Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Gelibolu İcra Müdürlüğünün 2019/194 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ve dosya kesinleştirilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında şüphe ve tereddütten uzak şekilde gösterilmesi usulen mecburidir. Somut olayda, dava dilekçesinde iki davacı olduğu halde mahkemece (hangisi hakkında kurulduğu da muğlak olacak şekilde) tek davacı hakkında hüküm kurulduğu ilk derece mahkemesince davacıların tümü hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı ve hüküm kurulmadığı aşikardır....

(HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca ) KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; A-1- Usulsüz tebligat şikayeti yönünden istinaf dilekçesinin reddine, B-2- Gecikmiş itiraz yönünden; -Davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, C-179,90 TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, D-Davacı tarafından istinaf yoluna başvuru için yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, E-Taraflarca yatırılan istinaf gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine, Dairemizin bu kararına karşı, usulsüz tebligat şikayeti yönünden İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1- son maddesi uyarınca KESİN, gecikmiş itiraz yönünden İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361- (1). ve 365- (1). maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk...

Geçerli bir haczin varlığı için öncelikle takip borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, her ne kadar takip dosyasındaki ödeme emrinin borçluya 26.6.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği kabul edilerek dava konusu araç üzerine 17.12.2009 tarihinde haciz şerhi işlenmiş ise de dava dosyası içerisinde mevcut olan ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı kesinleşmiş kararına göre, borçlunun ödeme emri tebliğine yönelik şikayeti üzerine, mahkemece şikayetin kabulüne ve takip dosyasındaki 26.6.2009 tarihli usulsüz ödeme emrinin iptali ile borçlunun ödeme emrine 24.6.2010 tarihinde muttali olduğuna karar verilmiştir. Bu durumda, davanın açıldığı 16.3.2010 tarihi itibariyle takibin kesinleşmediği, buna bağlı olarak takip kesinleşmeden konulan dava konusu haczin geçersiz hale geldiği ve hüküm tarihinden önce asıl ve karşılık davalar yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

    Geçerli bir haczin varlığı için öncelikle takip borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, her ne kadar takip dosyasındaki ödeme emrinin borçluya 26.6.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği kabul edilerek dava konusu araç üzerine 17.12.2009 tarihinde haciz şerhi işlenmiş ise de dava dosyası içerisinde mevcut olan ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı kesinleşmiş kararına göre, borçlunun ödeme emri tebliğine yönelik şikayeti üzerine, mahkemece şikayetin kabulüne ve takip dosyasındaki 26.6.2009 tarihli usulsüz ödeme emrinin iptali ile borçlunun ödeme emrine 24.6.2010 tarihinde muttali olduğuna karar verilmiştir. Bu durumda, davanın açıldığı 16.3.2010 tarihi itibariyle takibin kesinleşmediği, buna bağlı olarak takip kesinleşmeden konulan dava konusu haczin geçersiz hale geldiği ve hüküm tarihinden önce asıl ve karşılık davalar yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde açıkça müvekkilinin taşınmazları hakkında yapılan tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin taşınmazları için ihale günü verildiğini, taşınmazlarına kıymet takdiri yapıldığını 11/08/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiklerini, bu durumda taşınmaz satış ilanı tebligatı yönünden de usulsüz tebligat şikayetinde bulunduklarının izahtan vareste olduğunu, kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16, 21 maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve 128/a maddesi uyarınca açılmış kıymet takdirine itiraz davasıdır....

      İcra Müdürlüğünün 2020/4607 Esas sayılı takip dosyasında müvekkili T1 kasıtlı, kötü niyetli olarlak gönderilen ve usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin haberdar oldukları 09/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline, takibin telafisi imkansız zararları doğabileceğinden tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Somut olayda borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamın icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonra borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan 57.281 TL'nin alacaklıya ödendiği, borçlunun şikayeti üzerine....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05.02.2014 tarih ve 2013/1129 E. - 2014/198 K.sayılı kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 14.09.2011 olarak düzeltildiği, düzeltilen tebliğ tarihine göre 15.09.2011 tarihli itirazın sürede olup takibin durdurlduğu, bu nedenle alacaklının tahsil ettiği paranın iadesi için 07.04.2014 tarihli şikayete konu muhtıranın alacaklıya çıkarıldığı, mahkemece takip kesinleşmediğinden usulsüz tebligata bağlı işlemlerin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Kabule göre de, ödeme emri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayeti yönünden davacı ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ tarihlerinde eşi ve kızı ile birlikte oturmadığını, "Ayvalık/Balıkesir" adresinde oturduğunu, bilinen adresinin bu adres olduğunu belirtmiş, nitekim icra dosyasından daha önce tebligat yapılan "Bayraklı/İzmir" adresine çıkan kıymet takdir raporu tebliği muhatabın adreste tanınmadığı şerhi ile iade edilmiş olup, davacının tebligatın yapıldığı adreste oturup oturmadığı hususunda delillerinin toplanması ve gerektiğinde zabıta araştırması yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle de, karar usul ve yasaya aykırıdır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2018/984 ESAS 2019/831 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Bakırköy 18....

        Evrak ... muhtarlığına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın adresinin kapısına yapıştırıldı. Komşusu ...'a haber verildi, imzadan imtina etti'' kaydı ile 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup; tebligat parçasında borçlunun tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının belirlenmediği ve muhatabın tevziat saatinden sonra adrese döneceğinin tespit edilmediği, anlaşılmaktadır. Bu haliyle, ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu