Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2- Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....

    Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....

      Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2-Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....

        Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2- Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....

          İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda icra müdürüne dosyayı re’sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “takibin devamına veya talikine karar vermek“ görevi yüklemiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince, İcra Müdürlüğünün İİK 97 inci maddenin 1 inci bendine göre talepte bulunulduğunda vereceği karar, “ takibin devamı veya taliki” kararıdır. Bunlardan başka bir karar verilemez....

            Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....

              Eğer dava İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i(İİK 143.madde)veya geçiçi aciz (İİK 105.madde)belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır....

                Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2- Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava terditli olarak açılmış olup İİK'nun 277 ve devamı ile BK 19 maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece sadece İİK 277 madde gereğinc einceleme yapmış ve kesin veya geçici aciz vesikası bulunmadığından haczi kabil mal bulunmadığına dair haciz tutanağı sunulmadığından bahisle dava şartı yokluğundan ( usulden red kararı verilmesi yerine ) esastan red kararı verildiği görülmüştür. Dava, terditli açılmıştır. İİK 277 maddesi olmadığı takdirde BK 19 maddesine dayanmaktadır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

                  -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, İcra Müdürlüğünün İİK”nun 97.maddesi uyarınca 3.kişinin istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı konusunda karar verilmesi yönünde gönderilmesi üzerine, İcra Mahkemesince verilmiş takibin taliki kararına ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 12 .Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 3.11.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu