Somut olayda, uyuşmazlık takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, kesinlik sınırının takip talebindeki alacak miktarına göre değil, şikayet tarihindeki dosya hesabına göre belirleneceği ve bu miktarın İİK'nın 363. maddesinde öngörülen temyiz sınırının üstünde olduğu anlaşılmakla, temyiz talebinin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ..... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçlu şirket vekili, sair şikayet nedenleri yanında temlik eden alacaklı ... tarafından 21.09.2011, 12.06.2009 ve 13.12.2011 tarihli yazılı sözleşmeler gereğince müvekkili borçluya mühlet verilmesinin “imhal” anlamında olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mühlet verilmesi halinde verilen süre dolmadan takip işlemlerine devam edilemeyeceğini ileri sürerek, İİK’nun 71. maddesi gereğince icranın (talikine) ertelenmesine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takibin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK.nun 33/2. maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçlunun İtfa itirazı icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin ise, itfa itirazının mutlaka noterlikçe re'sen düzenlenmiş veya onaylanmış bir belge ya da icra tutanağı ile ispatlanması gerekir....
Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ...İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.08.2015 tarih ve 2015/189 E.-2015/631 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan "İİK'nun 169/a-5. maddesi hükmü uyarınca Denizli 4. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1670 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davacı bakımından durdurulmasına" şeklindeki cümlenin karar metninden çıkartılmasına, yerine "Şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince.......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/1577 Esas sayılı dosyası ile İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2013/403 Esas, 2014/745 Karar sayılı ilamına dayalı olarak davacı borçlu aleyhine 7.500,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat, 291,60 TL yargılama gideri, 1.500,00 TL ilam vekalet ücreti alacakları ile talep edilen alacak kalemlerinin işlemiş faizleri ile birlikte toplam 15.799,85 TL alacağın tahsili istenilmiş, davacıya icra emri 22/01/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Açılan davada davacı tarafından 14/11/2016 tarihli sulh sözleşmesine dayanılarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa iddiasında bulunulmuştur. Davacı tarafından sunulan 14/11/2016 tarihli "sulh sözleşmesidir" başlıklı belgenin incelenmesinde sözleşmenin İzmir 7....
Borçlular, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde icra mahkemesine başvurarak borcun kısmen ödendiğini ileri sürdüklerine göre, bu itiraz itfa itirazı niteliğindedir. O halde mahkemece, icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınıp,borçluların istemlerinin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki tavsifinin yanlış yapılması sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senetlerle başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi, 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca on yıl olup, şikayete konu takipte on yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun şikayetinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulü isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde, takip konusu bononun zamanaşımına uğradığından bahisle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibe konu bononun 30/08/2012 vade tarihli olduğu, takibe ise 31/08/2015 tarihinde başlandığı, 3 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesi ile İİK’nun 170/a maddesi gereği itirazın kabulüne, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Somut olayda İİK'nun 78. maddesi gereğince, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre, bu haczin düşmesinden sonra takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesine ve yenileme harcı ödenmesine gerek bulunmamaktadır.). Bu nedenle alacaklının haciz talebi içermeyen yenileme talebi icra takip işlemi niteliğinde olmadığından bu talep zamanaşımını kesmez. İcra takibinin dayanağı 1990 tarihli kira sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 818 sayılı BK.nun 126. (6098 sayılı BK.nun 147.) maddesine göre 5 yıldır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçluların icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece; 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir....