Uyuşmazlık ve hüküm *ilamın icrası yolu ile yapılan takibin geri bırakılması ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2007 Cuma...
yönünden geri bırakılmasına karar verildiğini, tüm bu nedenlerle takibin iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekte zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, takip dosyasında zamanaşımını kesin bir çok işlem yapıldığını, her yapılan işlemle zamanaşımı süresinin yeniden başlandığını, davacının yasal süresi içinde itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurması gerekirken icranın geri bırakılması için dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; davacı borçluya ödeme emrinin 01.05.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, dosyada takibin kesinleşmesinden kanuni düzenleme gereğince 6 ay boyunca zamanaşımını kesen işlemler yapılmadığı ve zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı yönünden zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bonoya dayalı kambiyo takibinde borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğraması nedeni ile icranın geri bırakılmasının talep edildiği, TTK'nun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren üç yıl olduğu, takibin kesinleşmesinden sonra 18.03.2020 tarihine kadar dosya alacaklısı tarafından zamanaşımını kesecek takip muamelesi kabul edilen herhangi bir işlem yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece ilamlı takip konusu ilamın Yargıtay'ca bozulduğu, takibin hükümsüz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Alacak istemiyle açılan bir dava sonucunda alınan ilamın ilamlı takip konusu yapılabilmesi için kural olarak kesinleşmesi gerekmez. Borçlu tarafından İİK.nun 36.maddesi uyarınca icranın geri bırakılması kararı getirilmediği sürece ilamlı takibe devam edilir. İİK.nun 177/4.maddesi uyarınca açılan iflas davası icranın geri bırakılması kararı getirilmişse temyizin sonucu beklenir. İlamlı takip konusu ilamın Yargıtay'ca bozulması bu ilamla ilgili olarak açılan iflas davasını ortadan kaldırmaz. İlamlı takibe esas dava Yargıtay'ca bozulduktan sonra reddedilirse icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur (İİK.m.40). Mahkemece ilamlı takibe esas davanın sonucu beklenerek iflas davası yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin üç adet çeke dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe giriştiğini, takibin İcra Hukuk Mahkemesince geri bırakılmasına karar verildiğini, müvekkilinin alacağının sabit olduğunu, takibin itirazsız kesinleştiğini, temel ilişkinin zamanaşımına uğramadığını belirterek takibin devamına, 33.472,97 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işletilecek olan kademeli reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davasını alacak davası olarak açtığını, ancak talep kısmında itirazın iptalini talep ettiğini, çek lehdarının alacağının bulunmadığını, davacının da çeklere dayalı alacak talebinde bulunamayacağını bildirerek, davanın reddini istemiştir....
Şti yönünden de icranın geri bırakılmasını öngören 13.01.2015 tarihli 2014/26092 E. - 2015/384 K. sayılı bozma ilamının maddi hataya müstenit olduğu, maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının ise usuli kazanılmış hak doğurmayacağı gözetilerek mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle borçlu ... 2000 Tur...Ltd. Şti yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekirken; icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının borçlu ... 2000 Tur...Ltd. Şti yönünden kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Mahkemece, takipten önceki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, aynı zamanda takibin iptali yönünde de hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yerine doğrudan onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 06.02.2020 tarih ve 2019/14182 E. - 2020/984 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ......
İİK'nun 33/a-2. maddesi uyarınca; “Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” Buna göre icra mahkemesince zamanaşımı şikayetinin kabulüne karar verilmesi ile icra takibi olduğu yerde durur. Bu durumda alacaklının İİK'nun 33/a-2.maddesine göre yedi gün içinde dava açıp açmayacağı beklenmelidir. Dava için maddede öngörülen yedi günlük sürenin bitimine kadar ya da alacaklı tarafından bu süre içinde dava açılması halinde, bu davanın sonucuna değin takip durmaya devam eder. Alacaklı bu davayı kazanır ise, icra takibine devam edilir. Alacaklının yedi gün içinde dava açmaması ya da açıp da davanın reddi halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar....
İİK'nun 33-a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir". Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 08.04.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 04.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. Kaldı ki, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının, takibin şekline göre yasal süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Borçlunun İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre yasal 5 günlük süre içerisinde itiraz etmediği ve takibin bu haliyle kesinleştiği görülmüştür. İİK'nun 71/2....