Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan 3.921,05 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, davalının takipte borcun 584,58 TL'lik kısmını kabul ettiği, itiraz ettiği kısma ilişkin ödeme iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2009/2090 sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, 3.336,42 TL'nin % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu icra takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde borcunun 584,58 YTL olduğunu bildirerek bu miktar dışındaki kısmına itiraz etmiştir. İtirazının kısmi itiraz olduğunu davaya verdiği cevap dilekçesinde de tekrarlamıştır. Böylece itiraz edilmeyen kısım yönünden takibin kesinleştiğinin kabulü gerekir....

    Maddesi uyarınca İtirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına mahkum istemi ile açılan davanın genel veya aradaki hizmet ilişkisi nedeni ile iş mahkemelerinde görülebilmesi için, takibin aynı kanunun 66. Maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine durdurulması gerekir. Aynı kanunun 193. Maddesi uyarınca takibin durdurulması kararı ise iflasın açılması halinde sözkonusudur. İflasın açılması durumunda durdurma kararı yasadan kaynaklanan bir icra müdürlüğü işlemidir. Burada borca itiraz yoktur. İcra Müdürlüğünün işlemine karşı, ancak icra mahkemesinde şikayet veya itiraz yoluna başvurulabilir....

      Kaymakamı tarafından yapıldığı, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin borca itiraz edenin takibin tarafı olmaması nedeniyle takibin devamına karar verilmesi yönündeki talebinin müdürlükçe 26.5.2014 tarihli kararla, reddedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62. maddesi gereğince, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, borca itiraz ancak takibin borçlusu tarafından yapılabilecek olup, takip talebindeki tarafların değiştirilmesi mümkün olmadığından, takipte borçlu olarak gösterilmeyen Kartal Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü'nün itiraz hakkı bulunmamaktadır. Öte yandan itiraz eden idari birimin takip borçlusu Kurumu yargı organları ve icra dairelerinde temsil edebileceğine dair bir düzenleme de mevcut değildir....

        tebliğ edilmediğini, öğrenmeleri üzerine 25/01/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, icra müdürlüğünce usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, borçluların itiraz dilekçelerinde birinci haciz ihbarnamesini tebliği almakla gönderilen birinci ihbarnamesine süresi içinde itirazlarına sunduklarına ilişkin ibarelerin kullanıldığını, ancak dosya borçlularına herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların açıkça borca itiraz etmediklerini, davalı borçluların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım yoktur gibi ibareler kullanmasının tamamen bir çelişkili olduğunu, bu ifadenin icra dairesince itiraz hükmünde değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borca itiraz edilmemişken yorum yolu ile takibin durdurulmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile Yozgat İcra Dairesinin 2022/7552 Esas sayılı dosyasındaki 07/11/2022 tarihli kararının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara...

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Biga İcra Müdürlüğünün 2020/20 esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takipte 7 örnek ödeme emrinin 13/01/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafın 17/01/2020 havale tarihli dilekçesi ile borcunun tahsil usulünün Köy Kanunu'na göre yapılacağını, takibin kaymakamlıkça yapılabileceğini, bu nedenle takibin durdurulması ile dosyanın kaymakamlık makamına gönderilmesini talep ettiğini, borçlunun bu dilekçesiyle borca itiraz etmediğini, itirazına ilişkin veya borcu kabul etmediğine ilişkin herhangi bir beyanın olmadığını, borçlunun beyanının itiraz beyanı olmayıp göreve ilişkin bir itiraz olduğunu bu dilekçe üzerine takibin durdurulmasının mümkün olmadığını, usul ve yasaya aykırı şekilde verilen takibin durdurulması kararı ile talepleri üzerine verilen red kararının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, takibin devamı emri verilmesini, sebebiyet veren davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine...

        takibin devamına'' şeklinde karar verildiği, 15/11/2021 tarihli yeni ödeme emrinin borçluya 17/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafça tebliğden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmediği, alacaklı vekilince borçlunun yapmış olduğu itirazın yok hükmünde olduğu ve hukuki bir geçerliliğinin olmadığı belirtilerek, borçlu tarafından, 17/11/2021 tarihinde tebliğ edilen geçerli ödeme emrinine yasal 7 günlük süresinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesinin talep edildiği,icra müdürlüğünce 29/11/2021 tarihinde ''Müdürlüğümüz dosyasında ödeme emri sehven tebliğ edilmiş ise de; borçlu vekili tarafından süresi içerisinde sehven gönderilen ödeme emrine itiraz edilmiş olmakla, itiraz nedeni ile takip durdurulmuş olup, borca itiraz vekil tarafından yapılmış olmakla, talep halinde ve masrafı verilmesi halinde borçlu vekiline ödeme emri tebliğine, alacaklı vekilinin kesinleştirme yapılması talebinin reddine dair karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Takibin durudurlması ve kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin davada İcra Hukuk Mahkemesi ve İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, icra dosyasında yapılan kıymet takdirine itiraz ve takibin durdurulması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, şikayetin talimatı yapan ana icra dairesinin bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine yapılması gerektiğini bildirerek yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, kıymet takdirine itiraz ile ilgili talebin kabulüne, takibin durudurulması ile ilgili talebin tefrikine ve bu talep yönünden asıl icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içeresinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durdurulması kararı üzerine alacaklının şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş olsada itirazın takip borçlusu tarafından yapılmadığını, takipte üçüncü kişinin itirazı üzerine takibin durdurulması kararının doğru olmadığını belirterek takibin durdurulmasına ilişkin müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece...

            Somut olayda, davacı davalı aleyhine 14.887,00 TL kıdem tazminatı, 11.889,00 TL maaş alacağı için icra takibi başlatmış, davalı maaş alacağının 4.011,00 TL’sine itiraz etmiştir. Bu durumda sadece itiraz edilen 4.011,00 TL lik miktar bakımından itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekirken itiraz edilmeyen miktar bakımından da itirazın iptali ve takibin devamı yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 170. maddesi kapsamında imzaya itiraz niteliğinde olup, mahkemece itiraz kabul edildiğine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ..... .......

                UYAP Entegrasyonu