İcra Dairesi'nin 2022/3351 E. sayılı takip dosyasından müvekkil şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını ve ödeme emrinin gönderildiğini, itirazlarını yasal süre süresi içinde sunduklarını, söz konusu dosyadaki çekin karşılıksız olup bu sebeple kambiyo vasfını taşımadığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulmasına, kambiyo senedine dayanmayan ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun borca itirazına ilişkin bulunduğuna, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
E. sayılı dosyasında, 20.01.2015 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, icra takibinin davalı borçlunun süresi içerisinde yetkiye ve borca itirazı sonucu 05.02.2015 tarihinde durduğu, aradan 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 11.11.2016 tarihinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği, yetkili Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emrine, 24.11.2016 tarihinde süresi içinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın ise, 12.01.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibinin itiraz üzerine durması halinde, alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zamanaşımı süresinin tekrar kesilmesini ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlem, itirazın iptalini veya kaldırılmasını dava etmekten ibarettir. Söz konusu işlemlerin, istikrar kazanan Yargıtay uygulaması ve doktrince de benimsenen “uyuşmazlığı ileriye götüren işlemler” niteliğinde olduğu açıktır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten olan alacağının tahsili için yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin sonuçsuz kalması üzerine takibin iflas yolu ile adi takibe çevrildiğini, iflas ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirketin ödeme emrine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın kaldırılmasını davalı şirketin iflasını talep ve dava etmiştir....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında borcun varlığının hangi araçtan ya da hangi geçişten kaynaklandığının belli olmadığı yönünde itirazda bulunmuş olup özel bir itiraz nedenine dayanmamıştır. Bu durumda ispat yükü davacı alacaklı üzerinde olup davacı, alacağının varlığını ve miktarını ispat ile yükümlüdür....
İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, sözkonusu takip dosyasında ödeme emrinin davacı asile 08/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, yenileme emrinin gönderilmesiyle borca itiraz süresinin yeniden işlemeyeceği sözkonusu ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren 5 günlük yasal itiraz süresi dolduğu ayrıca borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "İstanbul 27. İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine.." karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 03/10/2019 tarih, 2018/2217 Esas, 2019/1659 Karar sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Celp ve tetkik edilen ---- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ---- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya --- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ---- tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında genel olarak borca itiraz etmiş, özel bir itiraz nedenine dayanmamış olup ispat yükü davacı alacaklıdadır. Geçiş ihlali yapan ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/1034 ESAS- 2020/691 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çek tazminatından çeki keşide eden tarafın sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkili şirket yetkilisine tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin adresinin Eskişehir olduğundan açılan takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından bahisle yetkiye, icra takibine, ödeme emrine, çek tazminatına, çek komisyonuna, vekalet ücretine, faize, ferilerine itiraz etmiştir....
Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. (Yargıtay 12.H.D 2019/9096- 2020/5736 E.K sayılı içtihatı ) Somut olayda, ödeme emri davalı borçluya 28/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından 05/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi sunularak, dilekçe üzerine aynı tarihli icra müdürlüğü havalesi ve imzası eklenmiş, ancak, 06/12/2019 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına, karar verilmiştir....