Mahkemece takibin iptali talebi yönünden ileri sürülen iddia ve vakıalar üzerinde durulmadan sadece terditli olarak ileri sürülen satışı iptali talebine yönelik inceleme ve gerekçelendirme yapılarak şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüş olup, bu husus T.C. Anayasası'nın 141/3. maddesine, HMK'nın 27/2- c maddesine ve HMK'nın 297/2. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. İstinaf başvurusu bu yönleriyle yerinde görülmüştür. O halde mahkemece; öncelikle şikayetçilerin aktif husumeti bulunup bulunmadığı ve ileri sürülen iddiaların nevi itibariyle süreli olup olmadığı da göz önünde bulundurularak takibin iptali talebi yönünden inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi, bu talep yerinde görülmez ise terditli olarak ileri sürülen satışın iptali talebi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip dayanağı çeklerin, Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle kambiyo vasfı bulunmadığını, keşide tarihlerinde tahrifat yapıldığını ve tahrifattan önceki gerçek keşide tarihlerine göre 3 yıllık çek zamanaşımı süresinin dolduğunu, savcılık soruşturmasının devam ettiğini, çeklerdeki imzalara da itirazı bulunduğunu, alacaklı ile borçlu arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığından borca ve fer'ilere de itiraz ettiğini, çek asıllarının icra kasasında bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali ile borçlu aleyhine takip konusu alacağın en az %20'si oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II....
Hukuk Dairesi’nin 31.10.2019 tarih ve 2018/419 E. - 2019/1831 K. sayılı ve kesinleşmiş kararında, takibin asıl borçlularından biri olan ... ... Ltd. Şti. yönünden takibin iptali talebinin reddedildiği, dolayısıyla adı geçen şirketin borçları yönünden ipotek borçlusunun sorumluluğunun devam ettiği görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesinin, ipotek borçlusu ... yönünden takibin tümden iptaline karar verildiğine dair gerekçesi yerinde bulunmamıştır. Öte yandan; Bölge Adliye Mahkemesinin, zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotek borçlusu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi nedeniyle asıl borçlu hakkında da takibe devam edilemeyeceği yönündeki değerlendirmesi de, aynı gerekçeyle isabetsizdir. Zira ipotek borçlusu yönünden takip, ... ... Ltd. Şti.’nin borçları ile sınırlı olarak devam etmektedir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediğinden bahisle takibin iptali talepli şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16, 58. ve 60.maddeleri, HGK'nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. - 99/301 K. sayılı kararı 3....
Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusunda, şikayet ve borca itiraz nedenleri açıklanarak Manavgat 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3241 E. sayılı dosyasına konu takibin şikayet yolu ile iptalinin talep edildiği, istemin, mahkemenin 2014/547 E. sırasına kaydının yapıldığı, ancak borçluların bu talepten bir gün evvel de aynı nedenlere dayalı olarak “borca itiraz” adı altında aynı takibin iptali için talepte bulundukları ve istemin, mahkemenin 2014/546 E. sırasına kaydedildiği görülmektedir. HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime aittir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/417 Esas sayılı dosyasından açıldığını, 2021/598 sayılı Karar ile 02/11/2021 tarihinde takibin iptaline karar verildiğini, ikinci davanın ise İstanbul Anadolu 21. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/474 E. sayılı dosyasından şikayet davası açıldığını, ödeme emrinde bulunan eksiklikler sebebiyle işlemin şikayet edildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından verilen kararda şikayet davasının kesinleşme şerhi sunulması halinde talep gibi işlem yapılacağının belirtildiğini, taraflarınca İstanbul Anadolu 21....
Şikayet olunan vekili, müvekkilinin vergi alacağı nedeniyle hem gerçek kişi borçlular hem de ortağı ve temsilcisi oldukları şirkete karşı takipler yapıldığını, bu nedenle bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz konulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; vergi dairesinin borçlularının şirket ve kişisel borçlarından dolayı da şirket ortakları olduğu, vergi dairesinin önce şirket aleyhine yaptığı takibin semeresiz kaldığı ve davalının haczinin davacının haczinden önce olması gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen kararın şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.09.2013 tarih ve 2013/2205 E.-5221 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir....
dilekçesinde ihalenin feshi talebi ile birlikte takibin iptalini de talep etmiş, mahkemece; ihalenin feshine karar verildiğinden bahisle “takibin iptaline yönelik şikayet hakkının saklı tutulmasına” karar verilmiştir....
İcra Mahkemesi’nin 2015/758 Esas sayılı şikayet dosyasında; müvekkili aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2003/9496 Esas sayılı dosyasında yürütülen ilamsız takipte, takibe itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, alacaklı tarafından itirazın iptali istemi mahiyetinde olduğu iddiasıyla hakem heyeti kararı sunularak takibe devam edilmek istendiğini ancak hakem heyetinde itirazın iptali davası görülemeyeceği gibi aksi düşünülse bile sunulan kararın “alacak davasına ilişkin ilam” mahiyetinde olduğu bir başka deyişle “itirazın iptali”ne ilişkin ilam niteliğinde olmadığını bu nedenlerle İcra Müdürlüğü’nden takibin iptalini talep ettiklerini, istemlerinin İcra Müdürlüğü’nce 06.07.2015 tarihli karar ile reddedildiğini belirterek, bahse konu icra müdürlüğü kararının ve takibin iptalini talep etmiştir. Birleşen ... 7. İcra Mahkemesi’nin 2015/919 Esas sayılı şikayet dosyasında; söz konusu Hakem Heyeti kararına istinaden hem ... 2....
Somut olayda, ipotek veren şikayetçi şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediği görülmektedir. Bu eksiklik İİK. nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebilir. O halde, borçlu tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından, alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde mahkemece, takibin asıl borçlu şirkete yöneltilmesi için alacaklıya ara kararla kesin süre verilmeli, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi (icra emri gönderilmesi) halinde bu konudaki şikayetin konusuz kalacağı, verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....