Davacı imzaya itiraza yönelik beyanlarını tekrarla birlikte tebliğ itirazlarının imzaya yönelik olmayıp tahrifata yönelik itirazlarının bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından takibe konu olan düzenleme ve ödeme tarihlerine yönelik tahrifat iddiasının ileri sürüldüğü, ancak mahkemece borca itiraz ve imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, tahrifat iddiasına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. HMK'nin 266. maddesi gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, mahkeme; bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut olayda, borçlunun bonoda tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları, sözü edilen yasa hükmü gereğince bilirkişiye başvurulmadan sonuçlandırılamayacağından davacının istinaf istemi isabetlidir....
Davacı çekin teminat için verildiğini ve davalıya borcu bulunmadığını İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlayamamıştır. İstanbul Anadolu 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/22 esas ve 2021/12 karar sayılı kararı ile alacaklısı ve takibin dayandığı çek farkı olan, davacısı aynı olan davada, imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 18.02.2022 tarihli, 2021/555 Esas, 2022/96 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının imzaya ve borca itirazının reddine ve tazminata karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 08.11.2022 tarihli, 2022/5642 Esas, 2022/11651 Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 12/01/2021 gün 2020/584 E. 2021/16 K.sayılı kararla; 1- Davacının imzaya itirazının KABULÜ ile İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün 2020/16852 Esas sayılı dosyasındaki takibin DURDURULMASINA, 2- İşin esasına girilmediğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatı ve para cezası hükmedilmesine yer olmadığına, '' karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; imzaya itiraz davalarında bilirkişi incelemesi için gider avansı yatırılması yönünde ara kararı tesis edilemeyeceğini, yerel mahkemece yapılması gerekenin HMK 324 maddesi uyarınca delil avansı ikamesi için süre verilmesi ve bu eksiklik tamamlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerektiğini, borçlunun imzaya itirazının takibi sürüncemede bırakmayı amaçladığını, imzaya itirazla birlikte borca itiraz edilmediğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekir. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, davacının borca ve imzaya itirazı nedeniyle yargılama sırasında takip geçici olarak durdurulmadığından, davacının borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesi nedeniyle davacı borçlu aleyhine tazminata karar verilmesi mümkün değildir....
İcra Hukuk Mahkemesine 2019/68 Esas sayılı dosya üzerinden imzaya itiraz davası açıldığını ve mahkemece takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğini belirterek, icra müdürlüğünün 23/01/2019 tarihli kararının iptali ile müvekkili şirket adına kayıtlı araçlar üzerindeki yakalama ve haciz şerhlerinin ve banka hesaplarındaki blokelerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; alacaklı T3 tarafından T1 aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 23/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip kapsamında borçlu şirketin araçları üzerine haciz ve yakalama, yine banka hesaplarına bloke konulduğu, borçlu şirket tarafından Kayseri 1....
durdurulması ve hacizlerin fekkine, takibin İptaline ve kötü niyetli karşı tarafın %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/486 ESAS, 2020/154 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzaların vekil edenine ait olmadığını, bu nedenle imzaya, takibe, borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiğini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; imzaya itirazın kabulü ile davacı borçlu açsından takibin durdurulmasına; asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalının asıl alacağın %10 u oranında para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
lik faturanın altında tıpkı 472 TL.lik faturada olduğu gibi teslim alınma imzasının bulunduğu, ödeme emri ile birlikte faturalarda tebliğ edilmesine rağmen borca itiraz edilip imzaya itiraz edilmediği, bu nedenle yargılama sırasında yapılan imza itirazının dikkate alınmadığı, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, 6.412.92 TL.yönünden itirazın iptaline, bu miktara 17.11.2009 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin ise inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, üç adet faturaya dayalı icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf bu faturalardan dolayı borçlu bulunmadığını savunmuş ise de 472.39 TL.'...
İcra Müdürlüğünün 2016/1765 Esas sayılı icra takibinde bu kişilerin gösterilmediğini, takibin müvekkillerine karşı başlatıldığını, senetteki imzanın murise ait olmadığını düşündüklerini, muhtemelen senedin öldüğü tarihe denk geldiğini veya hasta olduğu ve kendini bilmediği bir anda zorla alınmış olabileceğini belirterek, takibin iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların imzaya itiraz iddiasının borcu ifa etmekten kaçınmak için yapıldığını, senet altındaki imzanın miras bırakan Mustafa Karaduman'a ait olduğunu, davacıların iddialarının soyut olduğunu belirterek, davanın reddi ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların imza ve borca itirazın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....