WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TTK.nun 1301.maddesinden kaynaklanan tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi, Şişli 1.İcra Müdürlüğü’nün 2006/8302 Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının, takibin yapıldığı İcra Dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de yoktur. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu itiraz dilekçesinde, sözleşmeye ve sözleşmede yer alan imzaya yönelik herhangi bir itiraz ileri sürmemekle birlikte, davacı müvekkiline herhangi bir borcu olmadığını, kira ödemelerini davacı müvekkiline elden verdiğini veya kredi kartına yatırarak ödediğini, pandemi sürecinde üç aylık kira bedeli alınmayacağının söylendiğini belirterek takibe itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazları gerçeğe uygun düşmediğini, zira, itiraz dilekçesinde iddia edilenin aksine, davacı müvekkili yurt dışında yaşadığından elden ödeme almamış olup kira bedellerinin ödenmemesine ilişkin herhangi bir sözlü veya yazılı onayı da bulunmadığını, davacı müvekkile olan kira borcu nedeniyle hakkında başlatılan icra takibine, haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına, borca haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum...

    E sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını istediğini, borçlunun itirazlarının haksız olduğunu ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... e sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinin gerektiği ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından herhangi bir yanıt verilmediği anlaşılmıştır. Dava; davacı ile davalı arasında AVM revir hizmetlerine ilişkin hizmet sözleşmesinin imzalandığı ve sözleşme gereği düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemi ile mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı, davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür. Mahkemece İzmir .... İcra Müdürlüğü'nün ......

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1991 KARAR NO : 2021/2711 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2020/142 ESAS -2021/241 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili 09/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkilinin alacaklı davalıya karşı böyle bir borcu olmadığını, takibe, borca ve imzaya tüm hukuki yönleriyle itiraz ettiklerini, imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi borcun da müvekkili yetkilisine ait olmadığını, senet üzerinde ismi geçen şahsın müvekkilinin yanında çalışan sigortalı işçi olduğunu, bu şahsın müvekkili adına senet düzenleme, borç altına girme, şirket veya şirket yetkilileri adına imza atmaya hiçbir yetkisi olmadığını, senet üzerindeki imzanın işçiye...

      Bilindiği üzere, icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, yine yetki itirazıyla birlikte borcun esasına itiraz edilmişse alacaklı gerek gördüğü takdirde bu itirazın kaldırılmasını yine icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu’nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir. Yetki itirazıyla birlikte borcun esasına itiraz edildiği durumda ise; alacaklı, icra mahkemesine başvurmadan aynı Yasanın 67. maddesi hükmü gereğince itirazın iptâli davasını mahkemede açmışsa, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi araştırılmalı ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değil ise, borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır....

        Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. 2004 Sayılı İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir....

          İcra Dairesinin 2022/81 Esas sayılı dosyasında yapılan 05.11.2013 tarihli işlemin kaldırılmasına karar verildiğini, yani senedin kambiyo vasfını bu aşamada zaten kaybetmiş olduğunu, Kumru İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/11 esas, 2013/18 karar sayılı kararından sonra mahkeme kararına istinaden, 27.12.2013 tarihli yazılı belgeye dayalı genel haciz yoluyla takibe ilişkin örnek No:7 ödeme emri gönderildiğini, bu aşamadan sonra takibe genel haciz yoluyla devam edildiğini, takibin şu anki hali ile genel haciz yoluyla takip olarak devam etmekte olduğunu, T1 vekili tarafından, 27.12.2013 tarihli genel haciz yoluyla takibe ilişkin olarak gönderilen Örnek No:7 ödeme emrine karşı, takibin dayanağı olan belge ile borçlu olmadığını, borcun faiz ve fer'ilerine karşı itiraz ettiğini içeren borca itiraz niteliğini 30.12.2013 tarihinde itiraz dilekçesi verilmiş olduğunu bunun üzerine Kumru İcra Dairesinin 2012/81 esas sayılı dosyasındaki 03.01.2014 tarihli tensibi ile itiraz üzerine genel haciz yolu ile...

          İcra Müdürlüğünün 2010/3618 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini borçlunun 21/06/2010 tarihinde vekili aracılığıyla borca, ödeme emrine, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, kat maliklerinin borçlarını düzenleyen Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesi olduğunu, ana gayrimenkulün genel giderlerine katılmayı düzenleyen Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinde olduğunu, davalının esas alacak ve ferileri hakkında yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan tarafına alacağın % 40'ından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir. Davacı vekili 22/12/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın iptali olan davasını alacak davasına dönüştürmüş ve 6.966.00 TL ortak gider alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece ... 8....

            Noterliğinin 28.08.2019 Tarih ve 25631 yevmiye numaralı düzenleme şektinde borç senedine istinaden, 90.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 03/03/2020 tarihinde tebliğ ediği, borçlu vekili tarafından 09/03/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve faize itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 11/03/2020 tarihli kararı ile takibin durdurulduğu, davacı vekili tarafında yasal süresi içerisinde 16/07/2020 tarihinde itirazın kaldırılması davası açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen "borç ikrarını" içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/822 Esas KARAR NO: 2023/310 DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 14/10/2022 KARAR TARİHİ: 23/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin tacir olup, kargo taşımacılığı ticari vekillik sözleşmesi ile davalının------sorumlusu olduğunu, müvekkilinin ticari vekillik sözleşmesi uyarınca ekte sunulan faturalara dayalı olarak davalı-borçludan alacaklı olduğunu müvekkilinin bu alacağı için-------dosyası ile icra takibi yapılmış, davalı-borçlu haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı-borçlunun itirazı sadece borca ilişkin olup, aralarındaki ticari ilişkiye ve e-fatura konusu ticari işe yönelik herhangi bir itirazları olmadığını, davalı-borçlu borca itiraz ettiğini ancak borcu ödediklerine ilişkin...

              UYAP Entegrasyonu