(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/12- 185 esas 2009/182 karar) Borçlu vekilince sunulan 13/10/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde, "Tarafımıza 06/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine ilişkin takibin esasına ilişkin olarak borca, işlemiş faize, işleyecek faize, borcun tüm ferilerine, ayrıca ve açıkça yasal süresi içerisinde itirazımızdır. Takibe konu alacak kalemlerine ilişkin yapılan incelemede müvekkil idarenin takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı tespit edildiğinden iş bu dosyaya ilişkin borca, işlemiş faize, işleyecek faize, borcun tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ediyoruz." şeklinde itirazlarını belirttikleri, İcra Müdürlüğünce önce takibin durdurulmasına karar verildiği, sonra itirazın kısmi itiraz olarak değerlendirilip durdurma kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun, icra dairesine itirazı, kısmi itiraz olmayıp borcun tamamına itirazdır....
Davacı ..., Edremit 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/339 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı itirazın iptali istemi ile açılan davada Edremit 1. Asliye Hukuk mahkemesi, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalının ikametgahı olan yetkili İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş ve bu karar da 11.07.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de yoktur. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından beş adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluların, taraflar arasında yapılan 26.5.2014 tarihli protokol ve 20.6.2014 tarihli ibraname gereğince borcun ödendiğini ileri sürerek takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, istemin borca itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek istemin süreden reddine karar verildiği görülmüştür....
Davalı Borçlu, 13.12.2022 tarihinde borca ve imzaya itiraz ederek takibi durdurduğunu. Davalı Borçlunun imzaya ilişkin itirazları tamamen gerçek dışı olduğunu. Davalı Borçlunun sevk irsaliyesi ve faturaya ilişkin itirazları tamamen gerçeğe aykırı olduğunu. Sevk irsaliyesi ve faturada görüleceği üzere Davalı Borçlunun imzası bulunmadığını. Davalı Borçlu, Sözleşme kapsamında belirtilmiş olan Sözleşme bedelini, 60, 90 ve 120 gün vadeli olmak üzere toplam 180.000,00.-TL ödeme gerçekleştirdiğini. Davalı Borçlu kalan bakiye borcu olan 32.400,00.-TLlik meblağı Davacıya ödemekten imtina etmekte olduğunu. Davalı Borçlu, Sözleşme bedelini vade günlerinde Davacıya ödemiş olduğundan ötürü borca itirazı tamamen kötü niyetli olacağını. Davalı Borçlu haksız ve dayanaksız olarak işbu icra takibine, borca, işlemiş faiz miktarına ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiğini....
Mahkemece, borçlu davalının icra takibine yönelik itirazında, açıkça ne kadarlık kısmı için itirazda bulunduğunu belirttiği,itiraz etmediği kısım için takibin kesinleşmiş olduğu, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu hakkında çıkarılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takibe ilişkin ödeme emrine 11.12.2009 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve fer'ilerinin tümüne itiraz ettiği halde kısmı itirazda bulunduğu kabul edilerek mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
itiraz talebi"Tüm bu sebeplerle müvekkil aleyhine başlatılan iş bu takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ediyoruz." şeklin de olup bu bakımdan mükerrer bir icra takibine dair herhangi bir derdestlik itirazında bulunulmadığının açık olduğunu, ancak yaşanan somut olayda işbu mükerrer icra takibine dair derdestlik itirazı, Konya 6....
- K A R A R - Dava, kredi alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı istemine iliştindir. Davalı, ilk duruşmada borca itirazının olmadığını, sözleşme imzalanırken sözleşmeyi okumadan Türk Lirası olarak yazıldığını düşünerek imzaladığını dolar üzerinden takip yapıldığı için itiraz ettiğini ancak borcu kabul ettiğini iki taksidi ödediğini bilirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalının kabul beyanı nazara alınarak davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına davalının itirazı haksız bulunduğundan itiraz edilen asıl alacağın %40'ı olan 1.174.80.-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı tarafca temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itirazın kaldırılması Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekilinin İcra Müdürlüğü'ne verdiği borca itiraz dilekçesi ile, asıl alacağa tüm fer'ileriyle birlikte itiraz ettiği, bu itirazı sebebiyle takibin durdurulduğu anlaşılmakla, inkar tazminatında %20 yerine %40'a hükmedilmesinin bozma sebebi yapılmadığına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davacı şirket tarafından davalı belediye hakkında Aksaray İcra Müdürlüğü’nün 2020/2100 Esas sayılı dosyasıya Aksaray Sultanhanı Kervansarayı Restorasyon ve Çevre Düzenlemesi işinin hakediş alacağı için 21/02/2020 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, ödeme emri 27/02/2020 tarihinde davalı borçlu belediyeye tebliğ edilmiş, borçlu vekili tarafından 05/03/2020 tarihinde Uyaptan gönderilen dilekçe ile borca itiraz edilmiştir. Borçlu tarafından borca itiraz edildiğinden icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlu, borcun tamamına değil de bir kısmına itiraz ederse, buna kısmi itiraz denir. Kısmi itirazın geçerli olabilmesi için, borçlu, itiraz ettiği borç miktarını, itirazında açıkça ve ayrıca belirtmek zorundadır. Belirtmemişse borçlu, ödeme emrine hiç itiraz etmemiş sayılır....
İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....