Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü aracılığıyla ödeme emrine itirazda bulunduğunu, borçlunun davayı açmasının ödeme emrine itiraz etmesinin kendi aleyhine başlatılan icra takibine mutalli olduğunu gösterdiğini, borçlunun 18/10/2019 tarihli dilekçesinde kendi aleyhine başlatılan icra takibinin haricen öğrendiğini, tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmişse bile muhatabın tebliğe muttali olmuş ise muteber sayıldığını, yani borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, borçlunun Kayseri 4....

İcra hukuk mahkemesinde icra takibine yönelik itiraz ve şikayette bulunulması halinde şikayet veya itirazın kabulü halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde olmadığı gibi ,takip talebinde takip konusu alacağın TL karşılığının gösterilmemesi nedeni ile takibin iptaline karar verilmiş olduğundan ve bu durum İİK da tazminata hükmedilecek haller arasında sayılmadığından mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır" şeklinde düzenleme olup, aynı maddenin son fıkrasında borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olup, İİK'nun 62. maddesi uyarınca itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nun 66. maddesi gereğince de müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur....

    Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır. HMK 115. maddeye göre; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....

      Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

        Takibin şekline göre, ilamsız takipte; takibe, icra dairesinin yetkisine, takip dayanağı belgeye, borca, imzaya, faiz ve fer'ilere yönelik her türlü itiraz İİK'nın 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılır. Takip dayanağı belgeler içerisinde hakkında takip yapılan borçlu şirketin sorumlu tutulmasını gerektirecek bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle takip yapılamayacağı iddiası, ayrıca Türk Lirası üzerinden başlatılan takipte, yabancı para kurunun hatalı tarihe göre belirlendiği ve istenildiği iddiası İİK'nın 58. maddesinde yazılı kamu düzeninden olan sebeplerden olmayıp, borca itiraz niteliğindedir. Bu iddialar borca itiraz niteliğinde olduğundan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayacak itirazın kaldırılması ya da iptali davasında gözetilir....

        E. sayılı dosyası ile 3688,23 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı borca, faiz ve takibe itiraz ettiğini dilekçesi ile belirttiğini ve davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlu iş bu itiraz dilekçesi ile tüm borca itiraz ettiğini, İcra takibine konu borç, faiz ve ferileri Sözleşmeden kaynaklanmakta olduğunu, davalı taraf söz konusu kredi kullanıldığını ve borcunu ödemediğini, davalı/borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazı haksız ve dayanaksız olup iptali gerekmekte olduğunu, faiz oranına yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, sözleşme ile belirlenen ve kredi hakkında uygulanan faiz oranı yasal olduğunu ve bu takipte de yasal olan faiz talep edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve...

          nın 150. maddesi uyarınca; kendisine ödeme emri gönderilen borçlu veya üçüncü kişi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilir. İİK.'nın 150/a maddesinde de "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümler uygulanır" düzenlemesi bulunmaktadır. Açıklanan yasa maddeleri gereğince takibe itiraz etmek isteyen borçlu, İİK.'nın 62.maddesine göre itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu durumda, borçlu şirketin mahkemede öne sürdüğü diğer itirazlar borca itiraz mahiyetinde olup takibin şekline göre İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca imza incelemesi sonrasında alınan imza bilirkişi raporuna itiraz edilerek incelemenin ATK tarafından yapılması talep edildiğini, bu talep hakkında olumlu/olumsuz bir karar verilmeksizin dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiğini, imza bilirkişi raporu eksik olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, borca, borcun ferilerine ve faiz oranına, faize, faiz başlangıç tarihine itiraz edildiğini, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna taraflarınca itiraz edilmişse de itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, dosyada alınan hesap raporuna itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, ödeme emrine konu edilmiş olan senet fotokopisinin kanuna aykırı şekilde ödeme emrine eklenmediğini, ödeme emrinin iptalini gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece, borçlu davalının icra takibine yönelik itirazında, açıkça ne kadarlık kısmı için itirazda bulunduğunu belirttiği,itiraz etmediği kısım için takibin kesinleşmiş olduğu, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu hakkında çıkarılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takibe ilişkin ödeme emrine 11.12.2009 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve fer'ilerinin tümüne itiraz ettiği halde kısmı itirazda bulunduğu kabul edilerek mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu