İş Mahkemesi Asıl dava kesilen aylığın bağlanması, aksine kurum işleminin iptali ve borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise yersiz aylık ödemesinin tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl dava yönünden; davacının kesilen aylığın tekrar bağlanması yönündeki talebinin konusuz kalması nedeni ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödenmeyen aylıkların geri ödenmesine ilişkin taleplerinin reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8....
İl Mera Komisyonunca 2011 yılında 4342 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmalar sırasında da mera olarak tahsis edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 1808 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı iddiasıyla kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece dava görev yönünden reddedilerek dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Yapılan yargılama sonucu çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, mera komisyonunca yapılan sınırlandırma ve tahsis işleminin iptal edilip orman niteliği ile ........... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ........... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı mera sicil kaydı ile mera tahsis işleminin iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 19.06.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, .. hizmetleri de dikkate alınarak tahsis talep tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 28. maddesine göre özür ve sakatlıktan dolayı yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir....
İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile aksi Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Davacı, 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan borçlanma uyarınca bağlanan yaşlılık aylığının iptali ile borçlanma bedelinin ödenmesini talep etmiş, Mahkemece, davalı kurumun paranın çekilip yatırılmasında, emekliliğin iptal olunmasında kurumun bir zararı olmadığı kurumun faydasına olduğu gerekçesiyle emeklilik işleminin iptali ile davanın kabulüne karar vermiştir. 3201 sayılı Yasa'nın 4. maddesi uyarınca borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edileceği düzenlemesi mevcut iken 3201 sayılı yasada tahsisten vazgeçmenin düzenlenmediği anlaşılmaktadır....
I-İSTEM Davacı vekili; Kesinleşen mahkeme ilamı ile davacının, bağkurunun 30.05.2005 tarihi itibariyle sonlandığının belirlendiğini ancak Kurumca, 06.08.2013 tarihli yazı ile 9.070,40 TL prim borcu çıkarıldığını, bu prim borcunun 30.05.2005 tarih sonrasına ilişkin olduğunu belirterek Kurum işleminin iptali ile, 30.05.2005 tarihinden sonra fazladan yatırılan primlerin iadesini, 30.05.2005 tarihine kadar olan hizmetlerin sigortalı hizmetlerle birleştirilmesini, 31.05.2011 tarihli tahsis başvurusu dikkate alınarak 506 sayılı Yasa çerçevesinde yaşlılık aylığı bağlanmasını istemiştir. II- CEVAP Davalı Kurum vekili, cevap dilekçesinde; kurum yönünden davanın reddini istemiştir....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, davacı tarafından parselasyon işlemine karşı öne sürülen kadastral parsellerin bulunduğu yerden tahsis yapılmadığı, hisseli tahsis yapıldığı iddialarının ancak parsel malikleri tarafından öne sürülecek iddialar olması karşısında, davacı Çanakkale Belediye Başkanlığının parselasyon işleminin iptali istemine yönelik kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda, davacının dava açma ehliyeti olmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin idari dava dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, davacı tarafından parselasyon işlemine karşı öne sürülen kadastral parsellerin bulunduğu yerden tahsis yapılmadığı, hisseli tahsis yapıldığı iddialarının ancak parsel malikleri tarafından öne sürülecek iddialar olması karşısında, davacı Çanakkale Belediye Başkanlığının parselasyon işleminin iptali istemine yönelik kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda, davacının dava açma ehliyeti olmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin idari dava dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, davacı tarafından parselasyon işlemine karşı öne sürülen kadastral parsellerin bulunduğu yerden tahsis yapılmadığı, hisseli tahsis yapıldığı iddialarının ancak parsel malikleri tarafından öne sürülecek iddialar olması karşısında, davacı Çanakkale Belediye Başkanlığının parselasyon işleminin iptali istemine yönelik kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda, davacının dava açma ehliyeti olmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin idari dava dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Bu durumda; davacı tarafından iptali istenilen parselasyon işleminin anılan taşınmazlar ile ilgili olarak İdare Mahkemesince hukuki inceleme yapıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, temyize konu kararın bu kısmında, eksik hüküm kurulmuş olması sebebiyle isabet görülmemiştir....