WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali K A R A R ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2006/570 Esas sayılı takip dosyasının aslının veya onaylı örneğinin birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.01.2018 tarihinde oyirliğiyle karar verildi....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Başvuru davacı/borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. Davacı adına ödeme emri tebliğ işlemleri yönünden 7201 Sayılı Tebligat Kanununun "Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası" başlıklı 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" hükmü mevcuttur. Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesinde ise; "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır" hükmüne yer verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.11.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrine karşı yapılan borca itirazda kısmen itiraz edilmişse de itiraz edilen kısım açıkça gösterilmediğinden itirazın reddine, takibin karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava konusu şikayet, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeniyle icra emrinin ve 13.07.2020 tarihli memur işleminin iptali isteğine ilişkindir. Urla İcra Müdürlüğünün 2020/242 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu aleyhine İzmir 10. İş Mahkemesi'nin 2015/246 Esas 2016/159 Karar sayılı kararına dayalı olarak 37.003,00 TL toplam alacağın tahsili amacıyla ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin borçluya 22/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresiz şikayete tabi olduğu anlaşılmıştır. Borçluya gönderilen icra emri, kanuna, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya takibin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali K A R A R ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/87 sayılı icra dosyasının aslı ile birlikte gönderilmesi için dosyanın Mahalline İADESİNE, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Tebliğ tarihi itibariyle uygulanması gereken Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinde ise " ..tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, hükmi şahsın o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Şu kadarki, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, hükmi şahsın o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tebligatın muhatabı olan hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle tavzif edilmiş bir şahıs olması lazımdır. Bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tesbit edildiği takdirde tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır" düzenlemesi bulunmaktadır....

      III.DEĞERLENDİRME İİK 97/6. fıkrasında, üçüncü şahsın icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine istihkak davası açması gerektiği düzenlenmiştir. İcra Müdürlüğü'nce İİK'nın 96/1-2. maddelerindeki istihkak prosedürü yürütülerek, alacaklının süresinde itirazı halinde; İİK'nın 97. maddesi uyarınca dosyanın, takibin devamı veya durdurulması hakkında bir karar vermek üzere İcra Mahkemesine tevdi edilmesi gerekir. Üçüncü kişi, bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açabilir. Bu çerçevede takibin durdurulması kararı dava açma yükümlülüğünün yer değiştirmesine neden olmadığından, takibin devamı veya durdurulmasına ilişkin her iki halde de dava açma yükümlülüğü 3. kişidedir. Öte yandan, takibin talikine veya devamına ilişkin karar gerekçesinde ya da hüküm fıkrasında dava açma yükünün kime düştüğünün belirtilmemesi üçüncü kişinin dava açma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır....

        Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde de, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır....

        İcra Dairesinin 2022/1217 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacılar aleyhine 03/02/2022 tarihinde takip başlatıldığı anlaşılmış olup, her ne kadar davacılar tarafından muristen intikal eden mirası reddettikleri belirtilerek takibin iptali istemiyle bu dava açılmış ise de, muris İsmail Vuruyor'un 04/09/2020 tarihinde vefat ettiği, davacılar tarafından 06/11/2020 tarihinde mirasın reddi davası açıldığı ve mirasın reddine ilişkin kararın 29/06/2021 tarihinde kesinleştiği, ancak takibin ise bu tarihten çok sonra 03/02/2022 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin davacı Abdullah'a 14/02/2022 tarihinde, davacı Fatma'ya 09/04/2022 tarihinde, davacı Alaattin'e 09/04/2022 tarihinde, davacı Hatice'ye 09/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca mirasın reddine ilişkin kararın da takibin kesinleşmesinden sonra davacı Abdullah tarafından icra dosyasına sunulduğu anlaşılmış olup, İİK'nun 33/1. maddesine göre itiraz süresi icra emri tebliğinden itibaren 7 gün olup, işbu dava davacılara icra emri tebliğinden...

        Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması, ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. Öte yandan, İİK'nun 264/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için, itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek veya mahkemede iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır. Bu (7) günlük süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile, borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe, 7 günlük süre işlemeye başlamaz....

          UYAP Entegrasyonu