WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce Bankacı bilirkişi .... ve Hesap Bilirkişisi ........' den davalı bankanın konkordato kesin mühlet kararına rağmen takas-mahsup yasağına aykırı davranıp davranmadığı, dava konusu çeklerin banka borcuna mahsup edip etmediği, etmiş ise bu durumun takas-mahsup yasağına aykırılık teşkil edip etmediği, davacı tarafından çek bedelinin davalı bankadan talep edilip edilemeyeceği, çeklerin davalı bankaya temlik cirosu ile devredilip edilmediği hususlarında aldırılan 01/03/2022 havale tarihli kök ve 16/08/2022 havale tarihli ek raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edilmiştir....

    İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; somut olayda resmi olmayan şekilde yapılan satış vadi sözleşmesinin geçerli olmayıp davalının aldığını vermekle yükümlü olduğunu , ihtarnamenin davalıya 09/01/2016 tarihinde tebliğ edildiğini , temerrüt tarihinin 20/01/2016 tarihi olarak tespit edildiğini , her ne kadar davalı taraf 02/05/2019 tarihli dilekçesi ile takas mahsup talebinde bulunmuş ise de, takas ve mahsup talebinin süresinde verilen cevap dilekçesi ile talep edilebileceğini , davalının cevap dilekçesinde takas mahsup talebinde bulunmadığını , davalı tarafından süresinde ileri sürülmeyen takas mahsup talebine davacı tarafın itiraz ettiğini ve takas mahsup talebine muvafakatlarının olmadığını beyan etmeleri karşısında, süresinde olmayan takas mahsup talebinin dava konusu içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ancak gerekirse davalının bu hususta dava açabileceği kanaatine varıldığı gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile, 150.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi...

    İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; somut olayda resmi olmayan şekilde yapılan satış vadi sözleşmesinin geçerli olmayıp davalının aldığını vermekle yükümlü olduğunu , ihtarnamenin davalıya 09/01/2016 tarihinde tebliğ edildiğini , temerrüt tarihinin 20/01/2016 tarihi olarak tespit edildiğini , her ne kadar davalı taraf 02/05/2019 tarihli dilekçesi ile takas mahsup talebinde bulunmuş ise de, takas ve mahsup talebinin süresinde verilen cevap dilekçesi ile talep edilebileceğini , davalının cevap dilekçesinde takas mahsup talebinde bulunmadığını , davalı tarafından süresinde ileri sürülmeyen takas mahsup talebine davacı tarafın itiraz ettiğini ve takas mahsup talebine muvafakatlarının olmadığını beyan etmeleri karşısında, süresinde olmayan takas mahsup talebinin dava konusu içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ancak gerekirse davalının bu hususta dava açabileceği kanaatine varıldığı gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile, 150.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi...

      Davacı ... şirketinin TTK’nun 1301. maddesinde yer alan yasal halefiyet hakkına dayanıp sigorta ettirenin yerine geçerek ve bu sıfatla dava açmış bulunmasına göre zarara sebebiyet veren davalılar sigorta ettirene karşı haiz olduğu defileri sigortacıya karşı da ileri sürebilir, karşı dava açmak veya takas ve mahsup isteminde bulunmak yetkilerini kullanabilir. Bu hale göre mahkemece davalıların süresinde yaptıkları takas ve mahsup talebi dikkate alınarak delillerin toplanması, gerçek zararların belirlenmesi, davalının uğradığı zararın kanıtlanması halinde mahsup işleminin yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalıların talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Takas aynı zamanda borcu sona erdirdiği için bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle, borçlu takas edilecek alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmalıdır. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Somut olayda davalı borçlunun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2004/901 Esas, 2011/444 Karar sayılı ilamı ile toplam 15.000,00 TL istirdat haklarının saklı tutulmasına karar verilerek kesinleşmiş olması, davacı tarafça 3 ayrı icra takibinde talep edilen toplam alacağının ise 7237,15 TL olması karşısında davalının takas-mahsup talebi gözönüne alınarak yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....

