Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TAKİPTE TALEP EDİLEN ile İNCELEMEDE TESPİT EDİLEN tutarlar karşılaştırıldığında, takip talebi aşılamayacağından TAHSİL EDİLMESİ GEREKEN tutarlar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir....

    O halde mahkemece, ihtara gerek olmaksızın davalıların icra dosyasında tahsil ettiği fazla bedelleri tahsil tarihinden itibaren davacılara iade ile yükümlü olduğu değerlendirilerek işlemiş faiz hesaplaması yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile ihtar tarihinden itibaren işlemiş faiz hesaplanarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 4-Davacıların icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi bakımından; İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/66 ESAS, 2020/48 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

      Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 30.04.2014 tarih, 2014/1321 sayılı karara karşı yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 13.08.2014 tarih, 2014/518 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacının, davalı şirket nezdinde 2000 yılından beri sağlık sigortasının bulunduğunu, belinde ortaya çıkan rahatsızlık nedeniyle 13.12.2011 tarihinde ...da ameliyat olup 87.150,26 Euro tedavi bedeli ödediğini, davalının bu bedelin sadece 72.754,13 TL'lik kısmını ödediğini; ayrıca, davalı tarafından, davacının poliçesi nedeniyle 2011, 2012 ve 2013 yılları için 14.540,49 TL. fazladan ek prim tahsil edildiğini belirterek, 56.126,37 Euro tedavi bedelinin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle, haksız tahsil edilen...

        verildiğini, 04.03.2021 tarihinde alacaklı tarafından bir kısım taşınmazlar üzerinde yer alan ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiğini, İcra dairesince tüm dosya borcu üzerinden %4,55 hesabıyla alınacak harç yatırılması halinde talebin kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin müdürlük kararı uyarınca %4,55 hesabıyla toplam 106.696,72 TL tahsil harcını yatırmak zorunda kaldığını belirterek İcra Müdürlüğü’nün 04.03.2021 tarihli tensip zaptına konu olan %4,55 oranında tahsil harcı alınması yönündeki kararının hukuka aykırı olduğunun tespitine, tahsil harcının %2,27 üzerinden alınmasına, fazla ödenen 53.348,36 TL harcın müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Varlık Yönetim A.Ş. ile yapılan anlaşma doğrultusunda haricen ödeme yapıldığı ve alacaklı tarafından dosya alacağının haricen tahsil edildiğinin icra müdürlüğüne bildirildiği, sonrasında ihtiyati hacizlerin kesinleşmemiş olması nedeniyle hacizlerin harçsız olarak kaldırılmasını istedikleri fakat icra müdürlüğünce; borçlulara ödeme emri tebliğ edildiği ve takibin itiraz ile durduğu gerekçesiyle harçsız kapatılma istemlerinin reddi ile tahsil harcı ödenmesi halinde hacizlerin kaldırılarak dosyanın kapatılmasına karar verilmesi üzerine, 20.11.2020 tarihli şikayete konu müdürlük kararının iptali ile tahsil harcı alınmaksızın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet dilekçesinde karşı taraf olarak gösterilen alacaklı banka tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda alacaklı tarafından ... 14....

          göre, ibraz ettiği belgede belirtilen tahakkuk fişine, ödeme emri düzenlenip düzenlenmemesine ve 6183 sayılı Kanun'un 58/1. maddesine göre mahkemece görev bakımından vergi tahsil dairesine ya da vergi mahkemesine itiraz etmesine yönelik karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden......

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen karara itiraz edilmiş, itiraz 11.12.2019 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir. Bu haliyle karar kesinleşmiş ve karar tarihi olan 12.11.2019 tarihinden itibaren infazı kabil hale gelmiştir. Mahkeme ilamları hakkında kesinleşme tarihinden değil karar tarihinden itibaren faiz işletilmektedir. Bilirkişi marifetiyle bu arasındaki tahsil edilen çek bedelleri, tahsil edildiği tarihlerden itibaren hesaplanmış, çek bedeli tutarları olan 535.000.TL'nin işlemiş faizi hesaplatılarak, davacının alacağı tespit edilmiştir. 21/01/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Hesap hareketleri incelendiğinde, davacı şirketin geçici mühlet kararı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildikten ve Ankara ......

              Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleridir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. 6183 sayılı Yasa'nın 58/1.maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs,böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir....

                Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleridir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. 6183 sayılı Yasa'nın 58/1.maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs,böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir....

                  UYAP Entegrasyonu