WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 169/a-1 maddesinde; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davalının davacı aleyhine alacağının tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüş olup, davacının anılan takibe yönelik icra mahkemesine başvurusu şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, borçlu isteminin, icra takibine uygun düşmeyecek şekilde ilamsız takipte borca itiraz olarak değerlendirilmesi yerinde örülmemiştir. Yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2060 KARAR NO : 2022/455 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2019/968 ESAS 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 12....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2020 NUMARASI : 2018/547 ESAS, 2020/81 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını takibe konu senetlerin teminat senedi niteliğinde olduğunu senetlerin taraflarca imzalanan finansal kiralama sözleşmesinin aylık taksitlerinin teminatı olarak verildiğini bu nedenle kambiyo senedine özgü takip başlatılamayacağını söyleyerek takibin iptalini istemiştir....

Davalı kiracının borcunu ödediğine ilişkin İİK'nın 296/c maddesine yazılı nitelikte bir ödeme belgesi sunmadığı gibi mahkemece alınan bilirkişi raporunda da davacı tarafın kira alacağının bulunduğu tespit olunarak ilk derece mahkemesi tarafından itirazın kaldırılmasına ve takibin devamı ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekili gerek yargılama sırasında gerekse istinaf dilekçesinde davalının icra takibine ve borca itiraz etmediğini dolayısıyla icra müdürlüğünce takibin durdurulması ve akabinde davacı tarafça itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılmasının hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunmuş ise de; davalı tarafın icra takibinde açıkça "borca itiraz" ettiğini belirttiği ve "takibin durdurulmasını" istediği ve takibin bu itiraz üzerine durdurulduğu, davalı vekilinin icra takibinin durdurulması kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile Antalya 4....

Aile Mahkemesinin 2018/70 esas sayılı dosyasında 29/01/2018 tarihli ara karara dayanarak nisan 2018 ayına ait 2.500,00- TL tedbir nafakası ile takip tarihinden itibaren devam eden aylara ilişkin tedbir nafakası alacağının tahsili için ilamsız icra takibine gidildiği, 11/05/2018 tarihinde ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18/05/2018 tarihli icra müdürlüğüne borca itirazlarını içerir dilekçe verdiği icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar davacı takip borçlusu vekili istinaf dilekçesinde ödeme iddiasında bulunarak borca itiraz nedeniyle takibin iptalini istemiş ise de takibin konusu itibariyle borçlunun itirazlarını icra müdürlüğüne yapması gerektiği, takibin ilamsız icra takibi olması nedeni ile borca yönelik itirazın icra mahkemesine yapılması ve ödeme iddiasında bulunulmasının sonuç doğurmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca Hendek İcra Hukuk Mahkemesine yapılan başvurunun şikayet değil, icra takibine itiraz (borca itiraz) niteliğinde olduğunu, müvekkili kendisine hiçbir aktif mal varlığı değeri bırakmayan murisinin terekesinin borca batık olduğunu iş bu davaya konu icra takibi neticesinde öğrendiğini, alacaklıya herhangi bir borcu bulunmayan müvekkilinin derhal Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde mirasın hükmen reddi davası açtığını, ayrıca takibin kesinleşmesini önlemek için de Hendek İcra Hukuk Mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiğini, Hendek İcra Hukuk Mahkemesi tarafından Hendek 1....

Her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz ile birlikte icra emrinin ve takibin iptali talebinde bulunulmuş ise de; Dairemizce HMK 33.maddesi uyarınca yapılan hukuki nitelendirmede takibin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi olması nedeniyle dava, borca itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali ve takibin iptali olarak nitelendirilmiştir. Ancak Mahkemece davanın sadece borca itiraz olarak değerlendirilip, inceleme yapıldığı ve hüküm kurulduğu, dava dilekçesinde ileri sürülen ödeme emri ekinde dayanak belgelerin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali ve takibin iptali taleplerine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmadığı, bu durumun 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/645 KARAR NO : 2022/743 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 NUMARASI : 2021/42 ESAS- 2021/56 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İcra takibine konu borcun takip başlatılma tarihinden önce büyük bir kısmının ödenmiş olması sebebiyle borca ve tüm ferilerine ilişkin kısmi itirazları ile takibin kısmen iptali; ödenmiş borca ilişkin olarak kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi sebebiyle telafisi güç ve imkansız zararların önüne geçilmesi amacıyla takibin teminatsız olarak durdurulması taleplerinden ibaret olduğudur....

İİK'nun 170/a-son maddesinde; her ne suretle olursa olsun, borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçluların 10.8.2015 tarihli borca itiraz dilekçelerinin 3. paragrafında yer alan “ayrıca müvekkil tarafından takip konusu senede mahsuben 89.650 TL ödeme yapılmış olup 89.650 TL üzerinden fazla yapılan ödemeye itiraz ediyoruz” şeklindeki beyanla borç ilişkisi kabul edilmiş olduğundan, İİK'nun 170/a-son maddesi göndermesi ile aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca takibin iptaline karar verilemez. O halde mahkemece, borçluların ödeme iddiasına dayalı borca itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, senedin kambiyo vasfı olmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

    İcra takibine konu protokolün borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

      UYAP Entegrasyonu