Borçlu hakkında başlatılan takibin genel haciz yoluyla ilamsız takip olması halinde, takibin şekline göre her türlü itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yasal 7 günlük süre içerisinde bildirilmesi zorunludur. İlamsız takibe ilişkin olarak icra mahkemesine yapılan borca itiraz ise geçerli bir itiraz değildir. Diğer bir deyişle, ilamsız takip dosyasına ilişkin olarak İcra Mahkemesinin borca itirazın esasını inceleme görevi bulunmamaktadır. Diğer taraftan icra mahkemesi icra dairesi olmayıp, dava olarak yapılan başvuruyu muhabere yoluyla icra dairesine göndermesi gereken makam da değildir. Somut olayda; borca itiraza konu takip, genel haciz yoluyla ilamsız takip olup, Mahkeme de anılan yasal düzenlemelere uygun olarak borca itirazın icra dairesi yerine Mahkemeye yapılması nedeniyle itirazı reddetmiştir. Karar isabetli olup, usul ve yasaya uygundur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince icra takibine dayanak faturalara istinaden davalı şirkete mal satışı yapıldığını, satılan malların bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/14185 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı uyarınca durduğunu, dava öncesinde yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara iştirak etmemiştir....
Davacı tarafından yapılan icra takibinde, borçlu davalının hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borca itiraz ettiği, anılan dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Görülmekte olan davada da, davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisizliği iddiası tekrarlanmış, aynı gerekçeye dayalı olarak mahkemenin de yetkisiz olduğu ileri sürülmüştür. İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir....
Dava, İİK'nun 67. maddesi gereğince faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı taraf takip dosyasında yasal süresi içinde sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesinde takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, Mahkemece davalı tarafın itirazı kabul edilerek takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı taraf cevap dilekçesinde takip konusu faturanın yanlar arasındaki krom madeni satışından kaynaklandığını ileri sürmüş olup, bu durumda akdi ilişkiyi kabul etmiştir. O halde, İİK’nun 50. maddesi delaletiyle HUMK’nun 10. ve BK’nun 73. maddeleri gereğince sözleşmenin ifa edileceği yer olan davacı-alacaklının ikametgahının bulunduğu ......
Dava, İİK'nun 67. maddesi gereğince faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı taraf takip dosyasında yasal süresi içinde sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesinde takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, Mahkemece davalı tarafın itirazı kabul edilerek takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı taraf cevap dilekçesinde takip konusu faturanın yanlar arasındaki krom madeni satışından kaynaklandığını ileri sürmüş olup, bu durumda akdi ilişkiyi kabul etmiştir. O halde, İİK’nun 50. maddesi delaletiyle HUMK’nun 10. ve BK’nun 73. maddeleri gereğince sözleşmenin ifa edileceği yer olan davacı-alacaklının ikametgahının bulunduğu ......
İcra Dairesi'nin 2020/6441 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından cari hesap mutabakat belgesi dayanak gösterilerek davalı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibe önce Adana İcra Müdürlüğünde başlandığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine alacaklının yetki itirazını kabulü ile dosyanın yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın İzmir İcra Müdürlüğüne gönderildiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçlu vekiline 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin ödeme emri tebliğinden önce 03/09/2020 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 04/12/2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2017/1278 ESAS, 2020/827 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/30504 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı ile hiçbir alışverişinin olmadığını, borca itiraz ettiklerini ayrıca senetteki imzanın müvekkilinin yetkilisine ait olmadığını takibin Ağrı ilinde başlatılması gerektiğini İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasını istemiştir....
İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K ; 2018/5873 E -2019/3912 K.sayılı ilamı)....
İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....
. - K A R A R - Dava, lastik bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yetki ve esas yönünden yapılmış bulunan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, icra dairesine yaptığı yetki itirazında yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, ... İcra Dairesi’nin yetkili olmadığı kabul edildiğine göre, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi ile mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, yetki itirazı yerinde görüldüğü takdirde dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, yetki itirazı yerinde görülmediği takdirde borca itiraza yönelik taraf delilleri toplanıp, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir....