Tarafları aynı olan mahkeme ilamlarına dayanılarak takas-mahsup istenilebilir ise de, bu halde takas-mahsuba konu alacaklar üzerine üçüncü şahıslarca takas-mahsup talebinden önce haciz konulmuş ise bu hacizler nazara alınarak bakiye alacak kaldığı takdirde takas-mahsuba karar verilebilir. Somut olayda; ... 24. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15265 Esas sayılı takip dosyasında, takip çıkış miktarı 19.583,81 TL olup; 3. kişi tarafından dosya alacağı üzerine 246.984,98 TL alacak için 5.10.2015 tarihinde haciz konulmuş olduğu görülmektedir. Bu halde Mahkemece, üçüncü şahsın hacze konu alacağı toplam dosya alacağından fazla olup takasa konu alacak kalmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken inkar tazminatı ve işlemiş faiz yönünden takas-mahsup isteminin kabulü yönünde hüküm tesisi doğru değildir....
İcra Müdürlüğünün 2011/19350 sayılı dosyası ile takip yaptığını, her iki dosya alacağı para alacağı olduğunu, kesinleşmiş nitelikte takas ve mahsup edilebilir durumda olduğunu, davalı ile müvekkil karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı ve alacaklar mahiyet itibariyle de eşdeğer olduğunu, takas mahsup tarihi olan 13/07/2015 tarihi itibariyle takas ve mahsup işlemlerinin yapılması takas talebi itibariyle borcu sona erdiren işlem olmakla borç ve ferilerinin 13/07/2015 tarihi itibariyle hesaplanması gerektiğini, bu nedenlerle müvekkilinin davalıdan olan alacağı ile davalı T3 San. Tic. Ltd. Şti'nin müvekkilinde bulanan dosya alacağının takip taleplerinin vuku bulduğu 13/07/2015 tarihi itibariyle takas ve mahsup edilmesi konusunda karar verilmesini, yargılama gideri ile avukat ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili borçlu olduğu İstanbul 8....
Takas bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. Somut olayda, davalı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile davacının görev yaptığı bahçe büfe kantininde yapılan sayımlarda kasada toplam 21.000,00 TL açığa sebep olduğunun tespit edildiğini belirterek şirketin uğradığı bu zarar nedeni ile takas ve mahsup talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalının bu konuda usulüne uygun dava açmadığı gerekçesi ile zarar iddiası konusundaki takas ve mahsup talebi değerlendirilmemiştir....
HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da benimsendiği üzere dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak ; 1- Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, 2- Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, ya da, 3- Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesinde; "Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti, avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez" hükmüne yer verilmiştir. Ancak borçlu taraf, alacaklısı olduğu vekalet ücreti alacağını, takas-mahsuba konu edebilir. Başka bir deyişle, vekalet ücretinin, takas-mahsuba konu edilemeyeceği yönündeki yasal hakkından vazgeçebilir....
Alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayanması halinde takibin kesinleşmesi koşulu aranır ise de, ilama bağlanmış alacağın takas konusu edilebilmesi için böyle bir koşul söz konusu değildir. Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi gereğince, vekalet ücreti iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez ise de borçlunun kendi lehine hükmedilen ve kendi alacağı olan vekalet ücreti alacağının borcundan mahsubu talebi bu Yasa hükmüne aykırılık teşkil etmez. Alacaklı vekilinin icra dosyasına ibraz ettiği 10.12.2012 tarihli dilekçesinde 14.000,00 TL manevi tazminat alacağının aslının ödenmesi halinde, BK'nun 84. maddesinin uygulanmaması talebi bulunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlu lehine hükmedilen vekalet ücreti alacağının ve bunun faizinin 14.000,00 TL manevi tazminat borcundan takas mahsup edilerek kalan kısmın ödenmesiyle, manevi tazminat borcunun tamamının ödenmiş sayılacağının kabulü gerekir....
İcra dosyası incelendiğinde; takas ve mahsuba konu edilecek alacak olarak belediye borç hesap kartına göre göre 01.06.2016 tarihi itibariyle 142.351,00 TL’lik meblağın takas ve mahsuba konu edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan takas ve mahsup kuralları dikkate alındığında, bir tarafta kesinleşmiş takipte para borcunun, diğer tarafta ise takip yada ilama konu edilmeyen alacaklının borçlu belediyeye olan vergi borcu olduğu görülmektedir. Yine vergi borcunun merkezi bütçeye dahil olacak kısmının olup olmadığının da belirlenmesi gerektiği gözardı edilmemelidir. Bu durumda, mahkemece takas talebine konu bir alacak bulunmadığından, takas ve mahsup şartlarının bulunmaması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi def'i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def'i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def'i nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. 8. Somut uyuşmazlıkta davalı ... vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi süresinde sunulmuş ancak cevap dilekçesinde takas mahsup talebinde bulunulmamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesini ıslah ederek ileri sürdüğü takas mahsup talebinde; davacının kendisinden 80.350,00 TL ve 20.000,00 TL olmak üzere 31.12.2015 tarihinde iki defa borç aldığını, eğer davacının dava konusu alacakları kabul edilirse bu tutarlara yönelik takas mahsup talebinde bulunduklarını belirtmiş ve söz konusu para makbuzlarını dilekçesine ekleyerek dosyaya sunmuştur....
Bu durumda, borcun işverence ödendiğinin kabulü gerekirken, işverenin takas mahsup talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bozma ilamının gereği yerine getirilerek yapılan yargılama sonucu mahkemece, bilirkişi asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, davalı vekilinin zamanaşımı itirazı ile takas mahsup taleplerinin BK.125 madde ve süresinde ileri sürülmediğinden reddine, davalının alacak talebi varsa ayrı bir dava açmakta muhtariyetine, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekili 15.04.2010 havale tarihi dilekçesi ile 112.818,12 USD'lik mal mukabili ihracatının davacı alacağından takas mahsubu talebinde bulunmuştur. HUMK'nun 204. maddesi ; "Aşağıdaki gösterilen iddialar davayı mütekabile addolunur. 1-Takas ve mahsup talebi, 2-Müddeiye karşı müddeialeyhin ikame eylediği bilumum davalar" hükmünü içermektedir....
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek takipteki asıl alacak miktarı 11.783,30 TL. olarak düzeltilmiş, icra müdürlüğünün 07.09.2012 tarihli takas mahsup talebinin reddine ilişkin kararının iptaline yönelik istemin reddine karar verilmiştir.1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164/son maddesi uyarınca “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez.” (HGK.nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-213 E. 2004/215 sayılı kararı) Ancak, borçlu Kurum vekilinin vekalet ücretinin mahsubuna ilişkin kendi kabulü karşısında Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesinden bahisle takas mahsup yapılamayacağından söz edilemez....