Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile tahliye takibi başlatıldığını, davalının aleyhine açılan takibe yasal süresinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının tahliye takibine itiraz dilekçesinde tahliye taahhütnamesinin davalı tarafından düzenlenmediğini iddia etmişse de, yazılı taahhütte yer alan imzaya ve tarihlere açık ve net bir biçimde itirazlarını yöneltmediğini, tahliye takibine konu tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden sonra, kiralanan taşınmaz kiracıya teslim edildikten sonra düzenlendiğini ve belgede yer alan imzaların davalıya ait olduğunu, bunun aksine davalının itiraz dilekçesinde ileri sürmüş olduğu beyanların gerçeği yansıtmadığını ve hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu ileri sürerek; davalı kiracının itirazlarının kaldırılarak takibin devamına, dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

kararında davacının görevi mevcut hukuki durumu korumak olup, TBK hükümlerini aşacak şekilde "tahliye"nin yapılması ihtiyati tedbir kararına aykırılık oluşturduğunu; Tedbir kararında "boş olarak teslimi" ifadesi yer almadığı halde icra memurunun müvekkilin kira akdine dayalı TBK'dan kaynaklı haklarını göz ardı etmesi nedeniyle memur işlemi hakkında İstanbul 14....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI : "Davacı vekilinin mülkiyeti TCDD 'ye ait Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, Mücahitler Mahallesi, 5788 Ada, 2 parselde bulunan Gar binasına uygun görülecek bir teminat ile dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilerek tahliye edilmemesinin sağlanması konusunda ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, " şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    Bu hüküm karşısında itiraz dilekçesinde yer almayıp sadece istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen tahliye taahhütnamesinin imza dışında davalı kiralayan tarafından doldurulduğuna ilişkin itirazının değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, davalının takibe itirazının, kiranın yenilendiği veya uzatıldığına ilişkin olmadığı, takibe dayanak tahliye taahhütnamesindeki imzasına ve düzenleme tarihine açıkça itiraz etmediği, kira kontratı ve tahliye taahhütnamesinin davalı tarafça imzalandığı, ileri sürdüğü itirazların dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir....

    GEREKÇE:Dava; haksız feshin iptali ile sözleşmenin devamına ve haksız fesih sonucunda oluşacak zararın tespiti ve tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK nun 394. maddesinde; "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır....

    Bu durumda; davaya konu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi, üzerinde sınırlı ayni hak kurulmaması ve tahliye ile ilgili cebri icra işlemlerinin durdurulması yönünde verilecek bir ihtiyati tedbir kararının, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen bir mahkeme kararının infazını engelleyeceği açıktır. Buna ise usulen ve yasal olarak olanak bulunmamaktadır. Bu açıklamalara göre; ilk derece mahkemesinin "taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması ve konudaki itirazın reddi" yönündeki ara kararları usul ve yasaya aykırı olup, bu kararlar gereğince konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması gerekmektedir. Her ne kadar "cebri icra yoluyla tahliye işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir konulması" isteği de mevcut ise de, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değil ise de, istinaf isteği bulunmadığından bu konuda dairemizce herhangi bir karar verilmesine gerek bulunmamaktadır....

    Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; taraflar arasında 19.07.2021 tarhinde akdedilen bir kira sözleşmesi 20.07.2021 tarihinde akdedilen bir tahliye taahhüdünün söz konusu olduğunu, müvekkilim taşınmazın tahliyesini talep etmiş olup davalıların bu talebi reddetmeleri üzerinde de tahliye takibi başlatıldığını, kiracının itirazlarında kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdünü kendilerinin doldurmadığını yalnızca imza attıklarını beyan ettiklerini, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, Yargıtay kararlarında da davalı kiracının itirazında imzaya itiraz etmemesi üzerine tahliye taahhütnamesinin geçerli olup tarafları bağladığının belirtildiğini, geçerli tahliye taahhütnamesine dayanılarak tahliyeye kara verilmesi gerektiğini, ayrıca davalı kiracının tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesi ile birlikte mecburiyet ile imzalattırıldığı iddialarını ispatlayacak aynı kuvvette bir belge sunamadığını, belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı borçluların...

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/172 Esas - 2023/388 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ait taşınmazda kiracı olarak ikamet ettiğini, davalının 10/01/2023 tarihinde taşınmazı tahliye etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının 10/01/2023 tarihinde taşınmazı tahliye etmediğini, bunun üzerine Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2023/7019 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının kira sözleşmesi imzalandığı sırada tahliye taahhütnamesinin boş olarak imzalatıldığından bahisle itiraz ettiğini, tahliye taahhüdündeki imzayı açıkça kabul ettiğini, davalının her ne kadar tahliye taahhütnamesinin boş olarak imzalatıldığı yönünde itiraz etmiş ise de bu iddiasının doğru olmadığını, davalının tahliye tarihini bilerek ve isteyerek imza attığını, bu nedenlerle davalarının kabulü ile davalının...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve fuzuli işgal nedeni ile tahliye davasına dair karar, davacı ve feri müdahiller tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, 09.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;"...Davalı tarafça her ne kadar tahliye taahhütnamesinin diğer kısımlarının sonradan doldurulduğu beyan edilmişse de anılan belgenin maksat dışı doldurulduğu ispat edilmediği sürece beyaza imzanın geçerli olacağı, bu durumda tahliye taahhütnamesi olduğu anlaşılan belgeye imza atmak suretiyle belge boş imzalanmışsa dahi geçerli olacağı ve bu durumda tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğu kanaatine varılmakla ;Davacının davasının kabulü ile; Konya 8.İcra Dairesinin 2022/5174 sayılı icra dosyasındaki İtirazın iptali ile takibin devamına, davalının "Pirebi Mah. Dr. Ahmet Özcan Cad. Yasin Sk. Şelale Sit. No : 9/10 Meram/KONYA" adresindeki taşınmazdan tahliyesine" karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu