Mahkemece, icra dosyasında davalıya ödeme emri tebliğ edilmediği ve borca itiraz hakkı doğmadığı için davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gibi, davalı kefil hakkında 5464 sayılı yasanın 24/son maddesine göre, asıl borçlunun aczi sabit olmadıkça kefile gidilemeyeceği kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibi sırasında çıkarılan ödeme emrinin muhatabın adresinde tanınmadığı gerekçesiyle bila- tebliğ geri döndüğü görülmüş ise de, borca ve takibe itiraz eden davalı (kefil) ... vekili, icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde ödeme emrinden yeni haberdar olduklarını, tebligat ellerine geçmediği için ödeme emrinden haberdar olur olmaz itirazda bulunduklarını bildirmiş ve icra dairesinin 16/07/2007 tarihli işlemi ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yetkiye, borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece istemin kabulüne, yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesinde, yetkiye itirazının yanında borca ve faize de itiraz ettiği görülmektedir....
Davalının borca itiraz ettiği ve bu nedenle takibin durduğu gerekçesiyle itirazın iptali isteminde bulunmuştur. İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder" Somut olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 01.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu itiraz süresi 08.07.2003 günü dolduğu halde 09.07.2003 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde icra takibine davalının itirazı süresinde değildir. Bu haliyle davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince isteyebilir. Şu durumda, davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Davanın bu nedenle reddi gerekir....
Borçlunun başvurusu bu haliyle, borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin borçlu yönünden "durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken, takibin "iptaline" hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... .....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, borcun ödendiğini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın ve alacaklının tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, borcun ödendiğini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın ve alacaklının tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir....
Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine İstanbul 12. İcra müdürlüğünün 2021/13078 Esas sayılı dosyasında kira alacağından dolayı takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme iddiasında bulunduğu, borca itiraz ettiği, ayrıca takibin mükerrer olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle icra hukuk mahkemesine başvurduğu görülmüş olup davacı tarafın iddia ettiği hususlar borca itiraz niteliğinde olup, takibin konusu itibarı ile ilamsız takipte her türlü itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra hukuk mahkemesine yapılan itirazın herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı firmaya krom madeni satıldığını ve karşılığında 19.06.2008, 03.07.2008 ve 09.07.2008 tarihli faturaların düzenlendiğini, davalı yanca malın ayıplı olduğu iddiasıyla krom tenor farkı adı altında faturanın müvekkiline gönderildiğini, iade faturasının haksız olduğunu, buna karşılık müvekkili tarafından aynı miktarlı iade faturasının düzenlendiğini ve buna dayalı olarak davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkili şirket ikametgahı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı firmaya krom madeni satıldığını ve karşılığında 19.06.2008, 03.07.2008 ve 09.07.2008 tarihli faturaların düzenlendiğini, davalı yanca malın ayıplı olduğu iddiasıyla krom tenor farkı adı altında faturanın müvekkiline gönderildiğini, iade faturasının haksız olduğunu, buna karşılık müvekkili tarafından aynı miktarlı iade faturasının düzenlendiğini ve buna dayalı olarak davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkili şirket ikametgahı ...'...