Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 71/1. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir müddet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman İcra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, 06.08.2020 tarihli “Uzlaşma Tutanağı “ başlıklı belgenin incelemesinde; üçüncü maddede “Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/44163 Esas sayılı dosyasının ... tarafından takipsiz bırakılacağı, iş bu dosyaya ilişkin olarak ...'...

    Somut olayda borçlunun talebi, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasıdır. Takibe dayanak belgeler, kambiyo senedi niteliğini haiz çeklerdir. Keşide tarihleri 22.05.2011, 28.05.2011 ve 30.05.2011 olan takibe konu çeklerin ibraz sürelerinin bitim tarihi 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi oldukları anlaşılmaktadır. Takip dosyasında, alacaklı vekilinin, 02.04.2015 tarihinde “borçlunun posta sisteminde varsa çek hesabının tespitini, varsa haciz konulması için posta müdürlüğüne yazı yazılmasını” talep ettiği, bu işlemden sonraki talebin ise aynı içerikle 08.10.2015 tarihinde yapıldığı görülmüştür. 02.04.2015 tarihli talepten (zamanaşımını kesici işlemden) itibaren altı aylık zamanaşımı süresinin son günü 02.10.2015 (cuma) tarihi olup, alacaklı vekilince, bu tarihten sonra 08.10.2015 tarihinde talepte bulunulmakla, bahse konu tarihler arasında altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu görülmektedir....

      Diğer taraftan, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki devrede alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, herhangi bir süreye bağlı olmayıp İİK'nın 71/2. maddesi uyarınca her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. Mahkemece, ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygunluğu ve buna bağlı olarak takibin kesinleştiği tarih denetime elverişli şekilde tespit edildikten sonra, davacı borçlunun başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı şikayeti olup olmadığı belirlenerek, sonucuna göre bu talep yönünden inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

      İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının 15/02/2016 tebliğ tarihli olduğu, yenileme emrinin 24/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, daha önceden tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin icra dosyasında bulunmadığı, dolayısıyla muteriz borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği, borçluya yenileme emri tebliğinden sonra ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmektedir....

        Kambiyo senedi vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi ise, TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus yol ile yapılan takip kesinleştiğine göre, olayda uygulanması gereken 818 Sayılı BK'nun 125. maddesine göre dayanak belge yönünden zamanaşımı süresi on yıl olup, somut olayda bu sürenin dolmadığı belirlenmiştir. O halde mahkemece, 818 sayılı BK'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/44163 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 13/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği ve davacının bir kısım mallarına haciz işlemi uygulandığı görülmüştür. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Takibin kesinleşmesinden sonraki itfa itirazı süresiz olarak ileri sürülebilir....

          İİK'nun 170/b maddesi atfıyla somut olayda uygulanması gereken İİK'nun 71/1 maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacılar yönünden takibin kesinleştiği, dava dilekçesinde, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede alacaklıya yeni bir çek verilerek takibin dayanağı olan çeklerden kaynaklanan borcun ödendiği ileri sürülmüş ise de, davacılar vekilinin bu iddiasını İİK'nun 71/1 maddesinde nitelikleri belirtilen yazılı belgelerden birisine dayandırmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan çekin de İİK'nun 71/1 maddesinde belirtilen belgelerden olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin bildirdiği istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

          Sayılı ilamında " İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir. Mersin 4....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 71/2 , İİK 33/a madde hükümleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371'inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

            UYAP Entegrasyonu