Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yasa ve yerleşik Yargıtay uygulaması gereği vekille temsil edilen dosyalarda sürelerin vekile yapılan tebligatla işlemeye başlayacağını, 21.04.2021 tarihinde asile yapılan 103 davetiyesinin hiç bir süreyi başlatmayacağını, açmış oldukları meskeniyet şikayeti davası ise, kıymet takdiri tebliği için UETS üzerinden vekil olarak taraflarına çıkartılan 31.07.2021 tarihli elektronik tebligat sonrasında 08.08.2021 tarihinde açıldığını ve süresinde olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda, davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/04/2021 tarihidir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, borçlunun taşınmazı davalıya borcundan dolayı teminat olarak gösterdiğini, borcunu da ödemediğini, meskeniyet iddiasının yerinde olmadığını söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Şikayet dilekçesinin usuli incelemesinde; şikayetçi tarafın şikayet yoluna başvurma hakkı bulunduğu, mahkememizin şikayeti incelemeye yetkili olduğu anlaşılmış ve şikayetin süresinde olup olmadığı hususunda incelemeye geçilmesine karar verilmiştir. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Anılan süre aşılarak gerçekleştirilen şikayetlerin esasına girilerek hüküm verilmesine, İİK 16, İİK 18, HMK 322, 114 ve 114/2 maddesi izin vermemektedir. Süre dava şartıdır....

nın şikayetinin ise taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmasının taşınmazın haczine engel olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi taraflarca temyizi üzerine Dairemizce kararın onanmasına karar verildiği, şikayetçilerin karar düzeltme dilekçelerinde meskeniyet şikayetinin 29.6.2015 tarihli hacze ilişkin olması nedeniyle sürede olduğundan bahisle meskeniyet şikayeti yönünden kararın bozulmasını istedikleri anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir....

    Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu ve ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını, davacının eşine ait evlerinin olduğunu ve meskeniyet iddiasında bulunabilmek için dava konusu evi kullandıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....

    İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, davaya konu taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın bu tebligatın usulsüz olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacının meskeniyet şikayetine ilişkin başvuru süresi 14/10/2020 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/01/2021 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile davacının meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Bu hal karşısında mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin süresinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin şikayetin esası hakkında değerlendirme yapılarak kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

    İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/04/2010 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, şikayetinde tarafına çıkarılan kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini de iddia ettiği görülmüştür....

      İİK'nın 82/1/1- 12. bendine göre meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, borçlu takipten sonra öldüğünden İİK'nın 53. maddesi gereğince alacaklının tereke veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Borçlunun ölümü ile İİK'nın 53. maddesi uyarınca alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliği tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK’nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede İİK'nın 82/1/1- 12. bendi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir (Yargıtay 12. HD’nin 27/05/2020 tarihli, 2019/8036 E., 2020/3289 K. sayılı; 20/02/2014 tarihli, 2014/1616 E., 2014/4756 K. sayılı kararları)....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2020 NUMARASI : 2019/496 ESAS 2020/209 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2309 E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden 12/06/2019 tarihinde haberdar olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili ayrı dava açtığını, takibin usulsüz tebligata dayanarak kesinleştirildiğini ve 05/04/2019 tarihinde tapuda adına kayıtlı Yenişehir İlçesi, Yenigün Mah....

      şikayeti iken davanın konusunu ihtiyati haczin kaldırılması olarak adlandırıldığını ve bu yönde gerekçe yazarak davanın konusunu ihtiyati haczin kaldırılması olarak adlandırdığını, davanın konusunu hakimin keyfi olarak değiştirmesinin mümkün olmadığını kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, davanın sadece meskeniyet şikayeti olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2017/2317 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı-borçlunun açmış olduğu iş bu dava hukuki dayanaktan yoksun olup takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, zorunlu bir sebep olmaksızın, kendi rızası ile evini ipotek ettiren borçlunun, artık bu evin satılacağını göze almış olduğundan daha sonra meskeniyet iddiasında bulunması mümkün olmadığını, Yargıtay kararlarında da borçlunun ipotek koydurduğu taşınmaza ilişkin olarak meskeniyet iddiasında bulunamayacağı açıkça hüküm altına alındığını, davacı taraf, dava konusu taşınmazını müvekkili banka lehine ipotek ettirirken, taşınmazının satışını da göze almış bulunduğunu, bu nedenle artık haczedilemezlik itirazında bulunamayacağını, davacının oğlunun kullandığı bir taşınmaz hakkında usul ve yasaya aykırı olarak meskeniyet iddiasında bulunulduğunu, iş bu dava kamu bankası olan müvekkili bankanın alacağının tahsil edilmesine geciktirmak saikiyle haksız ve kötüniyetli...

      UYAP Entegrasyonu