Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık tahliye emrinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu şirket ortağı şikayet dilekçesinde; icra takibinin ... aleyhine yapıldığını, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından takibin veya davanın bütün ortaklara karşı açılmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle usulsüz yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. BK.nun 520. maddesine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti ise kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden nazara alınmalıdır....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- İİK’nın 345/a maddesinden kurulan hükme yönelik incelemede, Şikayet hakkının düşürülmesine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA; 2- İİK’nın 333/a maddesinden kurulan hükme yönelik incelemede, İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “Ticari İşletmede Yöneticinin Sorumluluğu” suçunda suç tarihi takibin kesinleştiği tarih olduğundan, takibin itirazın iptali kararının kesinleşmesi ile 08/09/2014 tarihinde kesinleştiği ve 13/05/2015 tarihli şikayetin süresinde olması ancak Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 02/06/2015 tarihli yazısında borçlu şirketin mükellefiyetinin 30/09/2013 tarihinde resen terkin edildiğinin bildirilmesi karşısında takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borç ödeme kabiliyetinin olmadığının kabulü ile sanığın beraatine karar verilmesi...

        Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet olunanın borçlu aleyhine başlattığı icra takibinin, ihtiyati haciz tarihinin ve tasarrufun iptali davasının açılış tarihinin şikayetçinin açtığı icra takipleri, haciz kararı ve tasarrufun iptali davasından önceki tarihlerde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi  vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 12.07.2012 tarih, 2012/1284 E. 4899 K. sayılı ilamıyla, tasarrufun iptali davalarında  İİK'nun 281/2. maddesi  uyarınca uygulanan  ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüştüğü, somut olayda şikayetçi ...'ın  borçlu aleyhine açtığı  ve 17.07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan   ... 6....

          İcra Dairesi'nin 2019/30658 esas sayılı dosyalarından başlatılan ilamsız takiplerde borca itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, alacaklının bu dosyalarla ilgili itirazın iptali davası açmadığını, bu nedenle takip dayanağı ipoteklerin teminat altına almış olduğu kredi borçlarından doğan zararın da henüz ilama bağlanmadığını, bu nedenle ödeme emri gönderilmesi yerine icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, örnek no:6 icra emrinin iptali gerektiğini, takibe konu ipotekli taşınmazlarda malik olan Hülya Emre ve Taciser Taş'ın takibe dahil edilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ipotekli taşınmaz malikleri ile müvekkilleri arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğunu, maliklerin takibe sonradan dahil edilmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenle de takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          İş Mahkemesinin 2020/97 Esas sayılı dosyasında verilen 08/04/2021 tarihli karara dayanılarak 13/07/2021 tarihinde ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacı takip borçlusunun 09/06/2021 tarihli 7326 sayılı kanun gereğince alacağın yapılandırıldığından bahisle 07/10/2021 tarihinde takibin iptali istemli dava açtığı, icra dosyası kapsamına göre takip tarihi itibariyle bir yapılandırma başvurusu olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonra başvuruda bulunduğu ve ödeme taahhüt tarihininde şikayet tarihinden sonra Kasım ayı olduğu, bu nedenle takibin iptali istemli açılan davanın haksız olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İcra Müdürlüğü'nün 2001/16329 Esas dosyasında 06.04.2009 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, bu sıra cetvelinin iptali için şikayette bulunduklarını, aynı alacak için İcra Müdürlüğü'nün kendiliğinden 04.05.2009 tarihli yeni bir sıra cetveli daha düzenlediğini, icra müdürlüğünün kendiliğinden verdiği karardan rücu edemeyeceğini, şikayet sonuçlanmadan ikinci bir sıra cetvelinin düzenlenmesinin usulsüz olduğunu, 04.05.2009 tarihli sıra cetvelinin öncelikle bu yönden iptali gerektiğini, sıra cetvelinde ilk iki sırada bulunan şikayet olunanlara ait hacizlerin düştüğünü, satış bedelinin tamamının müvekkiline ait ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 1998/6757 Esas sayılı dosyasına ayrılması gerektiğini ileri sürerek, 04.05.2009 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Birleşen dosyada şikayet olunan ... ve SGK vekilleri, şikayetin reddini istemiştir. Birleşen dosyada şikayet olunan ... ve şikayet olunan ..., şikayete cevap vermemişlerdir....

            İcra Müdürlüğünün 2011/7952 esas sayılı dosyasındaki takibin iptali istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, istemin İİK 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla takibin iptaline ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK'nun 16. maddesinde “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir.” hükmü yer almaktadır. Davacı, davalı şirketin daha önce ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/10647 esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, bu dosyadaki itiraz üzerine İcra Mahkemesince takibin 6583-TL üzerinden devamına karar verildiğini, ayrıca ......

              İlk takibin feragat veya infazla ortadan kalkmadığı durumlarda başlatılan ikinci takip HMK'nin 30. maddesi uyarınca usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Ancak somut olayda, her ne kadar bozma kararı sonrasında verilen ilama ilişkin ikinci takip 08.10.2015 tarihinde başlatılmış, takibin iptaline ilişkin şikayet 03.11.2015 tarihinde yapılmış ve bu tarihte ilk takipten henüz feragat edilmemiş ise de; mahkemece şikayet hakkında 06.11.2015 günü karar verilmeden evvel, alacaklı tarafından 04.11.2015 tarihinde ilk takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, yargılama devam ederken önceki takipten feragat edilmiş olması nedeni ile konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, dava tarihi itibari ile şikayette haklı olan borçlu lehine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi yerine takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkillerinin açmış olduğu itirazın iptali davası sonucunda mahkemece takibin 35.000,00 TL üzerinden devamına karar verilerek müvekkillerinin alacak miktarlarının da belirlendiğini, müvekkillerin alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğünün 29.05.2015 tarihli kararı ile itirazın iptali davası açmayan alacaklının da payı gösterilerek, sıra cetveli yapılması gerektiği gerekçesiyle talebin reddedildiğini, red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 29.05.2015 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasını ve ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi ilamında belirtildiği gibi dağıtılmasını talep ve şikayet etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu