İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, Mersin 4.İcra Dairesinde yaptıkları araştırmalar neticesinde itiraz dilekçesinin bulunduğunu ve icra müdürlüğü tarafından karar tensip tutanağı ile takibin durdurulduğunu, Mersin 4.İcra Dairesinin 2018/12955 esas sayılı dosyasından süresinde yapılan itiraza rağmen gönderilen bakiye borç muhtırasının ve takibin iptalini talep ettiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrine süresinde yapılmış bir itiraz olmadığını ve takibin kesinleştiğini, mahkeme tarafından da Mersin 4.İcra Dairesiinn 2018/12955 esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak borçlu tarafından yapılan bir itiraz olup olmadığının mahkemeye bildirilmesi istendiğini, Mersin 4....
Her ne kadar itiraz dilekçesinin içeriğinde Malazgirt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün böyle bir borcu bulunmadığından bahsedilmiş ve Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere, itiraz dilekçesinde borca itiraz eden olarak T1 gösterilmiş olması ve bakanlığın vekilince itiraz dilekçesinin sunulmuş olması ile şikayet dilekçesinden de anlaşılacağı üzere bakanlıkça, bir taşra teşkilatınca yapılan itirazın benimsenmiş olması ve taşra teşkilatı aracılığı ile borca itiraz edilmesine engel bir durumun da bulunmaması karşısında, borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan, itiraz dilekçesinin içeriğinin icra müdürlüğünce ya da İcra Hukuk Mahkemesi'nce irdelenmesi ve yorumlanması mümkün olmayıp, dilekçe içeriği açılacak olan bir itirazın iptali davasında araştırma konusu oluşturacaktır....
nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu, ödeme emri 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 06.04.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2022/35 ESAS, 2022/133 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının daha önce İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2452 Esas sayılı dosyasından aynı borca istinaden 70.000,00 TL bedelli icra takibi yaptığını, İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün 2022/318 Esas sayılı dosyasında aynı borca istinaden kira bedeli alacağı için tekrar icra takibi başlatıldığını, aynı borca ilişkin yeniden icra takibi yapılmasının hukuka, kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki ticari işe binaen icra takibi başlatıldığını, davalının ise ... tarihinde böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek, bahse konu borca ve feri’lerine itiraz ederek takibi durduğunu ancak davalının takibin dayanağı olan faturalara yasal süre içinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, davalı şirket üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasındaki alışverişe aykırı davrandığını, davacı şirkete olan borcunu ödemediğini ve kötü niyetli bir şekilde borca itiraz ederek davacı şirketi mağdur ettiğini belirterek itirazın iptaline ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır. Antalya ......
tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek ... tarihinde Kayseri ... Müdürlüğü'ne gönderildiği, Kayseri ... Dairesince ... tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise ... tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır....
Davalı Borçlu, Sözleşme bedelini vade günlerinde Davacıya ödemiş olduğundan ötürü borca itirazı tamamen kötü niyetli olacağını. Davalı Borçlu haksız ve dayanaksız olarak işbu icra takibine, borca, işlemiş faiz miktarına ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiğini. Arz ve izah edilen ve Mahkeme tarafından resen takdir edilecek nedenlerle, esasa, usule ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; ....İcra Dairesinin, ... E. sayılı icra dosyasına vaki tüm itirazların iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, İhtiyat-i Tedbir talebimizin kabulüne, Davalı Borçlunun asgari %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görülmüştür. Dava adi ortaklık adına fatura alacağının tahsili istemine ilişkindir. .... İcra Müdürlüğünün ... Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; takip dayanağı bonoların bedelsiz kalması nedenine dayalı borca itiraz olup, borca itirazın, İİK'nun 169/a-1 maddesinde yazılı belgeler ile ispatı zorunludur. Somut olayda borçlunun itirazına dayanak yaptığı 10/07/2013 tarihli sözleşmede takibe konu bonolar yer almadığı gibi, 24/07/2013 tarihli tahsilat makbuzunda da takip dayanağı bonolara açık bir atıf mevcut değildir. Kaldı ki alınan tahsilat makbuzunda ve sözleşmede bonoların bedelsiz olduğuna ilişkin bir ibare de bulunmamaktadır. Alacaklı tarafından da borçlunun iddiası kabul edilmediğine göre, mahkemece borca itirazın reddi gerekirken, İİK'nun 169/a maddesine ve takip hukuk kurallarına aykırı bir biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde mirasın reddedilmiş olduğu hususu maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebidir. Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 19.11.2014 tarihli ve 2013/12- 2240 E., 2014/929 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. Dolayısıyla davacı tarafın talebi bir şikayet olmayıp borca itiraz mahiyetinde olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı borçlu tarafın borca itirazları konusunda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2016/9905 E. sayılı dosyası ile takip başlattıklarına, davalılar ... ve .... .'nin takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu, davalıların bu güne kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin tespiti halinde söz konu malların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla menkul ve gayrimenkul kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini belirterek, ..... 34. İcra Müdürlüğünün 2016/9905 E.sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların ...." ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak .......