ve ilamdan kaynaklanan fark alacaklarının muhtıra gönderilmesi suretiyle tahsilinin mümkün olduğunu, bu şekilde devam edilebilecek ilk takipten feragat edilmeksizin başlatılan ikinci takibin mükerrerlik oluşturacağı gibi usul ekonomisi ilkesine de aykırılık teşkil edeceğini, davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine Bodrum 2.İcra Hukuk Müdürlüğü'nün 2013/282 E. sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibinin mevcut olmasına karşın mükerrerlik oluşturacak yeni bir takip başlatılması sebebiyle ''takibin iptaline'' yönelik karar verilmesi gerekmekte iken, bozma kararına atıf yapılarak konusuz kalan dava hakkında ''karar verilmesine yer olmadığına'' yönelik karar verilmesinin usul, yasa ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
ödeme emri tebliğ ettirmek yerine davaya konu takibi başlattığını, bu şekilde mükerrerlik oluştuğunu, mükerrerlik iddiaları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından tebliğ ettirilen hesap kat ihtarnamesine 8 günlük yasal süre içinde itiraz edilmesi nedeniyle banka kayıtları üzerinde araştırma yapılması gerektiğini bildirerek mükerrerlik sebebiyle takibin iptaline, aksi takdirde yasal süresi içinde itiraza uğrayan hesap kat ihtarı gözetilerek gerekli inceleme ile karar verilmesini istemiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, aynı ilama dayanılarak kendisi hakkında iki ayrı takip başlatıldığı ileri sürülerek, sonradan başlatılan........ sayılı takibin mükerrerlik nedeniyle iptalinin talep edildiği, mahkemece mükerrerlik iddiasının takibin iptaline ya da talikine yol açan sebeplerden biri olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmekle takibin mükerrerlik sebebiyle iptalinin gerektiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, yabancı para cinsinden talep edilen işlemiş faiz hesabı yapılırken fiilen uygulanan faiz oranlarının tespit edilmediğini, faiz başlangıç tarihinin de hatalı tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Huzurdaki dosyada davacı takibin mükererlik nedeni ile iptalini talep etmediklerini,takibin iptali sebebinin İİK nun 45. Maddesi kapsamında öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiğinden takibin iptalini istediklerini beyan etmektedir. Bu durumda davanın konusu mükererlik nedeni ile takibin iptali değil kanunun emredici bir hükmüne aykırılıktan dolayı takibin iptali talebi olup konuları itibari ile davalar derdest değildir. ilk derece mahkemesi işin esasını incelemeden bir karar verdiğinden davanın derdestliğe tabi olmaması nedeni ile esas hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 4....
Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılmalıdır. Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. O halde mahkemece, takibin şekli bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak, borçlunun itiraza yönelik isteminin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından davacı borçlunun hesabına hatalı olarak para transferi yapıldığı, bununla ilgili alacaklı tarafından Giresun İcra Müdürlüğü'nün 2022/1025 sayılı ve 2022/1681 sayılı takiplerin başlatıldığını, takiplerin mükerrer olduğunu ileri sürerek 2022/1025 sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2016/7626 E. sayılı takip dosyası dışındaki takiplerin mükerrerlik nedeni ile ayrı ayrı iptali ile koşulları oluşmadığından alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, 2016/7626 E. sayılı takip dosyasında takip dayanağı 15.10.2015 vadeli 33.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin takibin keşideci protesto edilmediğinden iptaline, bu bono dışındaki bonolar yönünden takibin devamına, takibin devamına karar verilen üç adet bonodan kaynaklı 84.000,00 TL asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacı borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verildiği, karara karşı şikayetçi borçlunun temyiz başvurusunda bulunduğu görülmüştür....
Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılmalıdır. Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.O halde mahkemece itirazın bu nedenle reddi gerekirken başvuru dilekçesinde de ileri sürülmediği halde takibin mükerrer olduğu nedeniyle iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nce düzeltilerek onanmasından sonra bakiye faiz alacağı için yeniden takip yapılmasının mükerrerlik oluşturduğunu takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, kabul anlamına gelmemek üzere istenen faizin de ilamla uyumlu olmadığını belirtmiştir. Mahkemece talep edilen alacakların farklı olması nedeni ile mükerrerlik itirazı yerinde olmadığından şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından mükerrerlik ve faize yönelik itirazlar yönünden temyiz edilmiştir. Somut olayda; ilk takibe konu ilamın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nce ıslah edilen miktar için faizin ıslah tarihinden değil dava tarihinden başlatılması gerektiği yönünde düzeltilerek onandığı, bu nedenle alacaklı lehine bakiye faiz alacağının istenilebilir hale geldiği görülmektedir. Şikayete konu 2. takip dosyasında bu alacak takip konusu yapılmıştır. Düzeltilerek onama ilamı, ilamın bir parçası ve tamamlayıcısı olduğundan bahsi geçen her iki takibin aynı ilama dayandığının kabulü gerekir....