Nitekim, davacı vekili tarafından itfa nedenine dayanılarak ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nde takibin taliki veya iptali konusunda talepte bulunulmuş anılan mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 12.HD’nin 11.5.2009 gün, 2009/2463 Esas ve 2009/10193 K sayılı bozma kararı tesis edilmiştir. Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükmü ve icra mahkemesinden itfa nedeniyle talepte bulunulmuş olması gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sayılı kararının hüküm bölümünün 2 numaralı bendinde yer alan, "takibin iptaline" sözcüğünün karar metninden çıkarılmasına, yerine "icranın geri bırakılmasına" sözcüğünün yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca (ONANMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İş sayılı tevdi mahalli tayinine ilişkin kararı gereğince 25.9.2013 tarihinde alacaklıya ödendiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, önceden başlatılmış olan takip ile şikayete konu işbu takibin borçlularının farklı olması nedeniyle mükerrerlik şikayetinin esastan reddine, itfa itirazının ise süreden reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.9.2018 tarih ve 2018/11450 E. - 2018/8580 K. sayılı ilamı ile mükerrerlik şikayetinin süreye tabi olmadığından bahisle işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, alacaklı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu görülmektedir. Dairemizce her ne kadar mahkemenin kararı, mükerrerlik şikayetinin süreden reddinin isabetsiz olduğundan bahisle bozulmuş ise de, mahkemece, borçlunun takibin mükerrer olduğuna ilişkin isteminin esası incelenerek; ... 7....
TMK'nun 327. maddesinde ''Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır'' İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; alacaklıya ait hesap hareketleri incelendiğinde tazminat miktarına uymayan ve tazminat adı altında ödenmeyen nafaka harici (alacaklının nafaka alacağını aldığına dair kabulü karşısında) kısmi ödemelerin çocuk için yapılan ahlaki ödemeler olarak kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip kesinleştikten sonra yapılan ödemelerle dosya borcunun itfa edildiğinden bahisle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece, 25.3.2016 havale tarihli bilirkişi raporu esas alınarak şikayetin kısmen kabulü ile dava tarihi itibariyle 673.737,72 TL yönünden vaki ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına, takibin kalan 915.698,22 TL yönünden devamına hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
Somut olayda, borçlunun şikayet dilekçesinde borcun ödendiğini ileri sürdüğü 16.7.2013 ve 22.7.2013 tarihleri, borçluya ödeme emri tebliğ tarihi olan 16.5.2013'ten ve dolayısıyla takibin kesinleştiği dönemden sonrasına ait olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince '' Davacının istemi, İİK 33'üncü madde uyarınca takip yapılmadan önce borcun itfa edildiği iddiası dayanak gösterilerek icranın geri bırakılması talebidir. 2004 sayılı İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur."...
Dava İİK'nun 16,149/a vd. maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takibin ve icra emrinin iptali istemine ilişkindir....
Borçlu vekili süresi içinde yaptığı şikayetinde dayanak ilamın karar tarihinden sonra taraflar 11.11.2011 tarihinde protokolün imzalandığını, bu protokolün 6. maddesinde taraflar arasındaki takibe konu katkı payı davası ile tazminat talepli boşanma davası ile ilgili olarak “taraflar birbirlerinden gerek katılma payı alacağı gerekse nafaka-tazminat-yargılama gideri ve vekil ücreti” talep edilmeyeceği yönünde hüküm bulunduğundan takibin iptalini istemiştir. Başvuru bu hali ile İİK.nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK.nun 33/1. maddesinde itfa ve imhal iddiasının ancak yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senet ile ispatı şartı aranmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/212 E. sayılı takip dosyası ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emri tebliği üzerine yasal süresinde borca itiraz ettiği, alacaklının açtığı itirazın iptali davası ile borçlunun alacaklı aleyhine açtığı tazminat davasının birleştirilerek, ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.12.2015 tarih 2014/919 E., 2015/891 K. sayılı ilamında itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, takip borçlusu lehine takip alacaklısı aleyhine dönme cezası ve danışmanlık ücreti alacağına hükmedildiği, borçlunun icra mahkemesinden ilamda lehine hükmedilen alacağın aleyhine başlatılan icra takip dosyası alacağı kadar miktarının takas edilerek itfa edilmiş sayılarak icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece; talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin takas/mahsuba dayalı itfa itirazıdır....