin 12.01.2009 tarihli imza sirkülerinde, Ramazan Keser'in keşideci şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu görülmüştür. Keşideci imzasının, borçlu şirket adına şirket yetkilisi ... tarafından atıldığı tarafların kabulündedir. Ramazan Keser'in şirket yetkilisi sıfatıyla şirketi borçlandırma yetkisi mevcut olup, bu konuda kendisine açıkça kambiyo yetkisi verilmesine gerek bulunmadığından, mahkemenin bu yöndeki gerekçesi doğru değildir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca, bonodaki unsurlar da tamdır....

    İlk derece mahkemesi kararında özetle; Dava; İİK'nın 170/a maddesine göre icra takibine konu senedin kambiyo vasfı taşımadığına yönelik şikayete ilişkindir. İİK'nın 168/1- 3 maddesinde "...Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu..." düzenlemesi mevcuttur. İİK.nun 170/a bendine göre de; İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.Dosyada takibe konu bononun keşide tarihinin 19.09.2019 olduğu vade tarihinin ise 01.10.2019 olduğu anlaşılmakla senette çifte vade bulunduğu iddiasına itibar edilmemiştir. Takip dayanağı bononun tanzim ve vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez....

    Takip dayanağı senedin keşide tarihi itibariyle borçlu şirket çift imza ile temsil olunduğundan ve senet üzerinde borçlu şirket adına atılmış tek bir imza bulunduğundan, borçlunun senet bedelinden sorumlu tutulmasının söz konusu olmadığı, protesto nedeniyle yapılan ödemenin borca itiraz davasına engel olmadığı gibi, mahkemece TMK'nun 2.maddesi gereğince değerlendirme yapılamayacağı, mahkemece İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca, davacı borcunun olmadığını kanunda yazılı delillerle ispatlayamadığından borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmaktadır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2021 NUMARASI : 2021/118 ESAS 2021/107 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10.02.2021 tarih 2021/118 esas 2021/107 ek karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 6....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1077- 1482 E.K.sayılı 07/01/2020 kesinleşme tarihli ilamı ile kayıtsız ve şartsız reddedildiği, Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddia, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde borca itiraz olarak nitelendirilir. Takibin kesinleşmesinden önce mirasın reddi gerçekleştiğinden davacının borca itirazının kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğinde olduğundan, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiş olması sebebi ile Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi yerindedir....

    (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/12- 185 esas 2009/182 karar) Borçlu vekilince sunulan 13/10/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde, "Tarafımıza 06/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine ilişkin takibin esasına ilişkin olarak borca, işlemiş faize, işleyecek faize, borcun tüm ferilerine, ayrıca ve açıkça yasal süresi içerisinde itirazımızdır. Takibe konu alacak kalemlerine ilişkin yapılan incelemede müvekkil idarenin takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı tespit edildiğinden iş bu dosyaya ilişkin borca, işlemiş faize, işleyecek faize, borcun tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ediyoruz." şeklinde itirazlarını belirttikleri, İcra Müdürlüğünce önce takibin durdurulmasına karar verildiği, sonra itirazın kısmi itiraz olarak değerlendirilip durdurma kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun, icra dairesine itirazı, kısmi itiraz olmayıp borcun tamamına itirazdır....

    İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe konu çeke ilişkin olarak herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek, borca itirazının kabulü ile, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda; borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK’nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğindedir....

      UYAP Entegrasyonu