          Bu durumda alacağın temlik edilmiş olmasının takas mahsup talebine engel olmayacağı açıktır. Dolayısıyla alacağın temlik edilmiş olması sebebiyle temlik alana karşı takas mahsup talebinde bulunulamayacağı yönündeki mahkeme gerekçesi isabetsizdir. Buna göre; Hukuk Genel Kurulu'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da vurgulandığı üzere dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda; takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak: 1) Takasa konu alacağın, İİK.nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, 2) Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 3) Alacağın ilama bağlanması, hallerinde icra mahkemesinde incelenmesi ve istemin sonuçlandırılması mümkündür....

            Davacının takas-mahsup talebi bakımından; Takas hakkı, doğduğu tarihten itibaren kullanılabilen ve karşı tarafa ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuksal sonuç meydana getiren ve yenilik doğuran, alacağı ve borcu küçük alacak oranında karşılıklı olarak ortadan kaldıran bir haktır. HGK'nun 12/10/1994 tarih ve 1994/251- 593 sayılı kararında da benimsendiği üzere, dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü gözönünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak; 1- Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, 2- Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 3- Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. Somut olayda, davacı idare tarafından, davalı hakkında uygulanan 28.01.2020 tarihli ve 20160400CK000305 sayılı para cezası kararı, takas-mahsup konusu yapılmaktadır....

            ndan alacaklı olduklarını bildirerek İcra Mahkemesi'nden takas mahsup talebinde bulunmuştur. Takas mahsup konusu yapılan .. İcra Müdürlüğü'nün 2009/7389 Esas sayılı dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe ilişkin olup 13.02.2012 tarihinde taşınmaz satılmış takipte istenebilir halde bulunan alacak tümüyle karşılanamamıştır. Bu dosyadan bakiye alacak (limite kadar) için rehin açığı belgesi alma hakkı 13.02.2012 tarihinde doğmuştur. Belgenin 17.01.2013 tarihinde alınmış olması ilamlı takip alacağının doğduğu tarihe etkili değildir. Bu hali ile söz konusu alacak takas mahsuba konu edilebilir. Ancak takas mahsuba konu alacaklar üzerinde takas mahsup talebinden önce üçüncü kişilerin hacizlerinin bulunması halinde ise bu hacizler dikkate alınarak bakiye alacak kalmış ise bu alacak üzerinden takas mahsuba karar verilir....

              Zira davacı vekilinin beyanlarında belirtildiği üzere davalının takas ve mahsup definde bulunması ve bu definin ilgili dosyada tartışılıp reddedilmiş olması halinde artık bu dosya kapsamında yeniden tartışılmasına olanak yoktur. Ancak daha önce görülen yargılama sırasında davalının takas ve mahsup definde bulunmaması bu dosyanın yargılama sırasında takas ve mahsup definde bulunmasına engel teşkil etmeyecektir. Bu durum karşısında mahkemece yapılacak iş; taraflar arasında Giresun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1314 Esas sayılı dava dosyasında görülen dava sırasında davalının takas ve mahsup definde bulunup bulunmadığı, bulunmuşsa bu taleplerin reddedilip reddedilmediği hususunda değerlendirme yapmak üzere Giresun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasının dosya içerisine alınması ve dosya kapsamında bu yönde araştırma yapılmasından ibarettir....

              Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Somut olayda, davacının 17/03/2017 tarihli ihtarnamesine davalı şirketçe cevap olarak gönderilen 24/03/2017 tarihli ihtarnamede, davacının iş akdinin istifa etmek suretiyle iş akdini sona erdirmesi nedeniyle 8 haftalık ihbar öneli borcu bulunduğundan, yıllık izin alacak tutarından ihbar öneline ait şirket alacağının mahsup edileceğinin bildirildiği, bilahare, cevap dilekçesinde aynı gerekçeyle takas ve mahsup def'inin süresinde ve yöntemine uygun şekilde ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu