Somut olayda; örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçluya 13/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/09/2021 tarihinde mahkememize başvurarak borca itiraz ederek ödeme emrinin ve takibin iptalini talep ettiği görülmüştür. Mahkememizce İİK'nun 168/4. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı yetkiye ve borca itirazın süre aşımından reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı vekili tarafından mahkemeye verilen 25/01/2021 tarihli dava dilekçesinde müvekkili aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik davada takibin mükerrer takip olduğunun belirtildiği, ancak bahse konu senedin teminat senedi olduğu yönünde herhangi bir itiraz veya şikayetin olmadığı, takibe konu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin dilekçenin İİK'nun 168/3. maddesi gereğince belirlenen yasal süre geçtikten sonra 26/04/2021 tarihinde ileri sürüldüğü, bu iddianın borca itiraz kapsamında değerlendirilerek mahkemece re'sen incelenemeyeceği nazara alındığında mahkemece verilen kararın yerinde olmadığı görülmüştür....
Esas sayılı dosyası ile borçlu-davalı şirket hakkında faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket, haksız ve dayanaksız olarak borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş olup, bu itiraz nedeniyle takibi durdurduğunu, borçlunun, borca itirazı hukuki dayanak içermemektedir ve fiili durum karşısında kötü niyetle borca itiraz edildiğinin açık olduğunu, müvekkil şirket ile davalı borçlu araşında yıllardır süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı, müvekkil şirketten almış olduğu çeşitli kuru gıda maddeleri nedeniyle müvekkil şirkete borçlu olduğunu, davalının, müvekkil şirketten almış olduğu gıda maddeleri nedeniyle kendisine, 22.07.2020 tarihli 63.039,32 TL bedelli ve 21.07.2020 tarihli 75.963,79 TL bedelli iki adet fatura kesilmiştir....
Alacaklı tarafından adi yazılı belgeye dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, borçlunun icra mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ise takas mahsup talebinde bulunduğu görülmektedir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Takip dayanağı sözleşmenin İİK'nun 68/l. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı tartışmasızdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/657 Esas KARAR NO: 2021/628 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/11/2020 KARAR TARİHİ: 07/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile aralannda uzun süre devam eden ticari bir alış-veriş olduğunu, davalının faturalardan doğan ------ borcu doğduğunu, borcun ödenmediğini, bunun üzerine ------ ile icra takibine başlanıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve itiraz neticesinde takibin durduğunu, ---- başvurulduğunu, yapılan toplantıda anlaşma sağlanamadığını, Davalı ile aralannda --- yılındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap bulunduğunu, kesilen fatura örneklerinin ----- dosyaya sunulduğunu, Davalı tarafın borçtan haberdar olduğunu, borca karşı herhangi bir itirazlan bulunmadığını, İcar dosyasındaki alacağı sürüncemede bırakmak için haksız ve kötü niyetli...
Önemli olan yasal süre içinde şahsen veya yetkili kişiler eliyle itiraz iradesinin ortaya konmasıdır. Takibin sadece borçlu T3 hakkında yapıldığı, Bediroğlu Kömür Çelik Nakliye Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında takip yapılmadığı, borca itiraz dilekçesinin itiraz eden borçlu vekili adına verildiği, itiraz dilekçesinin ekinde bulunan vekaletnamede, vekil eden kısmında "Kendi adına asaleten;Bediroğlu Kömür Çelik Nakliye Madencilik İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti'ni temsilen hareket eden 1600043242 Organize Sanayi Bölge Metal Sk. No: 18 Payas/Hatay Yetkilisi T3 " yazdığı, bu haliyle vekilin borçlu T3 de vekili olduğunun anlaşıldığı, itirazın T3 adına yapıldığı kabul edilerek takibin durdurulmasına dair verilen müdürlük kararında ve bu kararı hukuka uygun bulan mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/549 KARAR NO : 2021/2098 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURDUR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2020/49 ESAS 2020/107 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Takip alacaklısının aynı alacak için Afyonkarahisar İcra Dairesi’nin 2020/3284 Esas sayılı dosyası ile faturaya istinaden ilamsız icra takibi yaptığını, icra takibine yapılan itiraz ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, takip miktarları ve takip dosyalarının içeriğinden her iki takibin aynı...
ne örnek 7 numaralı ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre 06.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve tebliğin 11.12.2013'te yapılmış sayılmasına, bu suretle de borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının, takibin diğer borçlusu olan ... aynı zamanda borçlu şirketin yetkilisi olduğu ve ona yapılan tebligatla borçlu şirketin de takipten haberdar olacağını ileri sürerek, borçlu şirketin itirazının süresinde olmaması nedeniyle durma kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrininin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mucburdur” hükmüne yer verilmiştir....