Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Tüm dosya kapsamı ele alındığında, uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin ve takibin iptali istemi olduğu anlaşılmıştır....

İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 ... Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 ... Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/24 Esas KARAR NO : 2021/160 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/01/2020 KARAR TARİHİ : 23/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin ülke çapında 350 bayisi bulunan ve LPG sektörünün muteber bir üyesi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafın zamanla sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödememeye başladığını, bunun üzerine ... 26. İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullarla devamına, borçlu aleyhine % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 09.11.2012 tarih, 2012/9303 Esas, 2012/10150 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması...

        Takibe konu belgenin, kambiyo senedi niteliğini haiz olmaması, İİK'nun 170/a maddesi hükmü gereğince takibin iptali sebebi ise de, aynı maddenin son fıkrasında yer alan, "Her ne suretle olursa olsun, ... borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" şeklindeki hüküm gereğince, icra mahkemesi yukarıda belirtilen sebebe dayanarak İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar veremez. Somut olayda, borçlu vekilinin 11.01.2016 tarihli itiraz dilekçesinde; ''...Takibe konu senedi faizi ile birlikte 28.04.2015 ve 31.07.2015 tarihlerinde müvekkilim ödemiştir” demek suretiyle borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğü ve ödemeye ilişkin bir kısım belgeler sunulduğu görülmektedir. Bu durumda, anılan İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının olayda uygulanması ve takibe dayanak bononun kambiyo senedi niteliği taşıyıp taşımadığı üzerinde durulması mümkün değildir....

          Takibe konu belgenin, kambiyo senedi niteliğini haiz olmaması, İİK'nun 170/a maddesi hükmü gereğince takibin iptali sebebi ise de, aynı maddenin son fıkrasında yer alan, "Her ne suretle olursa olsun, ... borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" şeklindeki hüküm gereğince, icra mahkemesi yukarıda belirtilen sebebe dayanarak İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar veremez. Somut olayda, borçlu vekilinin 26.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; ''...Davacı taraf ödenmiş olan senedi tekrar tahsil etmek istemektedir. Müvekkilin hiç borcu olmadığından işbu davanın açılma gereği doğmuştur...'' demek suretiyle borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğü görülmektedir. Bu durumda, anılan İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının olayda uygulanması ve takibe dayanak bononun kambiyo senedi niteliği taşıyıp taşımadığı üzerinde durulması mümkün değildir....

            Aynı maddenin son fıkrasında ise; "İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 170/3. maddesi gereğince imzaya itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali kararı isabetsiz olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

              İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse, alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır'' hükmü yer almaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takiplerde, itirazın kaldırılması ve itirazın iptaline ilişkin başvuru yolu olmadığından İİK'nun 264/2. maddesinde belirtilen prosedürün uygulanması olanağı yoktur. Ancak, icra mahkemesince İİK’nun 170/a maddesi gereğince takip iptal edilirse, İİK’nun 264/2. maddesinin son cümlesi kıyasen uygulanmalıdır. Yani, alacaklı, icra mahkemesinin takibin iptali kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde genel haciz yolu ile takip yaparsa veya genel mahkemede alacak davası açarsa, ihtiyati haciz geçerli kalmakta devam eder (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, 2013 baskı, s;1070)(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/22349 esas 2017/14530 karar sayıl ilamı " İstanbul Anadolu 9....

              Kanunun bu atfı sebebi ile uygulanma imkanı bulan 33/A maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir." Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesi ile öncelikle belirtmek gerekir ki tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel (şahsi) bir dava niteliğindedir. Tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklı, takip dosyasında iptaline karar verilen tasarruf konusu malı borçlununmuş gibi haczettirebilir. Alacaklının iptal davası konusu malın haciz ve satışını isteyebilmesi için yeni bir takip yapmasına ve aynı Kanunun 143/3. maddesindeki bir yıllık süreye uymasına gerek yoktur....

              nin kendisinin kayınbiraderi olduğunu, ortaklık yapmak istediğinden borç verdiğini ödeyemeyince senet aldığını ve takibe geçtiğini, takibin muvazaalı olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve de tüm dosya kapsamına göre, davalılar arasındaki tasarrufun muvazaalı olduğu anlaşıldığı, takibin muvazaalı olmadığının davalılar tarafından ispat edilmediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve HMK'nun 266.maddesine göre mahkeme ancak çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi veya kendiliğinden bilirkişi görüşü alabilir....

                UYAP Entegrasyonu