İcra Müdürlüğünün 2017/4857 Esas) sayılı dosyası ile dava dışı alacaklı Salih Ünlütürk tarafından davalı borçlu T3 hakkında 01/06/2016 tanzim tarihli 15/09/2016 ve 10/10/2016 vade tarihli sırasıyla 25.000,00 TL ve 27.500,00 TL bedelli iki adet bonoya dayalı olarak 52.500,00 TL asıl alacak üzerinden 17/05/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği ve takibin kesinleştiği, öte yandan dosya alacağının takip alacaklısı Sami Ünlütürk'ten 20/08/2017 tarihinde davacı T1 tarafından temlik alındığı ve takibe devam edilerek davalı borçluya ait taşınmazların 14/02/2019 tarihinde satışının yapıldığı, davacı borçlunun takip alacaklısı Sami Ünlütürk ile temlik alacaklısı T1 aleyhine 20/04/2018 tarihinde açtığı menfi tespit davasında, alacağın temlikinden önce takip alacaklısı Sami Ünlütürk tarafından imzalanan 05/06/2017 tarihli ibra belgesi gereğince davacı borçlunun açtığı menfi tespit davasının Kayseri 1....
Ancak, alacaklı takibinde 68. maddede sayılan belgelerden birine dayanmıyorsa borçlunun takibe itirazdan sonra menfi tespit davası açmakta hukuki yararı mevcut değildir. Menfi tespit davasının bu nedenle reddi gerekir. SONUÇ: Hukuki yararın dava şartı olduğu HMK'nun 114.maddesinde düzenlenmiştir. Tespit davalarında hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında hukuki yararı kendiliğinden araştırır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir. Menfi tespit davası borçlu hakkında bir takip yapılmadan önce açılabileceği gibi sonrada açılabilir. Takipten önce açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki durumu tehlikede ise veya belirsizlik içeriyorsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilmelidir. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin seyrine göre hukuki yararın varlığı farklılık arz eder ....
Davacının menfi tespit talebiyle ilgili değerlendirme yapıldığında; "Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması." 6100 sayılı HMK'nun 114/1-h maddesinde dava şartı olarak öngörülmüştür. Somut olayda davacı, 102.843,00 TL alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasıyla aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, talep edilen alacağın sadece 70.000,00 TL'lik kısmına itiraz etmiş, kalan 32.843,00 TL'lik kısmını ise kabullenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/1006 KARAR NO : 2021/652 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/12/2019 KARAR TARİHİ : 14/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin ahşap panel sistemleri üreten tesisi olduğunu, davalı ile yıllardır süre gelen ticari ilişkileri olduğunu, davalıya palet satışı yapıldığını, müvekkilinin davalıdan 26.638,40 TL bakiye alacağı oluştuğunu, alacağın tahsili için Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davanın kabulüne davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır. Bakırköy ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/148 Esas KARAR NO : 2024/145 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/02/2024 KARAR TARİHİ : 22/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan inceleme sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... Bankası müvekkil aleyhine 24.12.2003 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili cihetiyle İzmir ... İcra Müdürlüğü'nün ... E....
Menfi tespit davalarında da bir talep var ise de bu talep maddi hukuk anlamında bir talep değildir. Başka bir söyleyişle, menfi tespit davalarında bir alacağın tahsili talep edilmediği gibi bu davanın sonucunda verilecek hüküm de bir alacağın tahsili sonucunu doğuran eda hükmü niteliğinde değildir. Tüm bu açıklamalara göre davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olmadığından ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Ayrıca; bu konudaki Bölge Adliye Mahkemeleri arasında çıkan uyuşmazlık, Yargıtay 19. H.D. 13/02/2020 tarih, 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı karar ile; "ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı" şeklinde giderilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanan takibin iptali ve menfi tespite ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (19.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2021 NUMARASI : 2021/942 ESAS 2021/1772 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 25.İcra Müdürlüğünün 2021/26029 sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı icra takibine konu alacağın menfi tespit davasınında içinde olduğu birleşmiş olan 2 davanın ilam vekalet ücretleri olduğunu, icra takibine dayanak karar İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/624 E. sayılı dosyası olduğunu, menfi tespit davalarında kararların kabul-ret ayırımı yapılmaksızın kesinleşmeden icra edilemeyeceğini, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümünün de ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemeyeceğini belirterek davanın...
Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “ takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 13/11/2017 NUMARASI: 2015/1168 2017/795 DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)|İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 18/03/2021 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ... vekili asıl davada, müvekkili ile davalı arasında 05/01/2011 tarihli Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi akdedildiğini, buna göre davalının taksitler halinde müvekkiline ödeme yapması gerektiğini, ancak 6 aylık taksitlerin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili asıl davada, takibe konu alacağı davacı ... ile dava dışı ...'ın tasfiye halindeki ......