İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2023 NUMARASI : 2022/303 ESAS 2023/180 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/25906 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş olup iş bu davaya konu icra takibinde borca, imzaya ve takibe itiraz ettiklerini, alacaklı görünen tarafın hükmi şahsiyeti ve taraf ehliyetinin olmadığını, takip hak ve ehliyeti olmayan tarafından başlatılmış olan takibin iptalinin gerektiğini, takibe konu belgenin müvekkili şirketlerin yetkilisi tarafından tanzim ve imza edilmediğini, müvekkili firmaların halihazırda tek yetkilisinin Ekrem Şahin olduğunu, takibe konu...
Davalı vekili, yetkili icra dairesi ve mahkemenin davalının ikametgah yeri olan Konya İcra Dairesi ve mahkemesi olduğu, ilk itirazında bulunduğu gibi takibe konu adi belgedeki imzanın davalıya ait olmadığını ileri sürüp, akdi ilişkiyi inkarla davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının ikametgahının Konya olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Konya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte dayanak belgedeki imzaya ve borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
Mahkemece, borçluların vekilinin borca (zamanaşımı) itirazı kısmen kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca, kısmen kabul edilen borca itiraz yönünden, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, “takibin iptali” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. b) İİK'nun 170/3. maddesine göre; icra mahkemesi, 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip İİK'nun 170/2. maddesine göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir....
İcra Hukuk Mahkemesi ve İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya itiraz nedeniyle takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, davanın İİK 72/1. maddesi gereğince menfi tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 2004 sayılı İİK.nin 170. maddesi gereğince imzaya itirazın İcra Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, davacı tarafından imzaya itiraz edilerek takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi talep edilmekle açılan davanın menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/10844 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu ödemenin, ... tarafından dava dışı cirantanın 2012/12057 sayılı dosya borcuna mahsuben alındığını, takip dosyasında cirantanın borcunun devam ettiğini savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacının imzaya itirazının icra hukuk mahkemesince kabul edildiği, takibin davacı borçlu yönünden durdurulduğu, bu davanın 21.01.2014 tarihli duruşmasında davalı vekili tarafından açıkça davacı borçlu tarafından ödeme yapıldığının kabul edildiği, davalıya yapılan ödemenin davacıya iadesi gerektiği, alacak miktarının likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 170/a. maddesi uyarınca takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Dava konusu icra takibinde ödeme emri davacıya 20/10/20201 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava İİK'nın 168/5 maddesi gereğince 5 günlük yasal süre içinde açıldığından, davalı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni yerinde değildir. Somut olayda, Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvarından alınan rapor, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/10/2009 tarihli 2009/12- 382- 415 sayılı kararında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlenmiş olup, kesin kanaat içeren raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime olanaklı olduğu anlaşıldığından, davalının imza incelemesini yapan kuruma yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
Mahkemece;"Davacının imzaya ve borca itirazının Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; imzaya itiraz edilen çek üzerinde inceleme yapılması üzerine çek üzerindeki imzaların çok önemli uygunluk ve benzerlik saptandığına ilişkin rapor düzenlendiğini, imzaya itiraza ilişkin davalarda alınan bilirkişi raporunun kesinlik arz etmesi gerektiğini, raporda yer alan benzerlik ve uygunluk tespitinin imzaya itiraz davaları için yeterli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptal ile takibin devamına %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/345 Esas ve 2021/80 Karar sayılı ilamı ile takibin iptaline karar verildiğinden itirazın konusuz kaldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç Bonoda düzenleme yeri ... olması ve bilirkişi raporunun kesin kanaat içermesi sebebiyle yetkiye ve imzaya itirazın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, takibin iptali kararının henüz kesinleşmediği, mahkemece esasa yönelik karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu, istinaf dilekçesi içeriğini aynen tekrarlamış, bundan başka takibin iptaline ilişkin şikayetin bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C....
İcra Müdürlüğü 2017/26173 E sayılı icra dosyasına yönelik olarak imzaya ve borca itiraz etmiş olup, 22/10/2019 tarihli duruşmada imzaya itiraz etmişlerse de; imza itirazları bulunmadığını ve borca “itfa” sebebiyle itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davacıya itfa iddiasına ilişkin belgeleri sorulmuş ancak dosyaya ibraz etmemiştir. Dosya mevcut durumu ile Bilirkişiye tevdi edilmiş ve 02/11/2020 tarihli raporda faiz isteminde 232,06 TL fazlalık olduğu ve takipten sonra işletilecek faiz oranının %10,50 TL istenmiş ise de 9,75 olması gerektiği belirtilmiş olmakla Mübrez rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmuş , Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 24....