Bu durumda anılan süreç tamamlanmadan icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. (Yargıtay 12 Hukuk Diresi 2014/23064 Esas - 2014/30824 Karar ) Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin en son 27/02/2012 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu tarihten dosyanın yenilenme tarihi olan 14/11/2019 tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve yeniden başlayan 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, yukarıda anılan Yargıtay kararı gereğince, haciz zamanaşımı süresi dolduktan sonra konulmuş olsa bile icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez....
Somut olayda borçluların murisi olan senet keşidecisi .... 28.05.2014 tarihinde öldüğü, 3 aylık süre dolmadan 11.06.2014 tarihinde mirasçılar aleyhine takip yapıldığı, borçluların mirası ret süresi içerisinde kendilerine karşı takip yapılamayacağını beyan ederek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece istemin kabülüne ve icra takibinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yukarıda açıklandığı üzere İİK'nun 53/1. maddesinin 2. cümlesi uyarınca takibin geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29.03.2012 gün ve 2011/143-2012/78 sayılı ilamı ile “takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline” karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 03.12.2012 gün ve 2012/18795-35939 sayılı ilamı ile kararın hüküm bölümünden "takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline" sözcüklerinin çıkartılarak yerine "icranın geri bırakılmasına" sözcüklerinin yazılması suretiyle düzeltilerek onandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
KADASTRO TESPİTİMALİK HANESİNİN AÇIK BIRAKILMASI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 5 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine ile davalı Abdullah tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava ve temyize konu 65 ada 15, 534 ada 3, 522 ada 137, 627 ada 11, 582 ada 16 ve 628 ada 112 parsel sayılı, yüzölçümleri tutanaklarında gösterilen taşınmazlar hakkında, kadastro tespit gününden önce, davacı Hazine tarafından, davalı Abdullah ve Mükremin ile Y......
İcra Müdürlüğünün 2019/30750 E sayılı icra dosyasında icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline, dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece, takibin İİK'nın 71. maddesi uyarınca açılan davada verilen karar ile durdurulduğunu, bu sebeple konkordato tedbirine aykırı olarak başlatılan takibin iptalini istemekte hukuki yararın olmadığı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, verilen kararın yasaya ve oluşa aykırı olduğunu, davalı tarafça açıkça mahkemece verilmiş bulunan ihtiyati tedbir kararına aykırı olarak takip başlatıldığını, takibin sonradan tarafımızca açılan dava sebebiyle durdurulmuş olması bu takibin tedbir kararına aykırı olarak usulsüz şekilde açıldığı gerçeğini değiştirmeyeceği için hukuki yarar aranmayacağını, Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere yok hükmünde olan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
hakkında 07.08.2014 tarihinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve ödeme emri tebliği ve takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun 03.12.2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlu takipten sonra öldüğünden İİK.nun 53. maddesi gereğince alacaklının tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Eğer mirasçılar hakkında takibin devamını isterse reddi miras için Medeni Kanun gereğince tayin edilen 3 aylık süre içerisinde takibin geri bırakılması gerekir. Alacaklı terekeye karşı takibe devam etmek isterse bundan sonraki işlemlerin tereke mümessillerine tebliği gerekir, ancak bu durumda üç aylık mirasın reddi süresi beklenmez. Alacaklının bunlardan hangisini seçtiğini bildirmeden takibin yürütülmesi mümkün değildir....
a 03.02.2010 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden sonra 22.02.2010 ile 27.09.2010 tarihleri arasında ve 03.10.2011-06.04.2012; 11.04.2012-22.11.2012 tarihleri arasında da zamanaşımını kesen ya da durduran icra takip işlemi yapılmadığı anlaşılmakla sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 170/b maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır." Aynı Yasanın 33-a/1. maddesi hükmüne göre de; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir."...
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: "Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İstanbul 14.İcra Müdürlüğü 2021/4582 Esas sayılı dosyasında icra takibi dayanağı senetlerin zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, icra dosyasında 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan önce alacaklı tarafından 11/01/2016 ve 09/04/2018 tarihlerinde icra takip işlemi yapıldığı, bu durumda takibin zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından icranın geri bırakılması talebinin reddine, öte yandan dava ret edildiğinden takibin durdurulmasına ilişkin mahkememizin tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve icranın geri bırakılması talebinin REDDİNE" dair karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin 27/07/2011 tarihinde haciz talebinde bulunduğu, takibin işlemsiz kalması nedeniyle 10/11/2012 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten yenileme tarihi olan 02/12/2019 tarihine kadar icra dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığı ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından mahkemece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 5....